Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türk Ceza Kanunu’nda cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenleme hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bozdağ, yapılan düzenlemenin konu hakkında farkındalık oluşmasına katkı sağladığını vurgulayarak, “Başkalarına ibret olsun diye bu küçük çocukların ailelerinin yaptığı yanlıştan dolayı birini içeride 16 yıl yatırıp, diğerini de kucağında bir çocuk, öte yandan hamile bir vaziyette onları ayrı bir sıkıntı içerisinde tutmak doğru bir yaklaşım değildir. Biz bir yandan bu düzenlemeyle ortaya çıkan aile dramına son verirken, öte yandan da bu konudaki farkındalığın oluşmasına bu düzenlemeler büyük katkı yaptı. Bu suç, yine suç olmaya bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Şu anda bir oran vermenin kesin olarak mümkün olmadığını belirten Bozdağ, bakanlık olarak yaptırdıkları incelemede düzenlemenin yaklaşık 3 bin civarında aileyi ilgilendirdiğini değerlendirdiklerini ifade etti.
CHP ve MHP’nin konu hakkındaki eleştirilerini değerlendiren Bozdağ, “Tabi onlar buradan bir maden kendilerine göre buldular. AK Parti çocuklara karşı cinsel istismarı himaye eden bir şey yaptı havası vermek istiyorlar ama gerçekten büyük bir çarpıtmayı burada yapıyorlar. Biz erken evlilikleri önlemek için Cumhuriyet tarihinde gerçekten en ciddi adımları atan partiyiz. Eski TCK’nın 423 ve 434’üncü maddelerinde erken evliliği teşvik eden, hatta tecavüz halinde evlenilmesi halinde dahi, zorla tecavüz halinde evlenmeyi dahi cezanın infazının ve davanın görülmesinin ertelenmesini vesile kılan düzenlemeler vardı. Bu düzenlemeleri biz kaldırdık. Aile rızasıyla dahi evlendirilmiş olsa önce 8 yıl hapis, sonra da 2014’te bu hapis 16 yıla yine biz çıkardık ve bu konuda tavizsiz bir yasal değişiklik yaptık. Adeta kadını yok sayıyordu. Adabı umumiye aykırı olduğu için, nizamı aileye aykırı olduğu için suç sayıyordu kanun. Biz oradan çıkardık bunu, kişilere karşı suçlar ve vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar bölümü içerisinde ele alarak, kadına değer veren ve onu önemseyen bir yaklaşım ortaya koyduk ve bu da bir zihniyet değişimini getirip oraya koydu. 12 yıllık zorunlu eğitimi getirmek suretiyle de erken yaşta evliliklerin önüne geçen tarihi bir başka adımı yine biz attık. Bizim o noktada hükümet olarak büyük farkındalık oluşturduk. Erken evliliği engelleyen başka adımlar attık. Bütün bunları biz çocuklarımızı korumak için yaptık; hem erkek çocuklarımızı hem de kız çocuklarımızı korumak için yaptık. Bu yasalar hemen birden bir kültür oluşturmuyor. 70 yıllık, 50 yıllık, 100 yıllık toplumsal gelenekleri birdenbire değiştirmiyor. Dolayısıyla yasanın yürürlüğe girdiği günden bugüne bu farkındalık oluşmadı yeterince ve bu yasalar topluma yeterince anlatılamadığı için maalesef toplumsal bir gerçek olarak bu tür evlilikler bizim toplumumuzda var. Herkes bunu görüyor ve bunu biliyor. Öyleyse biz burada bu kadını, bu küçük kız çocuklarını ve erkek çocuklarını hem içeride hem dışarıda mağduriyetlerini, birileri alkış verecek veya birileri karşı çıkacak diye göz yummaya devam edersek gerçekten bu da büyük bir haksızlıktır. Biz toplum olarak yaşadığımız bu gerçekliği görüp, bu gerçekliğe bir çözüm bulmak lazım” şeklinde konuştu.
“MİLLETİMİZİN BU MESELEYİ İYİ DEĞERLENDİRECEĞİNE İNANIYORUM, ATTIĞIMIZ ADIM DOĞRU BİR ADIMDIR”
Meclisin aile ile ilgili araştırma yapan komisyonunun Mayıs’ta hazırladığı raporda iktidar-muhalefet partilerinin hepsinin bu soruna bir çözüm bulun diye öneride bulunduklarını belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
“Komisyon başkanı bana da raporu getirdi. Bakan olarak bu konuya bir çözüm bulun dedi. Bizim yaptığımız şey yaşanan bir şeye çözüm bulmaktır, tecavüzcüleri korumak, tecavüzcüleri himaye etmek değildir. Tecavüzcülere en ağır cezayı biz getirdik. Bakın bu konunda cinsel saldırı suçuyla alakalı Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararları üzerine biz cezaları arttırıyoruz. Kimse arttırdığımız cezaları konuşmuyor ama öte yandan toplumda yaşanan bir sorunu çözmeye dönük attığımız bu adımları maalesef konuşuyorlar. Ben milletimizin bu meseleyi iyi değerlendireceğine inanıyorum, attığımız adım doğru bir adımdır. Bir takım ekstrem örneklerle toplumu etkilemeye çalışsalar da bizim yaptığımızın doğru bir düzenleme olduğunu düşünüyorum.”
