2014 yapımı yerel seçim filmi bittiğinde, seçim öncesi "Başkanlığa adayım, ne koparırsam razıyım" mantığıyla ortaya çıkan memleket sevdalılarının (!) kimi, ektiğini biçecek. Havadan gelen paralarla gününü gün edecek…

Ahmet AKGÜN

ahmetakgun@adanahabergazetesi.com.tr

Yerel seçim kapıya dayandı…

2014'ün Mart'ında sandıklar kurulacak, belediye başkanından meclis üyelerine kadar kenti yönetecek isimler belirlenecek.

Seçimin ardından 1-2 ay iddialar, suçlamalar ortalarda kol gezecek. 2014'ün yazına hoşgeldin dediğimiz günlerde biraz da sarı sıcakların etkisiyle Adana'da herşey sütliman olacak. 

Yazının girişinden de anlaşılacağı üzre seçim sonrası kısa süreli aksiyonlar yaşanacak, ancak asıl film seçim öncesi.

Seçim öncesi yaşanacakları izah etmeye başlamadan önce söylemek isterim ki, lafım, hiç kimseden ses seda çıkmazken Adana'yı, merkeziyle, ilçeleriyle adım adım gezen, gidebildiği en ücra köşelere kadar ulaşmaya çalışan, direk ya da dolaylı olarak kendine iletilen sorunlara duyarsız kalmayıp çözüme kavuşturmaya çalışan aday adaylarına ve halka hizmet için elini taşın altına koyanlara değil.

Aday gösterilirler mi, gösterilmezler mi?

Mensubu oldukları partilerin genel başkanının ve parti üst yönetiminin takdiri. Onların, hangi amaçla yola çıktıkları, aday gösterilmemeleri halinde nasıl tavır takınacaklarını Adanalılar zaten biliyor.

Hedefleri uğruna yola çıkan aday adaylarını kapsamın dışında tutarak, lafı da çok dolandırmadan konuya döneyim.

Kısa bir süre sonra seçimle yatıp seçimle kalkacağız.

Kulaklarımızda halka hizmet sevdalılarının (!) nutukları, vaatleri ve mevcut başkanlara yönelik suçlamaları çınlayacak.

Bugünlerde tek tük çıksa da isimler ortaya, seçim yaklaştıkça adeta aday adayı enflasyonu yaşanacak…

Hem de öyle bomba hizmet sevdalısı (!) aday adayları çıkacak ki karşımıza, aklımızdan şüphe duyacağız.

Bakkala gitse iki ekmek alamayacak isimler kenti yönetmeye talip olacak…

İçlerinde denizi getirenler de olacak, Adana'yı Venedik yapanlar da çıkacak.

Kimi, sarı sıcaklarda dev vantilatörler, suni yağmurlarla kenti serinletecek…

Kimi, Adana'yı baştan başa demir ağlarla örecek…

En büyük propaganda ise yine yoksulun sırtından yapılacak. El altından yardımlar dağıtılacak, mahallelerde kurulan kürsülerde yardım ve iş sözleri verilecek…

Aynaya baktığında kendini, meclis üyesi, mensubu olduğu partinin kazandığı belediyede ihale masasında ya da her hangi bir birimde masa başında veya atm önünde gitmediği işin maaşını çekerken gören aday adaylarının akla hayale gelmeyecek vaatleri havalarda uçacak.

2014 yapımı yerel seçim filmi bittiğinde, seçim öncesi "Başkanlığa adayım, ne koparırsam razıyım" mantığıyla ortaya çıkan memleket sevdalılarının (!) kimi, ektiğini biçecek. Havadan gelen paralarla gününü gün edecek…

Kimileri ise köşesine çekilip, bir sonraki seçim için yeni hayallere dalacak…

5 yıl bekleyemeyeceği için, genel seçimde mebusluğa talip olacak…

Yine asacak, yine kesecek…

Avanta paralarla rüyalarını süsleyecek…

Olmadı mı?

Rotayı yerel seçime çevirecek…

Vatandaşı at, siyaseti at seyisliği sananlar, meydanları boş bırakmadıkça bu devran böyle sürecek.

Biz at olmaya razı oldukça, at seyisleri de başımızdan eksik olmayacak.

Ya, çocuklarımız, geleceğimiz, ülkemiz, kentimiz ve kendimiz için at olmaktan vazgeçip, seçim şarlatanlarına itabar etmeyip mührü ehline teslim edeceğiz.

Ya da sesimizi çıkarmayıp at gibi GEM'imizi ne tarafa çekerlerse o tarafa gideceğiz…

Takdir bizim.

Dip Not:

Siyaset kelimesi Arapça Seyis (At Bakıcısı) kelimesinden türemiştir.

Yorumlar