CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, beşinci sınıfların ders müfredatından Atatürk bölümlerinin çıkarılmasına sert tepki göstererek, “Atatürk sevgisi huzurumuzun, birliğimizin ana damarlarındandır. Her kesimden insan Atatürk’ü sever sayar. AKP, ders müfredatından Atatürk’ü aşama aşama çıkararak bu damara bilerek basıyor, toplumu sınamaya çalışıyor” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan yeni ders müfredatında 5. Sınıf sosyal bilgiler kitabından Atatürk’le ilgili bölümlerin çıkarılmasına kamuoyundan sert tepki gelmişti. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e yer verilmeyen bir müfredata bilimle akılla mantıkla uyuşmayan bir sürü bilgi girmiş. Örneğin televizyon haberlerinde de yer aldığı üzere din dersi kitabında, depremle yıkılan bir binanın altına bilgi olarak, ‘Bizler hayrı seçtiğimizde Allah ödüllendirecek, şerri seçtiğimizde ise cezalandıracaktır’ yazılmış. Bunun gibi başka alakasız örnekler de var. Ders müfredatı gittikçe bilimsellikten uzaklaşmaktadır. Bu milli bir müfredat değil AKP’nin gençliğe dayatmasıdır“ diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“EN BÜYÜK TEPKİ GENÇLERDEN GELECEK”
AKP’YE ATATÜRK’ÜN SÖZLERİYLE CEVAP
“Atatürk sevgisi huzurumuzun, birliğimizin ana damarlarındandır. Her kesimden insan Atatürk’ü sever sayar. AKP, ders müfredatından Atatürk’ü aşama aşama çıkararak bu damara bilerek basıyor, toplumu sınamaya çalışıyor. AKP’nin bu girişimine karşın verilecek en iyi cevap yine Atatürk’ün şu sözleri olacaktır. ‘Elbet bir gün beni unutturmaya çalışanlar olacaktır ama Türk gençliği buna izin vermeyecektir.’ Göreceksiniz AKP’nin Atatürk’ü ders müfredatlarından çıkarma çabasına yine en büyük tepki öğrencilerden gelecektir” diye konuştu.
“AKP, YANDAŞ DERNEKLER ÜZERİNDEN DEVLETİ ADETA ÜZERİNE ZİMMETLİYOR”
Karaman’da 40’tan fazla çocuğun cinsel istismara uğradığı Ensar Vakfı’na, Ankara’nın göbeğinde tahsis edilen ve yaklaşık değeri dokuz milyon lira olduğu belirlenen binada yıkım çalışmasının başladığını da hatırlatan Cankurtaran, “Ensar, Türgev, Tügva gibi yandaş derneklere sürekli farklı kamu taşınmazları ya da imkanları tahsis ediliyor. Bir taraftan bu dernekler aracılığı ile Milli Eğitim’i kendi ideolojilerine göre şekillendirmeye çalışsalar da diğer taraftan da AKP kamu taşınmazlarını adeta yandaş dernekler üzerinden dolaylı yoldan topluyor ve yine bunlar aracılığı ile devleti adeta üzerine zimmetliyor” dedi.
“ERDOĞAN, UCU KENDİLERİNE DOKUNUNCA ADALETİ HATIRLAMIŞ”
Cankurtaran’ın gündeminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kazakistan ziyareti öncesi Eski AKP’li Bakan Zafer Çağlayan hakkında ABD’de devam eden Reza Zarrab davası kapsamında iddianame düzenlenmesini eleştirerek, “Kendilerine de bunlar bildirildi. Büyük bir devlet olabilirsin ama adil devlet olmak başka bir şeydir. Adil bir devlet olmak hukuk sisteminin adil olmasından geçer” şeklindeki sözleri de vardı. Cankurtaran, Erdoğan’ın işin ucu kendilerine dokununca adaleti, adil olmayı, hukuku hatırladığını belirten Cankurtaran, “Başka zaman olsa yargının işi der çıkardı. Ahmet Şık ve Cumhuriyet yazarları olmak üzere binlerce tutuklu insanın da adil olunmasına ihtiyaçları yok mu? Kendi ülkesindeki insanlara karşı adaleti reva gören Erdoğan, iş kendilerinden birinin yargılanmasına gelince adil olun diyor. Kendisine katılıyoruz. Herkes adil yargılanmayı hak eder. Ancak kendisine tavsiyemiz dışarıya nasihat verene kadar önce sen adil ol, yargının işine karışma ki başkalarını eleştirme hakkın da olsun” diyerek sözlerini bitirdi.
