Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi62
Bugün Toplam535
Toplam Ziyaret1831155

"Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kim darbe yapıyor? Bu işin arkasında Amerika mı var, İngiltere mi var, Fransa mı var, İsrail mi var? Ve onun yerli işbirlikçileri kimlerse çıkın, açıkça belgeleriyle ortaya koyun..."



4 eski bakanla ilgili önergelerin Meclis görüşmeleri sırasında MHP adına Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz konuştu. 17 Aralık ve 25 Aralık'tan sonra ortaya atılan 'milli iradeye darbe' söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. İddiaların üzerinden aylar geçmesine karşın belgelendirilemediğini anlatan Yılmaz, "Buradan defalarca söyledik. Üç dört ay geçiyor, ister kapalı oturum yapın ister açık oturum yapın.



Bu işin arkasında kim var? Bu ülkeye kim darbe yapıyor? Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kim darbe yapıyor? Bu işin arkasında Amerika mı var, İngiltere mi var, Fransa mı var, İsrail mi var? Ve onun yerli işbirlikçileri kimlerse çıkın, açıkça belgeleriyle ortaya koyun... Bu yüce Meclis, millî iradenin en üst organı, Millet Meclisi sizin arkanızda kaya gibi dimdik durur. Ama Başbakan'a kadar uzanan iddialar varsa bunları çıkıp doğru bir şekilde açıklamak dururken, burada bu fakir fukaranın, garip gurebanın hakkını birilerinin yemesini doğru dürüst açıklamak gerekirken bir algı yöntemiyle 'millî iradeye darbe' diye, sabah darbeyle kalktık, akşam darbeyle yattık." dedi.

Seyfettin Yılmaz, Atatürk Orman Çiftliği'nde birinci derecedeki sit alanının bir gecede üçüncü derece sit alanı hâline getirilmesini de eleştirdi. Böylece oraya Başbakanlık Konutu yapılmasının önünün açıldığını, konut inşaatının mahkeme kararıyla durdurulduğunu ancak bu kararı Başbakan'ın dikkate bile almadığını belirterek, "Başbakan, 'Kim takar mahkeme kararını' diyor. Bir ülkenin Başbakan'ı bunu diyorsa burada hukuktan bahsedebilir misiniz? Burada demokrasiden bahsedebilir misiniz?" dedi.

GÜNAHTIR,AYIPTIR,SUÇTUR

AKP’li 4 eski Bakan hakkında meclis soruşturması açılması için verilen önergeyle ilgili konuşan MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, “ AKP hükümeti yetim hakkına el uzatmış, kul hakkı yemiş, haram sofrasından nemalanmıştır” iddiasında bulundu

61'inci cumhuriyet Hükûmetinin 4 bakanıyla ilgili Meclis soruşturması açılması için verilen önergeyle ilgili TBMM’nde konuşan MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, “AKP Hükûmetinin 4 bakanı rüşvet almak, suç işlemek için örgüt kurmak, uluslararası altın kaçakçılığına aracılık etmek, nüfuz suistimali, imar planlarında ve sit alanlarında usulsüzlük ve yolsuzluk gibi vahim suçlarla karşı karşıyadır. Hepimiz biliyoruz ki iddia edilen ve ortaya çıkan bu suçlar tüyü bitmedik yetim hakkına el atmaktır, haram sofrasında nemalanmaktır. Sayılan iddialar, Türk Ceza Kanunu açısından suçtur; dinimiz açısından haram ve günahtır, ahlak açısından kötüdür, geleneklerimiz yönünden de ayıptır”.
“HANİ MİLLİ İRADEYE DARBEYDİ”
Önergeyi veren AKP Grubu samimi olmadığını öne süren MHP’li Yılmaz, “ Hem 17 Aralığa "yargı darbesi" diyeceksiniz hem bunu komplo olarak değerlendireceksiniz hem de Meclis soruşturma önergesi vereceksiniz. Hepimiz göreceğiz ki, çoğunluğu AKP Grubunun üyeleri olan milletvekilleri tarafından bu bakanların bu süreç sonunda aklanma görevini yapmaktan başka hiçbir şey ifade etmediğini bugün Meclis tutanaklarına geçiyoruz ki yarın kayıtlara geçsin diye bu kürsüden ilan ediyorum”.
“DARBE MİLLİ İRADEYE DEĞİL HIRSIZLARA “
MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz, 17 Aralık günü 3 bakan çocuğu, 1 genel müdür ve AKP iktidarına yakın bazı iş adamlarının da içerisinde bulunduğunu ve gözaltına alındıklarını televizyonlardan öğrendiklerinin belirterek “ Ayakkabı kutuları içerisinde milyon dolarlar, bir bakanın evinde para kasaları, para sayma makinesi ve milyon dolarlar, bir bakana giden 700 bin liralık saatin olduğu iddia edilen görüntüler yansıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Narkotik Suçlar Bürosunca yürütülen 120653 No.lu evrakta sahtecilik, kaçakçılık, rüşvet alıp vermek amacıyla suç örgütü oluşturulduğu ifade ediliyor.”

RIZA SARRAF NE ÜDÜĞÜ BELİRSİZ BİR ZAT”
 Rıza Sarraf’ın, milyar dolarlık kara para aklayan, altın kaçakçılığı yapan ve bakanlara rüşvet veren ve bütün işlerini rüşvet karşılığında yapan,

kendisine engel olan polisleri rüşvet karşılığında süren bir kişinin, 3 bakanla ilgili ve

Hükûmete yakın iş adamlarıyla, bürokratlarla yakınlığına şahit olduklarını belirten Yılmaz, “

Tape'ler ve fezlekelere baktığımızda neyi görüyoruz? Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinde

Ekonomi Bakanı olarak görev yapan Zafer Çağlayan hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla

Mücadele Kanunu'na muhalefet, resmî belgede sahtecilik, birden çok rüşvet aldığına ilişkin iddialar. Neler var bu iddiaların içerisinde? 32 milyon 53 bin 600 euro, 6 milyon 750 bin dolar, 3 milyon 460 bin TL, 300 bin İsviçre frangı. Nerede gözüküyor bunlar? 10/04/2013 tarihinden önce hem teknik takip hem de dijital delillerle tespit edilen maddi menfaatler burada görülüyor”.
“HELAL İLE HARAMI BİLENLER GÖZ YUMAMAZ”
Bu iddiaların kul hakkını savunan, Allah inancı olan, helal ile haramı bilen hiç kimse tarafından yok sayılamayacak kadar vahim olduğunu öne süran MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz, “ Bunları hep beraber araştırmak zorundayız. Pahalı saat ve hediyelerden bahsediliyor. Bu komisyonun bunları incelemesi lazım. İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında, sahte belge düzenlemek, nüfuz suistimali ve birden çok rüşvet aldığına ilişkin suçlamalar var. Rüşvet alındığı iddia edilen rakam ne kadar? 5 milyon 800 bin dolar”.
“DARBE DİYEREK GEÇİŞTİREMEZSİNİZ “
 Sayfalar dolusu iddialar ve tape'ler olduğunu öne süren Yılmaz, “Bunları "darbe" diyerek geçiştiremezsiniz. Eğer, burada, Anadolu coğrafyasında o masum Türk milletinin bir kuruşluk hakkı varsa, o birileri tarafından yeniyorsa, emin olun beş yıllık milletvekilliğine de bedeldir, beş yıllık bakanlığa da bedeldir. Çünkü mazlumun ahını alanların iflah olması mümkün değildir. AB Bakanı hakkında birçok kez rüşvet aldığına ilişkin iddialar ortalıkta dolaşıyor. Nedir o? 1,5 milyon dolar. Nerede gidiyor bunlar? Ayakkabı kutularının içerisinde. Nerede gidiyor? Çikolata kutularında. Nerede gidiyor? Takım elbisenin kılıfının içerisinde Egemen Bağış'a 1,5 milyon dolar rüşvet gittiği iddiaları var. Elinizi vicdanınıza koyun: Bakara Suresi'yle alay eden, Kur'an'ın ayetlerini alaya aldığı tape'yle ortaya çıkan bir bakanı, burada inançlarının sağlam olduğuna inandığım, değer yargılarına güvendiğim milletvekillerinin savunmak mecburiyeti var mıdır?
“BAŞBAKAN İSTİFA ETMELİ”
MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz TBMM’ndeki konuşmasında Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğini öne sürerek şöyle konuştu, “Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında İmar yolsuzluğuyla ilgili, kendine yakın iş adamlarına rant sağladığıyla ilgili, oğluna birtakım imkânların sağlandığıyla ilgili iddialar var. Bütün bunların karşısında Sayın Başbakanla ilgili söyledikleri var. Sit alanındaki arazilerin bakanlığın gücünü kullanarak illegal olarak imar ve inşaata açılması suçlamaları karşısındaki ifadesinde "Bilal Erdoğan'ın isteği üzerine imara yasak bölge için izin çıkardım, Başbakanın da haberi var." Herkes de dedi ki: "En azından yürekli bir bakan varmış." Ve şunu söyledi bakan: "Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için Sayın Başbakanın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyorum”.
“EY BAYRAKTAR NE OLDU DA TAVIR DEĞİŞTİRDİN”
MHP’li Yılmaz konuşmasının devamında eski Bakan Erdoğan Bayraktar’a şöyle seslendi: “Ey bakan, yüce Türk milletini rahatlatacak olan Başbakan size ne yaptı da bu ifadelerinizden vazgeçtiniz? O zaman insanın aklına şu geliyor: Bir gece yarısı 5 polis korumasıyla Başbakanın evine götürüldünüz ve orada şu ifadelerin söylendiği: "Ey Erdoğan Bayraktar, rahat ol. Rahat ol, biz Emniyeti hallediyoruz, savcıları hallettik, HSYK'nın yapısını değiştiriyoruz; bu işi planlayanları, bu işin üstüne giden kim varsa çil yavrusu gibi dağıtıyoruz. Biz seni rahatlatıyoruz, sen ne yapacaksın milletin rahatlatmasını? Senin rahatlamanı sağlıyoruz." denilerek bu söylediklerinizden mi vazgeçtiniz Sayın Erdoğan Bayraktar?
“TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE Mİ”
 MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz AKP’nin bu kadar vahim iddialar karşısında derhal yargıya gitmesi gerekirken başka şeylerin peşine düştüğünü iddiaederek, “Adalet ve Kalkınma Partisinden. "Kim kul hakkı yemişse, kim bu garip gurebanın, fakir fukaranın bir kuruşuna el atmışsa hesabı yüce yargı tarafından sorulsun." denmesi beklenirdi ama bu beklenti niye gerçekleşmedi biliyor musunuz? Hepsi bu işlerin içerisinde, 25 Aralıkta görüyoruz ki Sayın Başbakan ve Sayın Başbakanın çocukları var. Meğer, diyorlardı ya "Turpun büyüğü heybede." diye, 25 Aralıkta Sayın Başbakanın da içerisinde olduğu, Başbakanın çocuklarının da içerisinde olduğu iddialar ortaya çıkınca millete gerçek darbeyi Sayın Başbakan yaptı; hakkı bıraktı, hukuku bıraktı, adaleti bıraktı, yargıyı bıraktı, polisi görevden aldı, savcıları görevden aldı ve yerine atadığı savcılarla o mahkemelerde aklanacağını düşündü ve onları sağladı.




497 kez okundu

Yorumlar

     07/05/2014 12:31

vahit bey bakıyorumda bazı yorumları yayınlamıyorsunuz
Misafir - taraf

AlışSatış
Dolar34.652334.7912
Euro36.423936.5699