TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan “Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarısı”nın üreticileri ve mühendisleri endişelendirdiğini söyledi.
Ülkemizde Nişasta Bazlı Şeker üretiminin kota ile sınırlandırıldığını, çoğunlukla GDO içermeleri, GDO’suz olsalar bile insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle kota uygulamasının temel sebebi olduğunu belirten Karademir, “Ülkemizde 2016 yılı için toplam 265.000 ton Nişasta Bazlı Şeker üretimine izin verilmektedir. Bu üretimin 116.000 tonluk kısmının tek bir şirkete, CARGILL şirketine ait olması dikkat çekicidir. Ziraat Mühendisleri Odası olarak bu düzeyde üretimin bile oldukça yüksek olduğuna dair ve bu üretimin halk sağlığını tehlikeye atacağına dair şimdiye kadar onlarca açıklama yapmamıza rağmen yetkililer tam aksi yönde adımlar atmaya devam etmektedirler” dedi.
KOTA UYGULAMASI KALDIRILMAK İSTENİYOR
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan “Üretim reformu paketi kanun tasarısı” ile Nişasta Bazlı Şeker üretimine getirilen, mevcut haliyle bile oldukça yüksek bulunan kota uygulamasının kaldırılmak istendiğine dikkat çeken Karademir, “Nişasta Bazlı Şekerler mısırdan elde edilmektedir. Ülkemizde üretimine izin verildiği andan itibaren şeker pancarı sektörüne olumsuz etkileri olmuştur. Şeker pancarı üreticisine, pancar fabrikalarına, ülke ekonomisine ve halkımızın sağlığına olumsuz etkileri olan bu uygulamaya karşı Şeker-İş Sendikası 2005 yılında sayısız dava açmıştır. Danıştay’a bu konuda açılan her dava kazanılmış olmasına rağmen Nişasta Bazlı Şeker üretimi durdurulmamış, aksine artırılmıştır. Danıştay pek çok kez “Gerçekte bir şeker ihtiyacı olup olmadığı belirlenmeden ve NBŞ kota artışlarının mevcut ülke pancar şekeri stoklarına etkisi gözetilmeden, her yıl sürekli ve düzenli bir NBŞ kotası artırmayı” yerinde görmemiştir. Dolayısıyla ülkemizin hukuk birimleri Nişasta Bazlı Şeker konusunda kota artırımına bile izin vermemişken, bu alanda birde kota uygulamasının tümden ortadan kaldırılması tehlikelidir ve yasadışıdır.”
İNSAN METABOLİZMASINA UYUMLU DEĞİL
Nişasta Bazlı Şeker üretiminin üretici firmalar için oldukça karlı bir iş olduğuna vurgu yapan Karademir, “Nişasta Bazlı Şeker ile elde edilen yüksek früktozlu tatlandırıcılar, şeker pancarına oranla çok daha fazla tatlandırma özelliğine sahiptirler. Bu nedenle bugün marketlerde gördüğümüz pek çok ürünün içeriğinde glikoz şurubu, früktoz şurubu veya mısır şurubu bulunmaktadır. Üretim maliyetlerini oldukça düşüren bu şekerler insan sağlığına ise zararlıdırlar. Pek çok bilim insanının Nişasta Bazlı Şekerin insan metabolizmasına uyumlu olmadığına hatta zararlı olduğuna dair araştırmaları ve açıklamaları ülkemiz ve dünya kamuoyu ile defalarca paylaşılmıştır. Bu nedenle bazı AB ülkelerinde yasaklanmışlardır. Dünyanın en büyük Nişasta Bazlı Şeker üreticisi ABD de bile üretim kotası düşürülen bu ürünün üretiminin ülkemizde tamamen serbest bırakılması akıl alır gibi değildir” diye konuştu.
NİŞASTA BAZLI ŞEKER ÜRETİMİ TAMAMEN YASAKLANMALI
Anadolu halkının yüzyıllardan beri şeker ihtiyacını bilinen en sağlıklı yol olan şeker pancarından sağladığını söyleyen Karademir, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Ülkemiz şeker pancarı üretiminde başka pek çok ülkenin sahip olmadığı coğrafi avantajlara sahiptir. Bu avantajların ve yüzyıllara dayanan geleneğimizin sonucu olarak ülkemizde binlerce şeker pancarı çiftçisi ve şeker fabrikası çalışanı bulunmaktadır. Türkiye’de şeker pancarı üretimi 2000 yılında 18.759 milyon ton iken, 2015 yılında 15.951 milyon tona gerilemiştir. Ekim alanı ise aynı yıllarda 408.367 hektardan, 272.990 hektara gerilemiştir. Ancak artan nüfusumuza bağlı olarak şeker tüketimimiz azalmamış sürekli olarak artmıştır. 2003 yılında 1,9 milyon ton olan şeker tüketimimiz, 2015 yılında 2,4 milyon tona yükselmiştir. Bu durum şeker pancarı üretimindeki azalmanın bir an önce durdurulması, bu gidişin tersine çevrilip, üretim artışı sağlanmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ancak bugüne kadar hayata geçirilen politikalar bu gerçeğin aksi yönündedir. Şeker pancar üretiminin ve ekim alanının yıllar içinde azalması çiftçimize de zarar vermiştir. 1998 yılında 450.000 olan şeker pancarı üretici sayısı, 2014 yılında 125.000’e düşmüştür. Ayrıca şeker pancarına dayalı sanayinde de işsiz kalanların vatandaşlarımızın sayısının 100.000’i geçtiği tahmin edilmektedir. Bütün bu olumsuzlukların ülkemiz ekonomisine yaptığı zarar son on beş yılda 5,3 milyar dolar olduğu ise kamuoyu ile paylaşılan pek çok ekonomi raporunda yer almıştır.
Bizler bu ülkenin Ziraat Mühendisleri ve yurttaşları olarak, bu yasa tasarısından endişeliyiz. Bakanlığımızın ve Meclisimizi bu yanlış uygulamadan bir an önce vazgeçmelerini öneriyoruz. Nişasta Bazlı Şeker üretimindeki mevcut kota uygulaması kaldırılmamalıdır. Aksine Dünya’nın pek çok ülkesinde olduğu gibi Nişasta Bazlı Şeker üretiminin tamamen yasaklanması gerekmektedir. Bakanlığımızı, halkımızın zararına sadece birkaç şirketin yararına olan bu hevesten vazgeçmeye çağırıyoruz.”