28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Bülent Ecevit, 1974–2002 yılları arasında beş kez başbakanlık görevini üstlendi. Eski bir gazeteci olan ve şairliğiyle de tanınan Ecevit, 5 Kasım 2006’da Ankara’da hayatını kaybetti. 1974 yılında Ecevit’in başbakanlığı döneminde Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleştirildi.
Mustafa Bülent Ecevit (28 Mayıs 1925; İstanbul – 5 Kasım 2006; Ankara), gazeteci, şair, yazar, siyasetçi ve Türkiye eski başbakanıdır.
1974-2002 yılları arasında beş kez Türkiye başbakanlığı yapan Bülent Ecevit, düşünceleri ve uygulamalarıyla, 20. yüzyıl Türk siyasal yaşamının en önemli isimlerden biri olmuştur.
İsterseniz Bülent Ecevit'i biraz daha yakından tanıyalım...
1. Siyasi kimliği
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 11. ve 12. Dönem Ankara, 13., 14., 15., 16. ve 19. Dönem Zonguldak, 20. ve 21. Dönem İstanbul milletvekili olarak görev yaptı. 1961'de Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6 Ocak 1961-25 Ekim 1961), Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı oldu. Çalışma Bakanı, Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Başbakan olarak görev yaptı; ancak üniversite mezunu olmaması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'na aday olamadı. Koalisyon partilerinin bu hükmü değiştirme teklifini ve kendisine cumhurbaşkanlığı teklifi getirmesini ise teşekkür ederek reddetti.
2. Çocukluğu ve gençliği
Ecevit'in çocukluğundan bir kare. İleride ülkenin gidişatına yön verecek önemli kişilerden birisi olacağından habersiz, oyuncağı ile çok mutlu görünüyor.
3. Daha sakalları bile terlememiş genç Ecevit.
4. 1944 yılında Robert Koleji'nden mezun olan Ecevit, gazetecilik yaşantısına aynı yıl Basın Yayın Genel Müdürlüğünde çevirmenlik yaparak başladı. Önce Ankara Hukuk Fakültesi sonra da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ne kayıt yaptırmasına rağmen yüksek öğrenimine devam etmedi.
5. Büyük aşkı Rahşan...
1946 yılında, büyük aşkı Rahşan (Aral) Ecevit ile hayatını birleştirdi.
6. Ecevit'in vatani görevini yaparken çektirmiş olduğu hatıra fotoğrafı.
7. 1946-1950 yılları arasında Londra Elçiliğinin Basın Ateşeliği'nde kâtip olarak çalıştı. 1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nin yayın organı olan Ulus Gazetesi'nde çalışmaya başladı. 1951-52'de yedek subay olarak askerliğini yaptıktan sonra yeniden gazeteye döndü. Ulus Gazetesi Demokrat Parti tarafından kapatılınca Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde yazar ve yazı işleri müdürü olarak görev yaptı.
8. Siyasete girmesi
1953 yılında CHP'ye kaydolan Ecevit, ilk olarak Gençlik Kolları Merkez Yönetim Kurulu'nda görev aldı. 32 yaşında, İsmet İnönü'nün damadı Metin Toker'in adaylığını ona devretmesiyle, 27 Ekim 1957 seçimlerinde CHP'den milletvekili oldu.
9. İlk kabine tecrübesi
Milletvekili olarak siyasi yaşamına başlayan Bülent Ecevit, 12 Ocak 1959 günü toplanan CHP 14. Olağan Kurultayı'nda Parti Meclisi'ne giren isimler arasında yer aldı. 27 Mayıs 1960 Askerî Müdahalesi'nden sonraki seçimlerde tekrar milletvekili seçildi. 1961 yılında İsmet İnönü'nün kurduğu hükümette Çalışma bakanı oldu.
10. CHP'de yükselişi
Bülent Ecevit bu tarihten sonra muhalefete geri dönen CHP'nin içinde ortanın solu görüşünün öncülüğünü yapmaya başladı. Ortanın solu ideolojisine karşı çıkanlarla Ecevit'in mücadelesi başladı. 18 Ekim 1966'da yapılan oylamada 43 yıllık CHP'nin genel sekreterliğine henüz 41 yaşındaki Bülent Ecevit seçildi. CHP tarihinde ilk defa bir genel sekreter ilçelerden köylere bütün CHP örgütlerini tek tek gezerek partililer ve delegelerle tanıştı. Ecevit çalışkanlığı, hitabet gücü ve parti içinde demokratik sol duruşuyla giderek sivrildi.
11. İnönü ile anlaşmazlığa düşen Ecevit, 14 Mayıs 1972 yılında CHP genel başkanı seçildi.
12. İlk başbakanlık deneyimi
1973 seçimlerinde en fazla oyu almasına rağmen, çoğunluğu sağlayamadı. Milli Selamet Partisiyle oluşturulan koalisyonda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görev aldı.
13. İşçi ve çiftçi dostu olması
İşçilerle her zaman yakın bir bağı olan Ecevit, onların sorunlarını dinlemekten hiçbir zaman çekinmezdi.
14. İşçilerle olduğu kadar, çiftçilerle de yakından ilgilenen Ecevit, kısacası halkın her kademesini kucaklıyordu. Bu yapısıyla, yaşlı bir teyzenin, 'Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyom.' demesi sonucu 'Kara Oğlan' lakabını almıştır.
15. 20 Temmuz 1974 yılında 'Ayşe tatile çıksın' parolasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktalarından olan Kıbrıs Barış Harekatının startını verdi.
16. Suikast girişimi
Bülent Ecevit seçim kampanyası için gittiği İzmir hava meydanında 29 Mayıs 1977 cumartesi günü kontrgerilla tarafından düzenlendiği iddia edilen suikasttan sağ kurtuldu. Bu suikast girişiminden bir hafta sonra yapılan 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi oyunu yüzde 41'e çıkarmayı başardı. Bu oy oranı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sol görüşlü bir partinin çok partili siyasal yaşamda kazandığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçti.
17. Darbe ve siyaset yasağı
1980 döneminin çalkantılı siyasi sürecinde Kenan Evren'in hükümete el koymasıyla, göz altında tutuldu, yargılandı ve sonuç olarak 10 yıl siyasetten yasaklandı.
18. Bu dönemde gazetecilik yaptı. Arayış dergisini çıkardı. 1981'de çıkan dergi 1982'de askerî rejim tarafından kapatıldı.
19. DSP dönemi
1985 yılında Bülent Ecevit'in siyasete girme yasağı devam ederken eşi Rahşan Ecevit'in başkanlığında Demokratik Sol Parti kuruldu. 1987 yılında yapılan referandumla eski siyasi liderlerin siyaset yasağı kaldırılınca Bülent Ecevit DSP'nin başına geçti. Aynı yılın Kasım ayında yapılan seçimlerde DSP barajı aşamayınca Ecevit siyasetten çekildi.
20.1989'da siyasete dönen Ecevit, 20 Ekim 1991 seçimlerinde DSP Zonguldak milletvekili olarak TBMM’ye seçildi. DSP’nin oyları 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan erken genel seçimde yüzde 14,64’e, milletvekili sayısı 76’ya yükseldi ve DSP solun en büyük partisi konumuna geldi. Ecevit, 30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan ANASOL-D koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Koalisyon hükümetinin gensoruyla düşürülmesinin ardından, Bülent Ecevit, 11 Ocak 1999'da DSP azınlık hükümetini kurarak 4. kez başbakan oldu.
21. Partisinin 18 Nisan 1999’da yapılan seçimlerden yüzde 22,19 oy oranıyla birinci parti olarak çıkması üzerine, hükümeti kurmakla görevlendirilen Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1999’da kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonunda yeniden başbakanlık koltuğuna oturdu. Bu dönemde sağlık sorunlarıyla ilgili söylentiler çıkan Bülent Ecevit, 4 Mayıs 2002’de rahatsızlanarak Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavisi sırasında durumu gittikçe kötüleşince eşi Rahşan Ecevit tarafından hastaneden çıkartılarak evine geri getirildi.
22. Bundan sonra sıhhati gözle görünür şekilde düzeldi ve Başbakanlık görevine devam etti.
23. Ecevit’in rahatsızlığı sırasında hükümete yönelik tartışmalar ve erken seçim talepleri de siyasi gündeme damgasını vurdu. Bu tartışmalar parti içine de yansıdı. Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın 8 Temmuz 2002'de görevinden ve partiden istifasını yeni istifalar izledi. İstifalarla koalisyon hükümeti TBMM’deki sayısal desteğini yitirirken, erken seçim kararı alındı ve 3 Kasım 2002’de yapılan erken genel seçimlerde DSP barajı aşamadı ve TBMM dışı kaldı. Bunun üzerine Başbakanlığı Abdullah Gül'e devretti.
24. Siyasete veda
Genel başkanlıktan ayrılma kararını, 3 Kasım seçimlerinden önce olduğu gibi, seçimlerden sonra da zaman zaman dile getiren Bülent Ecevit, 22 Mayıs 2004 tarihinde düzenlediği basın toplantısıyla halefini ilan etti ve görevi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Sezer’e devretmek isteğini belirtti. 25 Temmuz 2004 tarihinde yapılan DSP kongresi ile aktif siyaseti bıraktı.
25. Doktorlarının karşı çıkmasına rağmen Danıştay'a düzenlenen saldırıda ölen Yücel Özbilgin'in 19 Mayıs 2006'daki cenazesine katılan Ecevit, törenin ardından rahatsızlandı. Aynı gece fenalaştı ve beyin kanaması geçirdi. Uzun süre yoğun bakımda kaldı. Bu sırada kendisi için tutulan ziyaretçi yazıları ' Kaldırım Defteri ' adıyla anılıyor. Bülent Ecevit, bitkisel hayata girdikten 172 gün sonra 5 Kasım 2006 pazar günü Türkiye saatiyle saat 22:40'da GATA'da dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu vefat etti.
26. Vefatı
Ecevit'in devlet mezarlığına gömülebilmesi için, ölümünün hemen ardından 9 Kasım'da yapılan bir kanun değişikliğiyle bu mezarlıklara başbakanların da gömülmesi sağlandı. 11 Kasım 2006'da yapılan cenaze törenine eşi nadir görülen bir kalabalık katıldı. Yurdun dört bir yanından ve başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere pek çok ülkeden insan Ecevit'e son borçlarını ödemek ve onu sonsuzluğa uğurlamak için başkente akın etti. Cenaze törenine beş cumhurbaşkanı ve siyasetçiler de katıldı. Kocatepe Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Devlet Mezarlığı'na doğru yola çıkan Ecevit'in naaşına halk gözyaşları ve çiçeklerle eşlik etti. Bu uzun yol boyunca eşi Rahşan Ecevit bir an olsun cenaze arabasının arkasından ayrılmadı.
27.Bitlis sigarası, Meclis sigarası içer, eniştesi İsmail Hakkı Okday'ın hediyesi Erika marka daktilosuyla yazardı. Bu 70 yıllık daktiloyu, ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi'ne armağan etmiştir.
Biri ABD'de Rumlar tarafından olmak üzere siyasi hayatında 6-7 kere suikast girişimine maruz kaldı.
28. Bülent Ecevit, siyasi yaşamının yanı sıra yazarlık ve şairliği de birlikte yürütmüş ender siyasetçilerden birisidir. Sanskrit, Bengal ve İngilizce dillerinde çalışmalar yapmış olan Ecevit, Rabindranath Tagore, Ezra Pound, T. S. Eliot, ve Bernard Lewis'in yapıtlarını Türkçeye çevirmiş, kendi şiirlerini de kitap halinde yayımlamıştır.
29. Ecevit'in son nefesine kadar yanından ayrılmayan Rahşan hanım ile Ecevit'in aşkı bazı kesimlerce çok tartışılmıştır. 'Ülkeyi Rahşan yönetiyor' tarzı betimlemelere neden olmuştur. Kamuoyunda 'Rahşan affı' olarak bilinen genel af da bu söylentilerin çıkmasına sebep olmuştur.
30. Tüm bu söylentilere rağmen, mükemmel çift imajı veren ve öyle olduğunu bildiğimiz bu ikili Türk siyasal tarihine adlarını altın harflerle yazdırmışlardır.
VEFATININ 10. YILINDA KARAOĞLAN'I RAHMETLE ANIYORUZ...