Mayalı ekmeği az tüketin

8 Kez Lifli Besin Alınmalı: Kepek ve çavdar ekmeği, mısır gevreği, kepekli  krakerler, yulaflı yiyecekler hem günlük lif ihtiyacınızı, hem de B vitamini eksiğinizi giderecektir. Yüksek lifli besinlerin alınması özellikle hamileliğin ilk aylarında ve çocukların büyüme sürecinde büyük önem taşıyor. Vücutta biriken kalorinin yağa dönüşmesi yerine enerjiye dönüşmesi de, yine bu besinler sayesinde oluyor. Ayrıca, lifli besinlerin sindirim sistemini çok rahatlattığını da unutmamak gerekiyor.

Eğer Çikolataya Hayır Diyemeyenlerdenseniz: Hiç değilse siyah (bitter) çikolatadan bir ısırık alarak bu hissinizi tatmin edin. Az miktarda tüketilen siyah çikolata, içindeki polifenol maddesi sayesinde kanserle savaşınıza yardımcı oluyor. Kanseri önlüyor diye paket paket çikolata tüketmeye kalkmayın, her şey gibi polifenolün de fazlası zarar!

Sebzeyi 5 Kez  Masanıza Konuk Edin: Kızartması olmamak kaydıyla patates ve domates de bu listeye dahil edilebilir. Potasyum ve lif içeren bu iki sebze, kan basıncının düzenlenmesi, C vitamin oranının ayarlanması ve vücuttaki toksinlerin atılmamsı için çok önemli. Hele domates, içerdiği Lycopene maddesiyle, özellikle kadınlarda görülen göğüs, akciğer ve endometriyal bölgede kanserli hücre oluşumunu engelliyor. Salata tabağınızda üzerinde zeytinyağı gezdirilmiş domates kaar, pişirilmiş domates de çok yararlı. Ispanak, içerdiği folik asitle kanserin birçok türüne karşı savaşan bir sebze. Bal kabağı ve havuç da içerdikleri karoten maddesiyle kalp rahatsızlıklarıyla savaşta size yardımcı oluyor. Brokoli, lahana ve karnabaharı da listenizden eksik etmemelisiniz. Rahim ağzı ve göğüs kanserinde bu sebzelerin içerdiği maddeler, gerçek bir savaşçı kesiliyorlar.

Süt Ürünlerinden İki Üç Kez: Her gün en az 1 kahve fincanı yoğurt yenmesi de çok önemli. yOğurdun yararları, kalsiyum ihtiyacını gidermekle kalmıyor, aynı zamanda içindeki asidofilus maddesi kanserli hücrelerin üremesini önlüyor.

Baklagilleri Üçle Çarpın: Bir tabak mercimek çorbasında çok  yüksek oranda lif ve kolesterolünüzü dengeleyecek maddeler var. Fasulye, nohut ve fındık da içerdikleri E vitaminiyle vücudunuzu koruma altına alıyor. baklagillerin toksinleri temizleme özelliği de, onları mutfağınızdan eksik etmemeniz için bir sebep. Yaş ilerledikçe oksijen eksikliğinden oluşan yaşlanma belirtilerini azaltmak için de baklagiller ideal.

Daha Fazla Çay, Daha Az Şarap: Gün içinde içilen birkaç bardak çay, özellikle de yeşil çay en sağlıklı içecek olarak nitelendirilebilir. E ve C vitamini deposu olan yeşil çay, hücrelerin yenilenmesi ve her türlü hastalığa karşı korunmasıyla görevli.

Yorumlar