Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Ali Kuzu, haksız ve hukuksuz şekilde görevden alınan eğitim emekçilerinin derhal görevlerine iade edilmesi gerektiğini vurguladı.
Eğitim-Sen’in günlerdir Atatürk Parkı’nda gerçekleştirdiği ‘Öğretmenime Dokunma’ eylemine destek veren TMMOB’ye bağlı odaların Adana Şube Başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve üyelerin de katıldığı açıklama ve oturma eyleminde konuşan Kuzu, “Ülkemiz, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ile kaosa sürüklenmek istenmiş; darbe tehlikesi savuşturulurken ilan edilen OHAL ile son günlerin klasik deyimiyle ‘at izi it izine karışmıştır’ dedi.
MİLLETVEKİLLERİ DE DESTEK VERDİ
Aynı zamanda İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube üyeleri de olan CHP Adana Milletvekilleri Zülfikar İnönü Tümer ve İbrahim Özdiş ve CHP İl yöneticilerinin de destek verdiği toplantıda Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz ve eğitim emekçilerinin haklı taleplerinin arkasında olduklarını ifade eden Kuzu, “Darbe girişiminin ardından, 21 Temmuz günü ilan edilen Olağanüstü Hal ile Ülkemiz bu sefer bir sivil darbe yaşamaya başlamış, iktidar sahiplerinin de sık sık dile getirdiği gibi ‘darbe girişimi bulunmaz bir fırsata’ çevrilmiş ve diktanın yolunu açmıştır” diye konuştu.
MUHALİF KESİME BASKILAR ARTTI
TMMOB’nin tüm darbe girişimlerine olduğu gibi her türlü diktaya ve antidemokratik uygulamalara da her zaman karşı olduğunu ifade eden Kuzu, şunları söyledi:
“OHAL ile Meclis devre dışı bırakılmış, ülkemiz Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetilmeye başlanmıştır. İlan edilen OHAL süresince, yaklaşık 10 bini Eğitim-Sen üyesi öğretmenler olmak üzere 11 binin üzerinde eğitim emekçisi, on binlerce kamu emekçisi görevden alınmış, televizyon kanalları karartılmış, basına ve muhalif kesimlere baskılar artmıştır.
ENDİŞELİYİZ
Açığa almalar; önce yargı, güvenlik teşkilatı ile başladı, ardından bilim adamları, öğretmenler, araştırma görevlileri görevden alınarak devam etti. Buradan anlaşılan şudur: Özellikle bilim insanları ve eğitmenler, bu ülkede laik, bilimsel eğitimi savunan kesimlerdir. Düşünen toplumun sesidir. İstenen, bu baskı ortamında dinci, gerici eğitimin ve yıllardır AKP eliyle kurumsallaştırılan piyasacı sistemin devam ettirilmesidir. Korkumuz görevden alınan kişilerin yerine başka cemaat unsurlarının doldurulmasıdır. Bu noktada tüm toplumsal kesimler gibi bizler de endişeliyiz.
OHAL dönemi; temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırıldığı, ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, toplumun ilerici kesimlerine dönük saldırıların arttığı, emekçilerin kazanılmış haklarının ellerinden alındığı, işçilerin grev haklarının engellendiği, şiddetin tüm boyutları ile arttığı bir süreç haline dönüştürülmüştür. AKP, OHAL’i tüm iktidar dönemi boyunca elde edemediklerini ele geçirmek, çıkaramadığı akıl almaz kanunları çıkarmak ve toplumsal muhalefetin her katmanını susturmak için kendi çıkarlarına kullanmıştır.
DAYANIŞMA VURGUSU
OHAL döneminin sonuna yaklaşılırken, iktidarın MGK’da aldığı tavsiye kararı ile OHAL’in uzatılması, hatta bir yıldan fazlaya çıkarılması istenmektedir. Bu istek, ülkemizin tüm yönüyle fiili bir başkanlık sistemine teslim edilmesidir. Böylesine uzun bir OHAL, ülkenin demokrasiden tamamen uzaklaştırılması ve diktatörlüğe teslim edilmesi demektir. Şiddeti gittikçe artan sivil diktaya, gericiliğe, karanlığa ve tüm antidemokratik uygulamalara karşı Birliğimiz, emeğin ve demokrasinin yanındadır. OHAL’in uzatılması ülkemizin ihtiyacı değildir, kabul edilemez.
Ülkemizin tek ihtiyacı, koşulsuz şartsız acil demokrasidir! TMMOB ve bağlı odaları özgür bir Türkiye’de mücadele eden tüm demokrasi güçleriyle dayanışma içinde olacaktır.”
DİSK Çukurova Bölge Temsilciliği, Çağdaş Hukukçular Derneği Adana Şube Başkan ve üyelerinin de katıldığı destek açıklamalarının ardından oturma oturma eylemi gerçekleştirildi.