Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi72
Bugün Toplam447
Toplam Ziyaret1825093

Yenikapı'da birlik beraberlik m esajları

MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım ile TBMM Başkanı Kahraman´ın konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı

İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteğiyle düzenlenen ve milyonlarca İstanbullunun katıldığı Türkiye tarihinin en büyük mitingi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı´nın okunmasıyla başladı. “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nde, Kur´an-ı Kerim´in okunmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından, şehitler için dua edildi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım ile TBMM Başkanı Kahraman´ın konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı

ERDOĞAN, “BU MANZARA, TÜRKİYE´NİN 2023 HEDEFLERİNE ULAŞACAĞININ İLANI VE İSPATI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı´daki manzaranın, Türkiye´nin, tüm renkleriyle bağımsızlığına, geleceğine ve vatanına sahip çıktığının ilanı ve ispatı olduğuna işaret ederek, “Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin, ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, Türkiye´nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır. Bundan sonra işimiz ne biliyor musunuz? Artık muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak. Bunu başarmaya var mıyız? Bu manzara, birliğin, beraberliğin, kardeşliğin sadece temenni, sadece slogan değil; gerektiğinde bir hakikat olarak ortaya konabileceğinin, kuvveden fiile geçebileceğinin ilanı ve ispatıdır. Bütün bunlarla beraber, yolumuza dayanışma içine geçeceğiz. Ete kemiğe bürüneceğiz, mütevazı olacağız. Birbirimizi makam ve mevki için değil, para pul için değil, sadece Allah için seveceğiz” şeklinde konuştu.
Bugünleri gösterdiği için Allah´a sonsuz hamt ettiğini, böyle bir milletin evladı, böyle bir ülkenin vatandaşı olduğu için şükrettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1920 yılında, ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu günlerde Gazi Mustafa Kemal´in “Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine ‘ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?´ diye sormak lazımdır. Ben, milletimin vereceği cevabı biliyorum” sözlerini aktardı ve “Gazi´den 96 yıl sonra, buradan Yenikapı Meydanı´ndan aynı soruyu sizlere soruyorum; ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?” diye sordu. Meydandakilerin güçlü bir biçimde verdiği ‘hayır´ cevabı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesele bu, bu millete kimse bu esareti asla getiremeyecektir” diye ekledi.
“MECLİS´TEN GELEN İDAM KARARINI ONARIM”
Meydandaki vatandaşlar tarafından, 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan TSK içindeki FETÖ mensuplarının idamlarının istenmesine yönelik slogan atmaları üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan şu açıklamaları yaptı: “Şu anda siyasi partilerimizin genel başkanları burada, sizin zaten talebinizi biliyorlar. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletin´ olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci Türkiye Büyük Millet Meclisi´dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Onamaksa, Meclis´ten gelen böyle bir kararı ben peşinen ifade ediyorum; onarım. Kardeşlerim, Vatan Caddesi´nde vücudu ikiye bölünmüş kardeşimi gördüğüm zaman kalkıp da bunu kenara koymak mümkün mü? Ankara´da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde uçaktan F16´ların yağdırdığı bomba ile başı vücudundan ayrılmış olan hanım kardeşimin başı Kongre Merkezi´nin çatısına uçmuştu. Bunu gördükten sonra biz kalkıp da, efendim Avrupa Birliği´nde idam yokmuş, Konsey´de yokmuş, şurada yokmuş, burada yokmuş… Amerika´da var, büyük bir çoğunluğunda var, Japonya´da var, Çin´de var, bugün dünyanın büyük bir çoğunluğunda var. Burada zaten 84´e kadar vardı, ondan sonra kaldırıldı. Bu millet, ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletin´ olduğuna göre eğer böyle bir kararı veriyorsa, öyle zannediyorum ki siyasi partiler de bu karara uyacaktır.”
“ARKALARINDAKİ GÜÇLERİ DE ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
Gelinen noktada safların gayet net olduğunu, bir tarafta tüm kurumları, tüm siyasi partileri ve tüm kesimleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin olduğunu; diğer tarafta ise etnik, dini istismar ve ideolojik sapkınlık içinde olan terör örgütlerinin ve onların arkasındaki karanlık güçlerin olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletinden, milletinden, haktan ve hakikatten yana olan herkes bugün burada, Yenikapı´dadır. Buradan 80 vilayete selam olsun, buradan 79 milyona selam olsun. Terör örgütleri mensuplarının ise kimi adliyede akıbetini bekliyor, kimi cezaevinde cezasını çekiyor, kimi de mezarda nihai hesabını veriyor. Onların arkalarındaki güçleri de çok iyi biliyoruz, vakti, saati geldiğinde hesaplarını önlerine koyacağız” diye konuştu.
“15 TEMMUZ ÜLKEMİZİ İŞGAL GİRİŞİMİDİR”
15 Temmuz´un, bir yönüyle ordu içine sızmış FETÖ ihanet şebekesi mensuplarının başlattığı bir darbe girişimi olduğunu ancak hadisenin sadece bundan ibaret olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı zamanda PKK ve DAEŞ´in silahlı eylemleriyle elde edilmek istenen neticenin asker elbisesi giymiş teröristler eliyle yeni bir safhaya çıkartılma girişimidir, yani bu girişim aynı zamanda bir terör eylemidir. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra, 15 Temmuz ülkesine ve milletine ihanet eden bir silahlı güç eliyle ülkemizi işgal girişimidir” yorumunda bulundu.
“DEMOKRASİ NÖBETLERİNE ÇARŞAMBA AKŞAMI NOKTA KONULACAK”
15 Temmuz darbe gecesinde ve sonrasında araçları ve personelleriyle, darbe girişimine karşı direnen vatandaşlara ve güvenlik güçlerine destek olan belediyelere ve ‘kalpleri Türkiye için atan´ yurt dışındaki vatandaşlara da teşekkürlerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim ülkemizi ve milletimizi bir daha darbelere, darbe girişimlerine, demokrasi dışı her türlü saldırıya karşı bizleri, vatanımızı korusun” temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını tamamlamasının ardından demokrasi nöbetine bu akşam bir virgül konulduğunu ve şehir meydanlarındaki nöbetlere önümüzdeki Çarşamba akşamı nokta konulacağını açıkladı.
BAŞBAKAN YILDIRIM, “15 TEMMUZ 2. KURTULUŞ SAVAŞIDIR”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Çanakkale´de, Kurtuluş Savaşı´nda destan yazan bu millet, aynı ruhla 15 Temmuz destanını da yazdı. 15 Temmuz ikinci Kurtuluş Savaşı´dır." dedi.
Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Yenikapı Miting Alanı´nda düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi´nde konuştu.
Başbakan Yıldırım konuşmasına, "Bu Vatan Kimin" adlı şiirin, "Bu vatan, toprağın kara bağrında / Sıradağlar gibi duranlarındır / Bir tarih boyunca onun uğrunda / Kendini tarihe verenlerindir / Ardına bakmadan yollara düşen / Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan / Huduttan hududa yol bulup koşan / Cepheden cepheyi soranlarındır." dizelerini okuyarak başladı.
Yıldırım, “Bugün aramızda bulunan kahraman şehitlerimizin ailelerini yürekten selamlıyorum. İstanbul´u düşmana teslim etmeyen, kimi hastanede, kimi evinde, kimi aramızda olan kahraman gazilerimizi selamlıyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, 15 Temmuz´da bu milletin önüne geçtiğiniz için, dik durduğunuz için, bu milleti son 100 yüzyılın en büyük tehlikesinden kurtardığınız için diklenmeden dik durduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum, sizleri selamlıyorum” dedi.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını ve bütün Cumhuriyet Halk Partisi mensuplarını, darbenin ilk saatlerinde, milli iradeden yana net tavır koydukları için yürekten selamlıyorum. Milliyetçi Hareket Partisinin değerli Genel Başkanını ve bütün ülkücü kardeşlerimi ilk andan itibaren hükümetimizin yanında, Cumhurbaşkanımızın yanında sarsılmaz bir demokrasi savunucusu olduğu için yürekten selamlıyorum. AK Parti´li kardeşlerim, CHP´li, MHP´li kardeşlerim, ismini sayamayacağım kadar çok olan her siyasi görüşten, her kesimden değerli vatandaşlarım, bu muhteşem kardeşlik tablosunu bugün bize yaşattığınız için, bizi buraya getirttiğiniz için hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Milletim adına teşekkür ediyorum." 
15 TEMMUZ İKİNCİ KURTULUŞ SAVAŞI´DIR
Uzlaşmayı, işbirliğini daha da güçlendireceğiz. Türkiye´yi milletimizle, siyasi partilerimizle, sivil toplumumuzla, liderliğimizde 2023 hedeflerine taşıyacağız. Kürt ile Türk´ün arasına girenler işte bu hainlerdi. Kürt ile Türk arasındaki bu mikropları temizleyeceğiz. Terör örgütlerini aradan çıkaracağız. İnşallah Türk, Kürt, Alevi, Sünni arasındaki muhabbet, dayanışma, kardeşliği daha da geliştireceğiz. Aramıza giren bölücü terör örgütünü de milletimizin arasından çıkaracağız. Hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz." 
Bir olunduğunda ulaşamayacak, yapamayacak hiçbir işin olmayacağına işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beraber olursak aşamayacağımız hiçbir engel yok. Birlikte olursak, birlikte Türkiye olursak çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz yok. İşte bugün buradaki tarihi birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız. İntikam duygusuyla değil, adaletle, hukukla hareket edeceğiz. Bu terör örgütünün mensuplarından, şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını soracağız. Demokrasiden taviz vermeyeceğiz, özgürlükleri daha da geliştireceğiz, ekonomimizi daha da büyüteceğiz, düşmanlarımızı azaltacak dostlarımızı çoğaltacağız. 15 Temmuz, Türkiye´nin mikroplarından temizlendiği gündür. Bugün Türkiye temizlik yapıyor. Devleti kilitleyen, ekonomiyi daraltan, milleti rahatsız eden unsurları teker teker ortadan kaldırıyoruz." 
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU,” 15 TEMMUZ BİR UZLAŞMA KAPISI ARALADI BİZE”


İstanbul Yenikapı´da düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde bir konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu "Bugün bizim demokrasi tarihimizin önemli bir günüdür. Bugün Türk siyasal hayatı demokrasi tarihinde önemli bir olaya imza attı. 15 Temmuz akşamı Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanan bir çete grubu Türk demokrasisine darbe yapmak istedi. Parlamento´ya darbe yapmak istedi. daha doğrusu size, bize, hepimize darbe yapmak istedi. Ama çok şükür özellikle buradan TBMM´yi 15 Temmuz akşamı sabaha kadar açık tutan ve yöneten TBMM Başkanı´na yürekten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Parlamenter sistemimize karşı bir darbe yapmak istediler. Bizim Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimidir bu. 240 şehidimiz var. 240 aslanımızı toprağa verdik, 240 demokrasi şehidimize Allahtan gani gani rahmet diliyorum. Onlar bizim demokrasi tarihimizdeki altın sayfalarda yerlerini aldılar. Onları unutturmayacağız ve unutturmayacağız. Demokrasinin kahramanlarıdır onlar" dedi. 
TBMM´nin Gazi Meclis olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu ,"TBMM Kurtuluş Savaşı´nı yönetmiş bir meclistir. TBMM sabaha kadar çalışarak darbecilere karşı dik durarak sadece kendi onurunu değil sizin seçip parlamentoya gönderdiğiniz milletvekillerinin onurunu ve milletimizin onurunu korumuştur. O nedenle grubu bulunan 4 siyasi partinin liderleri ve 4 siyasi partinin milletvekilleri darbeye karşı açık net bir tavır koymuşlardır ve darbeye karşı demokrasi bildirgesini hep beraber imzalamışlardır. Gönül ister ki bu güzel toplantıya bu güzel mitinge bu güzel beraberliğe eşlik etmek 
için sadece parlamentoda değil parlamento dışındaki genel başkanlarda burada olsaydı. Son derece mutlu olurdum çünkü Gazi Mustafa Kemal şunu söylüyor. ´Söz konusu vatansa gerisi teferruattır´ diyor. Bizim için söz konusu vatandır. Sonuna kadar vatana sahip çıkacağız. Artık 15 Temmuz´un bir özelliği var. 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz´da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü bu uzlaşma kültürünü daha ileri taşıyabilirsek çocuklarımıza güzel bir Türkiye´yi hep birlikte bırakmış olacağız" şeklinde konuştu.

12 MADDE
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; "Önce teşhisi doğru koyacağız ki tedaviyi güzel yapalım. Güzel bir atasözümüz var. ´Bir musibet bin nasihatten evladır.´ Dolayısıyla ben dahil bütün siyasilerin bu musibetten ders çıkarması lazım. Ben dahil bütün siyasi, parti başkanlarının yeni bir olaya zemin hazırlamadan Türkiye´yi çağdaş uygarlığa götürmemiz lazım. Nedir bu dersler; Bir musibetle karşı karşıya kaldık. O zaman neler yapmalıyız neleri söylemeliyiz. 12 madde hazırladım.
1-Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayalım. Camiye sokarsak toplumu böleriz. Adliyeye sokarsak adaleti bulamayız. Askeriyeye, kışlaya sokarsak darbeyi önleyemeyiz. O zaman yapacağımız ilk iş camide, kışlada, adliyede siyaset olmayacak. Adalet arıyorsak onları başka yerde bağımsız bir şekilde aramamız lazım. Bizim soylu bir uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bizim kavga değil bizim milleti kardeş kılma gibi bir görevimiz var. 2- Siyaset´te özeleştiri yapmak eğer geçmişi iyi tahlil edebilirsek, gelecekte çok daha güzel Türkiye´yi inşaa edebiliriz. Tarihin tekerrürünü değil, tekerrür ettirmemeliyiz tarihi. Milleti kardeş kılma yolunda kararlılığımızı sürdürmeliyiz. 4- Devletin inşasında liyakat sistemini esas almalıyız. Yani liyakat sisteminden vazgeçmemeliyiz. İnancımız da bunu böyle öngörüyor zaten. Liyakat sistemi önemlidir. İşi ehline ver diyor yüce yaradan. İşi ehline verdiğimiz zaman göreceksiniz ki Türkiye çok daha güzel yönetilecektir. KPSS de beklerken sınav için alınteri dökerken birileri sınav sorularını çalıp eğer sınav yapıyor ve devletin önemli yerlerine geliyorsa buna hep beraber itiraz etmek zorundayız. 5- Her şartta her koşulda demokrasi sahip çıkmalıyız. 15 Temmuz darbe girişimi demokrasinin ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. 15 Temmuz darbe girişiminde halk direnme gücünü kullanarak, tankların önüne çıkarak, canını siper ederek demokrasiyi savunmuştur. Sadece darbe değil, demokrasi üzerinde tüm vesayetleri reddetmeliyiz. Onun için diyoruz, ne darbe ne dikta, yaşasın tam demokrasi diyoruz. 21. yüzyılın insanı tam demokrasiye layıktır ve bunun mücadelesini vermeliyiz. Demokrasi milletin iradesidir. Milletin iradesi üzerindeki her türlü gölgeye son vermeliyiz. 6- Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkmalıyız. Mustafa Kemal ve arkadaşları Cumhuriyeti kurarken 1921 yılında bir anayasa yaptılar. Anayasanın birinci maddesi şudur. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Evet hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Bakın hakimiyet milletindir değil, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir diyor. Milleti yüceltiyor. vatandaşı yüceltiyor. Dolayısıyla hiç bir kimseye hiç bir aileye hiç bir gruba hiç bir zümreye imtiyaz tanınmıyor. Gazi Mustafa Kemal dedi ki; Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Eğer Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesiyse cumhuriyet bizim alın terimizdir. Cumhuriyeti korumak yaşatmak hepimizin görevidir. Elbette ki bunları tek başına Mustafa Kemal Atatürk yapmadı. Eğer bugün cumhuriyet olmasaydı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olamazdı. Eğer bugün cumhuriyet olmasaydı Sayın Karaman TBMM başkanı olmazdı. Eğer Bugün Cumhuriyet olmasaydı. Sayın Binali Yıldırım Başbakan olamazdı. Eğer bugün Cumhuriyet olmasaydı, Anadolu´nun kuş uçmaz köyünde doğan Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olmazdı."

PARLAMENTER SİSTEMİMİZİ DAHA DA GÜÇLENDİRMELİYİZ
Kılıçdaroğlu, 7. maddede parlamenter sistemin güçlendirilmek zorunda olduğunu ifade etti. Türkiye´nin 15 yıllık parlamenter sistemi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz akşamı Türkiye Büyük Millet Meclisi dik durarak, onurlu durarak bombalar yağarken, kurşunlar sıkılırken parlamentoyu terk etmedi. Kurtuluş Savaşı´nı nasıl yönettiyse bir darbeyi de aynı anlayışla püskürttü. Bu nedenle açık ve net söylüyoruz; parlamenter sistemimizi daha da güçlendirmeliyiz." dedi.

MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ´NE VURGU 
Konuşmasında 8. madde olarak medya özgürlüğüne de vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Bağımsız medya olmasaydı belki hiç kimse sokaklara çıkmayacaktı. O medya olayları verdi. Vatandaşlar sokağa davet edildi. Tankların üzerine çıkıldı. O medya bütün bu görüntüleri verdi. Dolayısıyla vatandaş en meşru hakkı olan direnme hakkını kullanarak demokrasiyi korudu ve mücadelesini yaptı. Göğsünü siper etti tanklara ve mücadelesini yaptı. O nedenle parlamenter sisteme karşı yapılan bu darbe girişimine parlamento dik durarak gerekli cevabı vermiştir. Değerli arkadaşlarım, medya özgürlüğünün bir diğer önemi de şudur; biz siyasetçiyiz, eksiğimiz olabilir, hatamız olabilir, yanlışımız olabilir ama bunları dile getirecek olan medyadır. Medyanın bağımsızlığına bütün siyasilerin saygı duyması ve önem vermesi lazım." diye konuştu.

LAİKLİK VURGUSU
Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığına da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bakın değerli arkadaşlarım, FETÖ ordunun içinde yuvalandı. FETÖ yargının içinde yuvalandı, FETÖ devletin her kademesinde yuvalandı. Biz buna daha önce F Tipi Örgütlenme diyorduk şimdi Fetullah Gülen Terör Örgütü olarak tanımlanıyor. Savcı da iddianamesini böyle yazıyor. Yargının bağımsızlığı neden önemlidir? Adalet istiyoruz, adaleti nerede tecelli ettireceğiz, mahkemede tecelli ettireceğiz. Eğer bir hakim vicdanıyla değil, bir hakim Pensilvanya´dan aldığı talimatla karar veriyorsa o hakim hakim değil, o mahkeme mahkeme değildir. O nedenle yargı bağımsızlığı çok önemlidir. Biz, bunun üzerinde durmalıyız ve bu konu üzerinde titremeliyiz. Hemen şunu ifade edeyim, yargının bağımsızlığı konusunda iktidar ve muhalefetin belli bir görüş birliği içinde hareket etmesi bizim açımızdan memnuniyet vericidir." Laikliğin ne kadar önemli olduğunun da 15 Temmuz´da ortaya çıktığını da vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Dini kullanarak, inancımızı kullanarak her türlü yasa dışı işin içinde olanlar milleti nasıl kandırdılar hep beraber gördük. Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir. Laiklik herkesin istediği gibi inanması ve ibadet etmesi demektir. Laiklik, inanca saygı demektir ve insana saygı demektir o nedenle bütün siyasi partilerin bu konuda daha dikkatli olması gerekir. Kula kulluk yapmak değil, kula kulluk yapanların nasıl bir anlayışta olduklarını hep beraber gördük." diye konuştu.

"GEÇMİŞİN MAĞDURLARINA HAKLARINI İTİBARLARINI İADE EDELİM."
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasındaki 11. ve 12. maddeyi de şu sözlerle dile getirdi: "11- Demokrasinin güçlenmesine sadece bugün için değil gelecekte de katkı vermek zorundayız, demokrasinin güçlenmesi için mutlaka ama mutlaka sorgulayan bir eğitim sistemini hayata geçirmemiz gerekir. Çocuklarımız irfanı hür yetişmeli, vicdanı hür, fikri hür yetişmeli. Çocuklarımız birilerinden talimat alıp onun gereğini yapmamalı. Alınan talimatı, en azından kendi aklında bunu ölçmeli ve tartmalı. Ne diyor yüce yaradan? Aklınızı kullanmıyor musunuz? diyor. Aklınızı kullanmanın yolu eğitim sistemini de bu şekle getirmektir. Çocuklarımız akıllarını kullanmalılar, sorgulamalılar. Elin oğlu Mars´a uzay aracı gönderiyor, biz 21. yüzyılın Türkiyesi´nde bir darbe girişiminin Türkiye´ye maliyetini görüyoruz. O nedenle hep beraber eğitim sistemini güçlendirelim, gelecekteki demokrasimizi güçlendirmek ve derinleştirmek için bu çabayı hep birlikte gösterelim. 12- FETÖ terör örgütünü biliyorsunuz, artık bütün dünya biliyor. Bu örgüt, geçmişte Balyoz davası dediler, Ergenekon davası dediler, casusluk davası dediler hiçbir günahı olmayan, devlete sadakatle bağlı olan pek çok subayımızın ki eski bir Genelkurmay Başkanı da dahil tamamını hapse attılar. O dönem en çok itiraz edenlerden birisi bizdik. ´Yanlış yapıyorsunuz´ demiştik. Şimdi, onların tamamının kumpas olduğu ortaya çıktı. Tamamının FETÖ terör örgütü tarafından yapıldığı ortaya çıktı. O zaman bir devlet adalet üzerinde büyür. Bir devlet adalet üzerinde soyluluk kazanır. Bir devlet adalet üzerinde devlet olur. O zaman buradan çağrı yapıyorum. Sadece size değil bütün Türkiye´ye. Sadece Türkiye´ye değil bütün siyasi liderlere. Geçmişin mağdurlarına haklarını iade edelim. İtibarlarını iade edelim. Böyle yaptığımız takdirde devlet saygın konuma gelmiş olur."

"DEVLET ADALET ÜZERİNDE YÜKSELMEK ZORUNDADIR"
Devletin haksızlıklarla mücadele ederken hukukun dışına çıkmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Lütfen bu sözümü çok dikkatli dinleyin. İçimizden bir kişinin bir tek kişinin bile emeği, eseri, zamanı ziyan olduğunda bu tüm Türkiye´nin ortak kaybıdır. Tekrarı diyorum, bu ülkede bir kişi bile haksızlığa uğradığında, bir kişi bile mağdur olduğunda bu tüm Türkiye´nin kaybıdır. Bu nedenle ülkemizi yeniden inşa ederken yeni mağduriyetler yaratmamalıyız. Hukuk diyoruz, hukukun üstünlüğü diyoruz, adalet diyoruz, devlet adalet üzerinde yükselmek zorundadır. Hani deniyor ya adalet mülkün temelidir yani adalet devletin temelidir" diye konuştu.
Konuşmasında 12 maddelik yol haritalarını açıkladıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, "Eksiği olabilir, fazlası olabilir ama Türkiye´yi düzlüğe çıkarmak hepimizin ortak görevidir. Benim de görevim iktidardakilerin de görevi, vatandaşın görevi, buradan söz veriyorum ve şunu söylüyorum, hep birlikte mücadele edelim. Hep birlikte gereğini yerine getirelim" dedi.

BAHÇEL::”YENİ BİR SAYFA AÇALIM”
MHP Lideri Devler Bahçeli de konuşmasında, “Bahtiyarım, çünkü Türkiye´mizin şahlanışını gururla izliyorum. Mutluyum, çünkü millet burada, irade burada, inanç burada, bükülmez bilek, eğilmez baş, yenilmez milli kudret burada, bu meydandadır.Türkiye tüm güzellik ve görkemiyle yeni bir sefere Yenikapı´dan başlamaktadır.Türk milleti kaderine sahip çıkmaktadır.Hepinizle övünüyorum, Türk milletiyle iftihar ediyorum” dedi. 
Bahçeli şunları söyledi:
“Bugün düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi´yle Türkiye tek yürek olduğunu göstermiştir. Ayrımız, gayrımız yoktur.Müştereklerimiz farklılıklarımızdan daha çoktur.Ecdadımızın hayır duaları, şehitlerimizin hatıra ve vasiyetleri hepimizin namusuna emanettir.Birliğimizi kıskançlıkla, kararlı bir şekilde korumalıyız.Kutuplaşma ve cepheleşmeleri bıçak gibi kesmeliyiz.Vatanım, bayrağım, milletim, demokrasim, şehitlerim, kardeşliğim ve mukaddesatım demek için Yenikapı´yı doldurdunuz.Bu ruh devam ettiği müddetçe hiçbir hain bize yanaşamayacaktır.Milli birlik ve kardeşliğimiz sağlam kaldığı, hatta sürekli tahkim edildiği sürece hiçbir çıldırmış, hiçbir hayasız ve vicdansız Türkiye´ye saldırmayı aklından bile geçiremeyecektir.Yeni bir sayfa açalım, milli bir uzlaşmayla, hukukun üstünlüğünü gözeterek, insan hak ve özgürlüklerini muhafaza ederek geleceğin yol haritasını çizelim.Türkiye´nin tarihsel haklarını lekelemeye cüret edenleri şaşkına çevirelim.Bu arada Türk askeri topyekûn darbeci ve suçlu görülmemelidir.Ordu-millet dayanışması canlandırılmalı, Mehmetçik gözden ve gönülden çıkarılmamalıdır.Bu sisli ve tereddütlü ortamda, mazlum vatandaşlarımız ve kamu görevlileri mağdur edilmemelidir.Suçsuzu suçludan ayıracak adalet şuuru eksiksiz ve faal olmalıdır.Yeni manda özlemlerine geçit vermeyelim, bu milleti himayesi altına almaya kalkışan vesayetçi odaklara şans tanımayalım. Bizanslı Diyojen´in nesli fırsat kollamaktadır; ve de 15 Temmuz bunun ispatıdır.”
“Türkiye Cumhuriyeti var olacaktır, teminat sizlersiniz” diyen B ahçeli şöyle devam etti:
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacaktır, güvence yine sizlersiniz.Diyorum ki, birlik ve dayanışmamız daim olsun.Rabbim aziz milletimden razı olsun.Biliniz ki, inanıyorsanız üstünsünüz, zaferi kazanacak olan da sizlersiniz.Bugün değeri çok daha iyi anlaşılan bir mücadelenin kahramanı ve devletimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk ile silah ve dava arkadaşlarının aziz hatırasını bir kez daha saygı ve şükran duygularımla anıyorum. Bu vesileyle, tarih boyunca Türklüğü yaşatmak uğruna hayatlarını feda eden kahraman ecdadımızı; bugün teröristlerle mücadele ederken şehit düşen kahraman güvenlik güçlerimizi, aziz vatandaşlarımızı ve gazilerimizi rahmet ve minnet duygularımla yâd ediyorum. 15 Temmuz´dan beri 22 gündür tutulan demokrasi nöbetinin ve bugünkü mitingimizin hayırlı olmasını niyaz ediyor, emeği ve katkısı geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.Şu anda Türkiye´nin birçok meydanında bizleri izleyen vatandaşlarıma en kalbi duygularımı iletiyorum.Sözlerime sonverirken hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyor, her birinizi Allah´a emanet ediyorum.Ne Mutlu Türküm Diyene.”

AKAR´DAN BİRLİK BERABERLİK MESAJI

 

Yenikapı´da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi´nde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet Komutanları da hazır bulundu. CHP ve MHP Genel Başkanlarının konuşmasının ardından kürsüye çıkan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da konuşmasında birlik ve bütünlük mesajı verdi. 

Konuşması sırasında sık sık sözü sloganlarla kesilen Akar, miting alanını dolduran vatandaşlara, “Sağolun varolun. Asil milletimizin kahraman ve fedakar mensupları hepinizi selamlıyorum” sözleri ile karşılık verdi. 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi´nde vatandaşlarla bir araya gelmenin mutluluğunu ifade eden Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, “Sizlerle gurur duyuyorum. Bugün burada 7 Ağustos Demokrasi ve Şehitler Mitingi´nde sizlerle beraber olmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum. Ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarına TSK´ya, sızmış bir grup illegal terörist, hain Fetullahçı Terör Örgütü tarihte görülmemiş şekilde vatanımıza, milletimize, cumhuriyetimize bu zilleti ve rezaleti yaşatmış ve TSK´nın şan ve şerefli geçmişine kara bir leke sürmüştür. Her yönüyle milli ve yönlü olan direktiflerle asil milletimiz ve sizler TSK´nın gerçek mensupları ve emniyet teşkilatımızla kahramanca ferasetle buna karşı çıkılmıştır. TSK olarak bu alçaklara layık oldukları cevap tereddütsüz şekilde verilmiştir. Bunu yaşatan hainler en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Burada özellikle şunu belirtmek isterim o gece TSK bünyesinde yuvalanan illegal çetenin darbe girişiminin halkımızın peygamber ocağı olarak adlandırdığı TSK´nın vatanını, milletini sevenlerin kesinlikle hiçbir alakası yoktur. Bu nedenle yüce milletimizin sizlerin, ülkemizin bekası için PKK sınırlarımızın yanı başında canla başla mücadele eden kahraman TSK mensuplarını çok iyi ayırt etmesi bizlere moral vermiştir. Bundan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Bizlere gösterdiğiniz yakın ilgi ile ülkemizin birlik ve güvenliği bakımından bilincindeyiz. Asil milletimizin canı pahasına gösterdiği kahramanlığı her türlü takdirin üstündedir. Bundan dolayı bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin bu tavrı TSK´nın demokrasi ve hukukun üstünlüğüne bağlı, sadık, ezici çoğunlukla devletin bütünlüğüne ve birliğini hareketini takınarak ordu millet kavramının daha da güçlenmesini sağlamıştır. Atatürk´ün de işaret ettiği gibi hakimiyet milletindir düsturu bu anlayış sonsuza dek sürecektir. Sayın Cumhurbaşkanım bu duygu ve düşüncelerle sizlerin huzurunda TSK´nın başına bela olan bilahare temizlenmesinde başta zatıalileriniz olmak üzere canlarını ortaya koyan aziz milletimizle yani sizlerle TSK´nı ve emniylet teşkilatımıza sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Tüm şehitlerimize Allahü Teâlâ´dan rahmet diliyorum. Yüce Türk milletini saygıyla övünçle ve şükranla selamlıyorum” dedi.

(VŞ)

282 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038