Özel sektöre seslenen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ‘yüzde 100 garantili iktidar’ geldiğini belirterek seçimleri kafalarına takmamalarını istemiş.

Sayın Bakan, İzmir'de düzenlenen 'İhracatçı ve Yatırımcı Zirvesi’nde 24 Haziran’da gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleriyle ilgili olarak, “Seçimler geliyor. Bu reel sektör ile özel sektörün dikkatinde olmamalı. Yüzde 100 garantili iktidar geliyor. Bu sistem artık bunu üretiyor. 'Mevzubahis vatansa geri teferruattır' diyen siyaset anlayışı var. Belki ilk anlarda sancılı olacak, şimdi de sancılarını yaşıyoruz. Hazırlıklı olanlarla Türkiye yoluna devam edecek. Hiç kafanızı takmayın Türkiye yoluna devam edecek. Kesintisiz bir siyaset anlayışı geldi. Zaman alacak belki birilerinin fark etmesi"  demiş.

Burada şu akla geliyor. Seçimleri kafaya takan işadamları var ki, Sayın Bakan böyle bir açıklama gereği duymuş.

Sayın Bakan, “Yüzde 100 garantili iktidar geliyor” yüksek öngörüsünde bulunmuşlar.16 yıldır bu ülkeyi tek başına yönetenler başkası imiş gibi..

Son derece komikler. Bir komik sözleri de şöyle Sayın Bakanın:

“Ekonomik büyüme lazım. Büyümede en önemli açmazlardan birisi de budur. Onun için de tek alternatif, Atatürk'ün gösterdiği gibi muasır medeniyet yolculuğudur. Bunu tüm İslam alemiyle yapmak zorundayız.“

Sayın Bakan, Atatürk’ün önerdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmayı, İslam alemine bağladı ya, son derece gülünç.

Muasır Medeniyet Kavramı İlk Kez ekonomi (refah) bağlamında değil ama millî kültür ekseninde “Onuncu Yıl Nutku”nda yani 29 Ekim 1933 tarihinde kullanılmıştır.

Atatürk, “Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, “muasır medeniyet” seviyesinin üstüne çıkaracağız” demiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’e göre hangi millî unsurumuzu çağın medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız? Ekonomimizi mi yoksa millî kültürümüzü mü?

Medeniyet dediğimizde akla ilk başta ekonomi mi gelir yoksa kültür mü gelir?

Tabii ki kültür.

Yüce önder Mustafa Kemal Paşa'ya göre, kendi kültürümüzü dünya medeniyetlerinin seviyesinin üstüne çıkartabilirsek millî hedefimize ulaşmış olacağız.

Ama Sayın Bakan, İslam alemi dediğimiz, kültür bakımından geri kalmış toplumlarına bizi götürmek istiyor. Petrol zengini ülke demek, kültür bakımından çağdaş demek olmadığını bugün herkes bilmektedir, ama sadece Sayın Zeybekçi bilememektedir.

O yüzden işadamları dahil herkes bu seçimleri kafaya takıyor.

Aslında kafaya takılması gereken bir seçimdir bu.