Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, “Ülkemiz güvenlik riskleri açısından düşünülmezin düşünülmesi gereken bir dönemden geçmektedir. Milli varlığımızın ağır tehditler ile karşı karşıya olduğu açıktır. Yabancı basında Türkiye’nin çözülen bir devlet olduğu fikri tespit ve psikolojik operasyon olarak sürekli işlenmektedir” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Olağanüstü Hal Yasası'na dayandırılarak çıkartılan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir-komuta birliğinin bozulduğunu belirterek, “AKP hükümeti, 669 sayılı kararname ile Türk ordusunu güçlendirmeyi değil, aksine emir-komuta yapısını bozarak, eski emperyalist bir Roma deyişi olan ‘böl ve yönet’ ilkesini uygulamıştır. AKP hükümeti bu adımı atarken ülkemizi büyük bir riske sürüklemiştir. Çünkü ülkemiz güvenlik riskleri açısından düşünülmezin düşünülmesi gereken bir dönemden geçmektedir. Milli varlığımızın ağır tehditler ile karşı karşıya olduğu açıktır. Yabancı basında Türkiye’nin çözülen bir devlet olduğu fikri tespit ve psikolojik operasyon olarak sürekli işlenmektedir. Ülkemizin karşı karşıya olduğu ağır tehditleri aşabilmesi için iki şeye acil ihtiyacı vardır. Demokrasi ve hukuk devleti etrafında sağlanmış güçlü bir milli birlik duygusu ve güçlü bir silahlı kuvvetler. 2007’den bu yana Türk ordusuna tuzak kuran, Türk ordusunu içeriden kuşatan FETÖ, 15 Temmuz 2016’da Türk ordusuna çok ağır bir darbe vurmuştur. FETÖ’nün vurduğu bu darbe sonucunda Türk ordusu halen bir krizden geçmektedir. Bu kriz gelecek senelerde de devam edecektir. Krizin en önemli kaynağı TSK içindeki FETÖ’cü yapının büyük kadro gücüdür” değerlendirmesini yaptı.
Özdağ şunları kaydetti:
“1 Temmuz itibariyle TSK, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda 358 general/amiral, 39 bin 287 subay, 96 bin 391 astsubay görevliydi. Konu ile ilgili çalışan askerlerin verdikleri rakamlara göre bu sayının yüzde 50’si FETÖ ile değişik seviyelerde irtibatlıdır. Bu irtibat dereceleri üç aşamalı olarak sert çekirdek, sempatizan, güçlüden yana görünenler şeklinde tanımlanmaktadır. 9 Ağustos 2016 itibariyle TSK ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan büyük tasfiye operasyonları ile atılan general/amiral sayısı 158, subay sayısı Kuvvetler'de bin 224 ve Jandarma'da 909 yani 2 bin 291 ve astsubay sayısı Kuvvetler ile Jandarma toplamı 630’dir. Bu sayılar 1 Temmuz 2016’da TSK bünyesinde görevli general/amiral sayısının yüzde 44’ünü, subay sayısının yüzde 5’ini ve astsubay sayısının yüzde 0.6’sını oluşturmaktadır. Özetle TSK ve Jandarmada var olduğu düşünülen değişik aşamadaki FETÖ’cülerin ancak küçük bir bölümü tasfiye edilmiştir.”
Özdağ, TSK ve Jandarma Genel Komutanlığı birliklerinde subay ve astsubaylara yönelik olarak FETÖ’nün temel ideolojisi olan Fethullah Gülen’in mehdi olduğu iddiasını çürüten eğitimler verilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ve İlahiyat Fakülteleri ile ortak çalışma yapılabilir. Ayrıca ordu içinde milli birlik ve ordu ruhunu güçlendirici çalışmaların yapılması bir zorunluluktur. Gelecek senelerde Harp Okulları 4 sene mezun vermeyecektir. Türk ordusu bir yandan subay tasfiye ederken, diğer yandan aşağıdan yeni subay gelmemesi gibi bir kıskaca girmiştir. Her ne kadar Milli Savunma Bakanı bu açığın sivilden gelen kadrolar ile kapatılacağını söylese de, bu kadroların 1 senelik eğitim ile askeri lise dahil 7 sene, askeri lise hariç 4 sene askeri eğitilmiş profesyonel subayların yerini doldurması tabii ki zor olacaktır. Türkiye önümüzdeki dönemde ordusunu bugün olduğundan daha zor durumlarda kullanmak zorunda kalabilir. Üstelik TSK’nın sadece 15 Temmuz 2016 sonrasında 50 şehit verdiği göz önünde tutulur ise, Türkiye’nin zaten küçük savaş içinde olduğu görülecektir” ifadelerini kullandı.