AK Partili Kadınlardan şiddete tepki
AK Parti Adana İl Kadın Kolları Başkanı Sevil Can, kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için toplumun her kesimine çeşitli sorumluluklar düştüğünü ifade etti
AK Parti Adana İl Kadın Kolları Başkanı Sevil Can, "Kadın ve erkek arasında yaşanan şiddetin hiçbir biçimde hoş görülmediği bir toplum oluşturmak bizim elimizde" dedi.
Can, yaptığı açıklamada, Adana Valiliğine yönelik terör saldırısını nefretle kınadıklarını, saldırıda canlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılar da acil şifalar diledi.
İnsanlığın büyük bir kesiminin çok yönlü şiddete maruz kaldığı bir çağın kadınları olduklarını ve yaşamın her alanının hak ve adalet mücadelesi ile geçtiğini ifade eden Can, "İçinde bulunduğumuz çağın olumsuz özelliklerine inat kadınlar olarak dünyayı güzelleştirmeye yönelik çabaların kaynağı da yine biz olacağız. Hayallerimizle yapabildiklerimiz arasında derin uçurumlar olmasına rağmen bizler yılgınlık nedir bilmiyoruz. Çünkü kadını Allah’ın emaneti olarak gören bir dinin mensuplarıyız. Bizi biz yapan değerlerin korunması ve güvence altına alınması ile insan hakları konusunda bir şeyler yapmış oluruz. Doğuştan farklı özelliklerle dünyaya gelmiş olmamıza rağmen eşit olduğumuz tek konunun insan haklarımız olduğunun farkına vardığımızda; başta şiddet olmak üzere pek çok problemimizi çözebiliriz" dedi.
Hak ve adalet gibi değerlerin toplum tarafından güvence altına alındığında şiddete karşı amaca ulaşmış olacaklarını ifade eden Can, şöyle devam etti:
"Kadına yönelik şiddet, cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir insan hakları ihlalidir. Kadına yönelik şiddet dünyada ve ülkemizde; eğitim, ekonomik durum, yaş ve yaşadığı çevreye bakmaksızın tüm kadınların ve dolaylı olarak toplumun etkilendiği bir durumdur. Şiddet bir insan hakkı ihlali olması ile birlikte; bireyi, aileyi ve toplumu derinden etkileyen bir hastalıklı ruh halidir. Kadının maddi ve manevi her yönden zarar görmesine ve hayatını insani koşullarda devam ettirememesine neden olur.
Toplumun geleceğini oluşturan kadınlar ne yazıktır ki, türlü olumsuzluklarla karşı karşıya gelmektedir. Şiddet toplumun her kesiminde farklı durumlarda meydana gelebilmektedir. Kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranıştır. "
Bütün kurallara rağmen haksızlık, adam öldürme, şiddet ve terörün geçmişten günümüze farklı düzeylerde devam ettjğini belirten Can, "En önemlisi, uygarlık geliştikçe ‘şiddetin azalacağı’ yolundaki görüşlerin aksine, şiddet farklı boyutlarda ve yoğunlukta bütün dünyada yaşanmaktadır. Kadına yönelik şiddet ile ilgili medyaya yansıyan haberlerin; konunun hassasiyeti sebebiyle kadınların yaşadıkları şiddeti ifade edemediğini biliyoruz. Medeni toplumlarda ‘şiddetin herhangi bir nedeni olmaz, olamaz!’ bizlerin vazifesi adaletli bireyin inşasındaki rolümüzün de farkında olmaktır. Adalet bireyden başlayarak toplumun geneline yayılmazsa; sonuçları itibariyle sadece şiddeti değil, her türlü hastalıklı tutumun yaygınlaşmasına neden olur. Kadın ve şiddetin birlikte anılması artık farkındalık oluşturmaktan ziyade; toplumun geleceği açısından olumsuz bir duruma neden olmaktadır. Öncelikli olarak her çocuğun annesini güçlü görmeye hakkı vardır. Ancak ekranlara yansıyan yüzüyle; şiddet mağduru kadın imajı ile özlenen ve beklenen kadın imajını oluşturmanın mümkün olmadığı düşüncesiyle hareket etmenin vaktinin gelmiştir" diye konuştu.
Şiddet bağlamında kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için toplumun her kesimine çeşitli sorumluluklar düştüğünü ifade eden Can şunları kaydetti:
"Başta Aile olmak üzere, devlet kademeleri ve medyanın önemli görevleri bulunmaktadır. Bize düşen görev; pek tabidir ki bu mağduriyetleri ortadan kaldırmak olmalıdır. Ancak bununla beraber iyi örnekleri toplumda yaygınlaştırarak; kadının varlığına yaraşır temsil imkanını gözler önüne sermek asıl amacımız olmalıdır. İyi örneklerin toplumda yaygınlaşmasıyla beraber kötünün kendine yer bulamayacağı bir dünya düşüncesiyle yolumuza devam etmeliyiz. Kadın ve erkek arasında yaşanan şiddetin hiçbir biçimde hoş görülmediği bir toplum oluşturmak bizim elimizde."
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |