Yemekçilikte dönenleri açıkladıktan sonra bu kez de yine ilçede en çok konuşulan, taşımalı eğitimde yaşanan sıkıntıları gündeme taşıyoruz

“Yemek ihalesi yoluyla ilçeye nasıl zarar veriliyor? Yemek ve taşıma ihalelerindeki son durumu gözler önüne seriyoruz ve sorularımıza cevap arıyoruz” dedikten sonra bu kez yine ilçede en çok konuşulan, taşımalı eğitimde yaşanan sıkıntıları gündeme taşıyoruz.

İLÇEYE VERİLEN ZARARLAR (2)

Geçtiğimiz yıllarda büyük emekler verilerek mafya destekli çantacılık yapan kişilerle mücadele eden Karisalılı vatandaşlar, şimdi de yasal çantacı, büyük taşıma firmaları ile mücadele edememektedirler.

Bu yıl yapılan ilköğretim taşımacılığı ihalesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü defalarca ikaz edilmesine rağmen, servis aracı olan şahısların, birey olarak servis ihalelerine katılmalarını engellemek ve birilerine doğrudan hediye etmek amacıyla hat yerine, okul okul ihaleye girilmiştir. Karaisalı’da yaşayan gariban minibüsçüler (40 civarında muhtar da dahil) ihaleye bile girememiştir.

Nitekim ihaleyi alacak büyük firmalar, yasal çantacılık eliyle yüksek fiyata aldıkları ihalelerin kaymağını ve karını yiyip, amelelik işini maliyet fiyatına gariban minibüsçülere (40 civarında muhtar dahil) yaptıracaklardır (belki). Yine ekmeği ve parayı yiyen başkası, yani aracılar, yine işi yapan emekçi, ameleler olacaktır.

BU SORULARIMIZA CEVAPLAR ARIYORUZ:

1- İlçede en az 60 minibüsçü olmasına rağmen (muhtarlar da dahil) İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, neden minibüsçüleri dışarda bırakmıştır?

2- Yerelde yaşayan Karaisalılar ihaleye girse, ihale bedeli düşecek ve devlet kazanacakken, neden zoraki bir şekilde 50 km. mesafe uzaklıktaki firmalar gelecek?

3- Bilindiği üzere okul okul yapılan ihalelerde maalesef bedeller yüksek seviyede kalmıştır. Bu ihalede 4 firma kaldı. Neden içlerinde bir Karaisalılı yok?

4- Zan altında bırakmak istemiyoruz ama, mevcut görüntü, bu firmalar ile siyasi ve kamu görevlilerin, ortak menfaati olduğunu düşündürüyor.

Bu konularda siyasiler neden duyarsız kalıyor?

5- Muhtarlar, kendilerinin de minibüsçüler olmasına rağmen protesto haklarını kullanmaktan neden kaçınıyorlar? Yoksa bu firmaların, kendi minibüslerine iş vermeyeceklerinden mi korkuyorlar? Lafa gelince acıda, kederde ortaklıktan bahseden siyasetçi ve muhtarlar, bu sorunun bir parçası oldukları halde, neden birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmemektedirler?

Cevap verecek yetkili bekliyoruz.

Yorumlar