ZİYA PAŞA…
Ziya Paşa (1829 - 17.05.1880) kimdir? Bilir misiniz? Bir ansiklopediye, internete bakınız. Doğum tarihi 1825 diye verilir, doğru değil, araştırınız. Kendi adını taşıyan parkta (Ziya Paşa Parkı-Adana) bulunan büstünün, mezarının üstündeki doğum tarihi de yanlıştır. Bakılsın, araştırılsın, incelensin, doğrusu (1829) yazılsın.
Ziya Paşa kendi olanaklarıyla Farsça, Arapça, Fransızca öğrenmiş, şair, yazar, devlet adamı olma onuruna erişmiştir. Fransa, İngiltere’de bulunmuş, 1876 Anayasasının yapımcılığında (Mithat Paşa, Namık Kemal) görev almıştır. Yurt içinde/dışında ülkesini benzersiz bir üstünlükle temsil etmiştir. Gazetelerde, dergilerde birçok yazılar/şiirler yazmış, kitapları yayınlanmıştır. “Rüya” adlı kitabı ilginçtir. Bugüne bile ışık tutacak niteliktedir. “Zafername”si ise eleştiri (hiciv)’lerle doludur.
Günümüzde bile O’nun devlet adamlığına benzer bir devlet adamı gösterme olanağımız pek yoktur. Yemez, içmez, çalmaz, çaldırmaz… İnsanlara sevgi saygı gösterir, haklarını kimseye çiğnetmez, hak hukuk gösterir; aracısız görüşür onlarla. Bu konuyu şu ikiliği ne güzel anlatır.
“Zannetme ben Amasya’da valilik eyledim
Gördüm yetim halkını babalık eyledim”
Adana’da da aynı konumlarda, aynı işlevlerde bulunmuştur.
Adana’ya sürgün vali olarak gelir. Yönetim onun İstanbul’da bulunmasından istemez. Başkentten uzak olmalı, denetim altında tutulmalıdır.
Adana’ya gelir gelmez ilk işi, düşünce (fikir) suçlularını hapishaneden çıkarmak olur. İstanbul’dan tiyatro kumpanyası getirtir, batı tarzı tiyatronun kurulmasını, yerleşmesini sağlar. Bugün Adana’da güzel sanatlar içerisinde en önde/en başta tiyatro geliyorsa bu Ziya Paşa’nın başarılalarındandır.
Seyhan üstüne devasa çarklar kurdurur, Adana topraklarının sulanmasını sağlar. Vilayet Matbaasını kurar yarı resmi Seyhan gazetesinin yayınlanmasını gerçekleştirir. Mektupçusu (Özel kalem md.) Şair Admi’nin “Şukufe Name” adlı şiir kitabını yayınlar. Sanatçılara çok önem verir. Bir genelge ile vilayette çalışanların ve halkın tiyatro izlemesine öncülük eder.
İnsanlara, yoksullara yardımcı olmayı sever. Yetenekli, bilgili çocukların ziyan olmasını istemez. İstanbul’a gönderir, okutur. Bunlardan biri de Adanalı Şair Ziya’dır. 17 Mayıs O’nun ölüm yıldönümüdür. Sevgiyle, saygıyla anıyoruz.
Dilerseniz, çok bilinen bir ikiliğini yazalım, bitirelim yazıyı.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinden”