Temayülün Güzellikleri…

   Ülkemizde siyasetin halktan kopuk, Genel başkan odaklı, Ankara havasının hakim olmasının tevir türlü sebepleri var. Yasalar, siyasi partiler kanunu, seçim sistemi merkeziyetçiliğin ana nedeni. Özellikle Doğu ,Güneydoğu ve diğer bölgelerin dağlık, kırsal, taşra tarafında bulunan bilimum feodalite siyasetin halk merkezli olmasını etkiliyor.

     Liyakat ve ehliyet halk arasında da muteber değil. Urfa da aşiret reisinin karşısına Alleme-i Cihanı koysan hala kazanma şansı yok.

    Bu noktada halkı aşağılamak, sıkıntıyı vatandaşın üzerine yıkmak doğru değildir. Suçlu siyasilerdir. Bir çok nokta da bu halk, reformlara ayak uydurmuştur, mesele inanmak ve samimiyetle alakalıdır. Siyasiler bu konu da samimi olmadıkları için gerekli toplumsal değişim zuhur etmemiştir. Kimi doğru uygulamalar yok değildir, lakin hesaba gelmediği için olgunlaştırılmamıştır.

    Önseçim ya da temayül metodu aklımıza gelen en önemli taban siyaseti, halkın katılımı odaklı politikalar üretmenin önemli unsurlarıdır. Hemen hemen tüm partiler şimdiye kadar bu uygulamalara yeşil ışık yakmışlar, ancak pratikte değer vermemişlerdir.

    CHP ön seçim demiştir uymamıştır. MHP de bu konuda iyi bir sınav vermemiştir. Ak Parti bu konu da en ciddi organizasyonları yaparak umut vadetmiştir. Adana da şimdiye kadar gerek Merkezi hükümet seçimlerin de ,gerekse Belediye seçimlerin de temayül yoklaması yapmıştır. Bakın kendince bir literatür de geliştirmiş, CHP’nin ‘’ön seçim’’ terimini  kullanmamıştır.

    İlk olan her durum kendi içinde hamlıklar barındırır. A k Parti Adana temayül yoklamasının ilk defa yapıldığı dönem, sonuçlar hesaba alınmamıştır. Olabilir ilk defa olmuştur, zaman içinde olgunlaşıp, kendi içinde  bir gelenek ve teamül oluşturması zaman alabilir. Umut fakirin ekmeğidir, umutlu olmak gerekir.

      2. Temayül yoklaması umutların yeşerdiği bir evreyi işaret eder. Bu sefer hesaba alınma içgüdüsü ağır basmıştır. Torosların ötesine Anadolu çocukları sesini duyuracaktır derken, sonuç hüsran olmuştur. Milletin temayül gösterdiği herkes listelerden silinmiştir.

     Akabinde yapılan temayül yoklamalarında matbaa  ve promosyon esnafı, soğuk su sektörü, reklam ajansları, özellikle tavuk dürüm işi yapan dönerciler(genel de et olmaz maliyetlidir) haricinde sevinen olmamış, bu sektörlerin dışında bir teamül oluşmamıştır. Sonuç ;Ankara’nın dediği olmuştur.

     26 Ekim Cumartesi yapılan Ak Parti temayül yoklaması halk nazarında;  Sosyolojik bir kırılma ve siyasete ben yokum mesajı verilmesi anlamını bariz olarak ortaya koymuştur. Şimdiye kadar yapılan tüm temayül yoklamaların da, spor salonu  hınca hınç vatandaş tarafından doldurulurken, bugün tribünlerde halk yerini almamıştır.

    Artık herkes tiyatronun farkındadır. Teamüller de bu sefer terk edilmiştir. Ne yemek yedirme ,ne su ikramı, ne promosyon dağıtımı ortalarda yoktur. Güya önümüzdeki 5 yıl Adana’yı yönetecek kadroların belirlendiği toplantı da,  Fatoş Hanımın dışında Milletvekili katılmamıştır.

     İnsanlar taban siyasetinden artık umudu kesmiştir. Bu yapının en kötü yanı, halkı takmayan ,kendini genel merkeze borçlu sayan siyasetçi tipidir. Zaten temayül sonucunun açıklanmayacak olması garabeti zaten ortaya koyuyor. Demokratik bir yarışın ilan edilmemesinin Allah aşkına ne anlamı  olabilir?

     Tüm bu olumsuzluklar yanın da temayülün en önemli olumlu katkısı hiç şüphesiz ; Saimbeyli’den Pozantı’ya, Yumurtalıktan Feke’ye kadar  uzun süredir göremediğimiz dostlarla hemhal olduk. Bu noktada emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

     Allah hepsinden razı olsun.