İNANMAK EN BÜYÜK KUVVETTİR
İnanmak ve değerlendirmek için Allah’ın verdiği en büyük nimet olan akla ihtiyaç vardır. Koca tarihe bir göz atılırsa, İnanan insanların muvaffak oldukları görülür. Hatta akıllı oldukları da anlaşılır. Kuran-ı Kerimde bir ayet vardır, inanan insanlar akıllı olanlardır der. Tarihte büyük başarı gösteren insanların hepsi büyük inanç sahibi olan insanlardır. Lahuti kitaplarda geçen yirmi dört peygamber isimlerine göz atılırsa, fevkalade akıllı ve başarılı insanlar oldukları meydana çıkar. Tarihte isimleri geçen, krallar, imparatorlar, padişahlar, reisi Cumhurlar, mucitler hep inanan büyük insanlardır.
Kuran-ı Kerimin Nur suresinin bir ayetinde Zeytin ağacından nurlanınız- ibaresi geçmektedir. Bu ayetin üzerinde rahmetli Muhiddini Arabi çalışmıştır. Bu nurun çok kuvvetli ve süratlı olduğunu belirtmiştir. Bizim Millet, ancak zeytin yağının içine bir fitil atarak ateşi dokundurmuş, az ışıklı bir lamba(idare) meydana getirilebilmiştir. Fakat Edison zeytin ağacının kurusu ile taşı birbirine sürterek elektrik ceryanını ele geçirmiştir. Süratli ve kuvvetli olan ışıkta budur. Edison bir eserinde –ÜSTADIM MUHİDDİNİ ARABİYE İTHAF ismini koymuştur. İşte size hakiki inananların başarısı.
Rahmetli Mustafa Kemal, Trablusgarp harbinden dönerken kumda bağdaş kurmuş bir araba rastlıyor. Arap, fala bakarım diyor. Mustafa Kemal bir on kuruş çıkarıp arabın önüne atıyor, benimde falıma bak diyor. Arap kumu düzeltiyor, bakmaya başlıyor. Bir anda ıslık çalmaya başlıyor. Bir anda ıslık çalmaya başlıyor, Mustafa Kemal “Hayrola, ne oluyor” diyor. Arap, ”Efendim karşımda bir hükümdar görüyorum” diyor. Mustafa Kemal “Miadı kaç senedir?” diyor. Arap “ 15 senedir.” diyor. Mustafa Kemal ayrılıyor. Büyük mücadelelerden sonra T.C. Reisi Cumhuru oluyor. Onbeş seneden sonra hastalanıyor. Etrafındaki dostları” İnşallah yakında iyileşirsiniz paşam” diyorlar. Mustafa Kemal “Hayır, hayır arkadaşlar, çöldeki arabın dediği cereyan ediyor, ben öleceğim” Ddyor. İşte size en büyük inanç kuvveti. Rahmetli Mustafa Kemal, Dumlupınar cephesinde, yunanlılar ile çarpışırken, bir kayanın dibinde oturuyor, kendisinden otuz mesafe kadar uzakta iki keklik kavga ediyormuş, Mustafa Kemal “sağdaki keklik döverse ben zaferi kazanacağım” diyor. Dikkat ediniz, ihtimal ikide bir fakat o kadar güçlü bir inanca sahip ki hayret edilir doğrusu. Biraz sonra sağdaki kekliğin soldakini dövdüğünü görüyor, Mustafa Kemal” İşte zaferi kazanıyorum” diye neşeli neşeli konuşuyor. Gayet tabi zaferi de kazanmıştır.
İnançlı ve ileri görüşlü bir insanın 1943 senesinde bana Türkiye”de olacakları anlattığını ve cidden sonra olanlarında aynen olduğunu nakledeyim.
Rus ve alman harbi devam ediyor, Karaisalı’da sıçramazdı köyünde alim Hüseyin Efendi isimli bir şahıs vardı. Sıçramaz Hüseyin Efendi denirdi. 1943 senesi Haziran ayı sonları idi. Yulaf biçiyorduk. Yanımıza geldi. Bu harbin nasıl neticeleneceğini sorduk Hoca”Harbi Almanlar kaybedecek, Türkiye harbe girmeyecek, Türkiye’de yakında fırkacılık zuhur edecek, yeni fırka iktidara geçecek. Bir cim devri başlar. Türkiye biraz nefes alacak. Fakat sekiz ila onuncu senelerde otuz altı vali hükümete el koyacaktır. Sonra ayın gelecek, daha sonra da bir komutan Türkiye’yi bir çok badirelerden kurtaracak” dedi. 1946’da particilik başladı. Demokrat parti 14/Mayıs/1950 iktidara geldi. Reisi Cumhur Celal Bayar oldu. Cimden maksat Celalın C harfi imiş. Sonra Milli Birlik Kurulu Hükümete el koydu. İsminin baş harfi C olanlar, Cevdet Sunay, Cemal Tural, Cemal Gürsel, Cemal Madanoğlu, Cemal Yıldırım, Cevdet Tuğberk v.s. Sonrada İnönü başa geçti. İnönü ismi, İsmet okunur bunlar bir bir doğru çıktı. Bir komutanında Türkiye”yi badirelerden kurtaracağını söylemişti. Oda Rahmetli Alparslan Türkeş’tir. Zararlı olacak iki ihtilali de baltaladı. Sıçramaz Hüseyin efendinin söyledikleri aynen cereyan etmiştir. Allah rahmet eylesin, inananlara selam olsun
16.10.1998 KARAİSALI GAZETESİ