Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı Nesrin Çıtırık, Diyanet İşleri Başkanlığının takviminde yer alan "Köpek olan eve melek girmez" ifadelerini kınayarak ve soruşturma talebinde bulundu

  Çıtırık yaptığı açıklamada şunları söyledi:

   “Diyanet İşleri Başkanlığının  2015 takviminde "sırf süs için evde köpek beslenmesi uygun değildir. Nitekim Hz. Peygamber 'Melekleri içinde köpek ve resimler bulunan eve girmezler' demiştir" sözleri yer almıştır.  

1. Bu HURAFE olduğu ispat edilmiş ifadelere yayınında yer verdiği için Diyanet İşleri Başkanlığını kınıyoruz. Bu ifadeleri takvime koyan görevliler için başkanlıkça soruşturma açılmasını talep ediyoruz.

2. Yüce rabbimin yarattığı bir canlı için HURAFE ile ahkam kesen bir DİYANET in olduğu bir ülkede, elbette şiddet 12 yaşa iner, cinayetler aile içinde olur, komşusu açken lüksün sınırlarını zorlayan bir toplum yapısı olur, çocuklara tecavüz artar, kadına şiddet artar, zenginin fakiri iliğine kemiğine kadar sömürdüğü bir düzen oluşur. 

 Bu tespitten sonra diyanet işlerine biraz ders verelim:

3. Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof Dr Ali Osman Ateş hoca, "İslam ve Doğal Hayatın Korunması" isimli kitapçığında aynen şunları söylemektedir:                                 

"Kaynaklarda yer alan bazı hadislerde, köpek bulunan eve meleklerin girmeyeceğinden bahsedilmektedir.Ancak bu metinlerin isnatlarında çok zayıf raviler yer almaktadır. Bu hadislerin metinleri de bir çok problemler taşımaktadır. Sonuç olarak güvenilir bir isnadı ve metni bulunmayan ve sahihlik şartlarını taşımayan bu zayıf rivayetlere amel edilemez. İslam inancına göre, insanın işlemiş olduğu iyi ya da kötü davranışları kaydeden yazıcı melekler (Kiramen Katibin) veya Koruyucu Melekler (Hafaza) Melekleri, insanın yanından hiç bir zaman ayrılmazlar. Bu nedenle köpek bulunan eve meleklerin girmeyeceğini söyleyen yukarıda kaydetmiş olduğumuz tüm hadisler metin açısından delil kabul edilemezler. Bunlara dayanarak bu konuda haramdır hükmü de verilemez. Köpek beslenen eve melekler girmeseydi, Hz. Peygamber, av, bekçi ve çoban köpeklerinin bulundurulmasına da izin vermezdi. Halbuki o bunlara müsaade etmiştir." şeklinde hem dini inançlarımıza hem de akla ve mantığa uygun açıklamalar getirmiştir. 

 4. İslam inancımıza göre insanı hiç bir zaman terk etmeyen yazıcı ve koruyucu meleklerin, köpek olan odada insandan ayrılmaları islam dinimize ve inancımıza da aykırı bir hurafedir. Diyanet İşleri gibi bir ciddi kurumun, islam inancına aykırı bir hurafeye yayınlarında yer vermesini kınıyoruz. Bu kurumun toplumdan ve günümüz gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu görüyoruz. 

5. Bu hurafeye dayalı yayın için diyanet işleri başkanlığının özür dilemesini bekliyoruz. Yüce Rabbimin gerekli görüp yarattığı bir canlı için "melekler ondan kaçar" gibi akıl dışı bir hurafeyi dile getirmek, rabbimin gücüne, kuvvetine ve kudretine de karşı çıkmaktır. Diyanet İşleri eğer dini inançları yerleştirmek istiyorsa, gösteriş yapmaktan ve israftan önce kurum olarak kaçınmalı, kullandığı bütün lüks otomobillerden vazgeçmelidir. 

 6. Yurdumuzda milyonlarca insan açlık sınırının altında ise, yüzbinlerce insan çöpten hayatını kazanmaya çalışıyorsa, bu ülkede Diyanet İşleri Başkanının 350 bin tl lik lüks araca üstelik de yetimin hakkı olan devlet parası ile binmeye hakkı yoktur. Bir merhamet dininin kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığının, rabbimin yarattığı bir canlıyı hedef olarak göstermesini kınıyoruz. 

7. Sahipsiz hayvanlara ilişkin sorunlarda "sahiplendirmeyi" ön planda tutan, toplumu barınaklardan köpek sahiplenmeye teşvik eden Belediyeler ve Orman Su İşleri Bakanlığının konuya müdahil olmasını, şehirlerde müftülük görevlilerini yasa konusunda bilgilendirmesini talep ediyoruz.”

Yorumlar