M. Demirel Babacanoğlu yazdı
ADANA’DA YONTU SERGİSİ
Adana Büyükşehir Belediyesi önünde yontu sergisi açılmış. Sergiyi baştan sona izledim; bir daha, bir daha izledim. Çok güzel. Fotoğraflarını çektim.
Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü, yontu sanatları çalışmasının üçüncüsünü gerçekleştirmiş bu yıl. Ortaya çıkan yontuların sergisini açmış Belediye önünde.
Bu sergi Adana’da sanatın bir aşamaya daha geldiğini göstermektedir. Bundan sonra da diğer aşamalar (Film, tiyatro, yayınevi, müzik yapım şirketleri…) gelecek! Adana, Ortadoğu’nun kültür sanat kenti olacak. Adanalı şair yazarların, sanatçıların beklentisi bu…
Adana büyükşehir Belediyesi Başkanlığının davetlisi olarak İtalya’danAdriano Clara, Masio Renalri, Giogle Cpajak; Polanya’dan Anna Rasinska; Bulgaristan’dan George Minechev; Türkiye’den Işıl Şen; Gürcisten’dan İvaneTsiskadze; Ukrayna’dan Micheel Levehenko; Çin’den Qlan Sihhua; Hindistan’dan Tutu Patnaik gelmişler. 16 Mayıs’ta Galeria’da başlamışlar işe, 9 Haziran’da bitirmişler.
Koca koca beyaz kayalar geldikleri yerlerde doğal bir anlam taşıyorlardı elbet; ama o anlamlar bize yansımıyordu! Yontucular Galeria AVM Parkın’da o koca kayaları çekiçle, keski ile işlemişler... Yeni anlamlar yüklemişler.
Taş deyip geçmeyiniz, siz onlara ne anlam yüklerseniz o anlamı taşırlar, anlatırlar size, haber verirler. Sesini, sözünü, gücünü içinde taşırlar… Siz o verileri çıkarırsınız açığa. Yontucular da bunu yapmışlar.
İmrenerek izledim, kıvanç duydum.
Her bir kaya bir canlıya dönüşmüş sanki? İnsan, hayvan, ağaç, böcek, sürüngen, us, beden, beyin, düşünce… sanat olmuş. Bakmaktan yorulmuyorsunuz. Bir daha bir daha bakıyorsunuz…
Demokrasi diyor, özgürlük diyor yontular…İleri uluslar böyle kurtuldu gerilikten Sanatta çığır açtılar: Rönesans dediler; dinde yeni düşüncelere yer verdiler: Reform dediler. Yaşama geçirdiler, korudular Rönesans, Reformu.
Bilim, tüm varlıkların canlı olduğunu söyler bize. Bu nedenle tüm varlıklar ileriye doğru gelişip, dönüşmeden yaşayamazlar. Varlıkların gelişim dönüşümleri ilkin doğasal yapılarıyla kendiliğinden olur. İkincisi ise varlıkların birbirlerine olumlu yönde yardımlaşmasıyla, yön vermesiyle olur. Yontucular da taşlara, kayalara beyinleri, uslarıyla, araçlarıyla yön veriyor; değiştirip, dönüştürüp sanatın gücünü ileriye taşıyorlar. Yoksa Rönesans, reform, demokrasi, özgürlük nasıl gelişir?
Bu alanda Sayın Başkan Hüseyin Sözlü büyük bir sanat işlevini başarmıştır. Tebrik ediyorum.