AKPM Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr.
Milletvekili Talip Küçükcan yaptığı yazılı açıklama Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Cumhurbaşkanının siyasi, yargısal ve cezai sorumluğunu artırdığını, saydamlık ve hesap verebilirlik bakımından yeni bir dönemin başlayacağını belirtti.
'MECLİS'İN İTİBARINI KORUMAK GÖREVİMİZDİR'
Milletvekili Talip Küçükcan Meclis Genel Kurulu'ndaki tartışmalara değinerek "Milli iradenin tecelligahı olan Yüce Meclisin onurunu ve itibarını korumak milletvekillerinin öncelikli görev ve sorumlulukları arasındadır. Üzülerek ifade etmeliyim ki bazı üyelerimizin davranışları meclisimizin itibarına zarar vermektedir.
Direniş ve protesto doğal haktır ancak bu kelime ve kavramları kullanarak diğer milletvekillerinin konuşma hakkını ihlal edecek biçimde kürsüyü işgal etmek; görüntü kayıtlarından da açıkça anlaşıldığı üzere planlı biçimde bir milletvekiline saldırmak, yumruklamak ve fiziki şiddete başvurmak hepimizin kınaması gereken davranışlardır. Bu vesileyle Genel Başkan Yardımcımız Sayın Fatih Şahin'e yapılan saldırıyı kınıyor, kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi.
'YENİ SİSTEM CUMHURBAŞKANINI SORUMLU KILACAK'
Milletvekili Talip Küçükcan yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanının siyasi, yargısal ve cezai sorumluğunun artacağını belirterek "Ne yazık ki teklif aleyhine söz alanlar genelde tek adam, otoriterleşme, yetkilerin tek elde toplanması, siyasi darbe" gibi hiçbir rasyonel temeli olmayan, hayali kaygılar ve korkular üzerinden tartışmalarını sürdürmekte ve itirazlarını ortaya koymaktadırlar" dedi.
Demokratik yönetimlerin, hukuk devletlerinin ve meşru iktidarların ortak nitelikleri arasında saydamlık ve hesap verebilirlik son derece önemli olduğuna işaret eden Küçükcan "Aynı nitelikler ve ilkeler liderler ve yürütmenin başında olan yetkililer için de geçerlidir.
Saydamlık, hesap verebilirlik ve sorumluluk taşımayan yönetimler ve liderlerin meşrutiyeti sorgulanır. Yetki kullanımı ve sorumluluk arasında bir dengenin kurulması demokrasi ve hukuk devletinin kalitesini gösteren ölçütler arasında yer alır. Bu bağlamda teklif edilen düzenleme Cumhurbaşkanının sorumluluklarının belirlenmesi ve artırılması açısından yeni bir dönemin başlangıcına zemin hazırlamaktadır" dedi.
'YETKİ VE SORUMLULUK DENGESİ KURULUYOR'
Mevcut sistemde Cumhurbaşkanının siyasi sorumluğunun bulunmadığını, şu an yürürlükte olan 1982 Anayasası'na göre Cumhurbaşkanının, görevi sırasında tek başına aldığı karar ve verdiği emirlerden sorumlu tutulamayacağını ifade eden Küçükcan, vatana ihanet suçlaması dışında Cumhurbaşkanının yargılanamayacağını yani yargısal ve cezai sorumluluğunun bu istisna dışında olmadığını belirtti.
Küçükcan yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanının siyasi, yargısal ve cezai sorumluluklarının artacağını belirtti. Küçükcan açıklamasında "Yapılan iş ve işlemlerden, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar sorumlu tutulacak. Cumhurbaşkanı tek başına yapacağı iş ve işlemlerle, onaylayacağı kararlardan sorumlu olacak. Bu anlamda siyasi sorumluluk yürütmenin başı olarak Cumhurbaşkanına ait olacak ve halka doğrudan hesap verecek.
Öte yandan Cumhurbaşkanının yargısal sorumluluğu olacak. Yürütme yetkisini icra edecek olacak Cumhurbaşkanına yargı yolu açılıyor. Cumhurbaşkanının yargılanmasına da Meclis karar verecek. Yani denetim görevini yapacak. Milletin doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanını yine milletin seçtiği Meclis denetleyecek. Yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanına cezai sorumluluk getirilecek.
1982 Anayasasına göre sadece vatana ihanet suçlaması ile cezai sorumluluğu olan Cumhurbaşkanına yürütme yetkilerinin kullanımından kaynaklı diğer suçlamalara ilişkin soruşturma açılabilecek, , yüce divana sevk edilebilecek Görüldüğü yeni düzenleme Cumhurbaşkanına siyasi, yargısal ve cezai sorumluluklar yüklemekte, Meclise de önemli bir denetim imkanı ve vazifesi vermektedir. Bu da demokratik bir yönetim biçimi ve hukuk devletinin gereğidir" dedi.