Karaisalılılar Derneği’nin maalesef üyesiyim.

Üye olmam da bir sorun olmuştu. Tüzüğe göre Karaisalılılar üye olabiliyordu. Benin nüfus cüzdanımda ise doğum yerim her zaman övündüğüm Ceyhan’ın Gümürdülü Köyü yazıyordu.

Sonra tüzükte üye olma koşulları içersinde Karaisalılı olmanın yanında Karaisalıların da çocuğu bulunmak diye bir cümle vardı. Annemin ve babamın nüfusunda ise doğum yeri Karaisalı Etekli Köyü yazıyordu. Bunu belgeleyerek üye olmuştum. Sonra 2 defa da yönetim kurulu üyeliğinde de bulundum.

Bir ara bir eski başkanla tartışmamız oldu, o da bana “Sen Karaisalılı değilsin” deyivermişti. “nereliyim” diye sordum, o da ,”Ceyhanlısın” demişti. Ben de ona “O zaman beni, üyelikten çıkar” demiştim. Çıkaramadılar. Şimdi bu yazı üzerine çıkarırlarsa da hiç şaşırmam.

Bu benimle ilgili olan bölüm…Fazla önemli değil.. Önemli olan bu yazının başlığında yatıyor.

Çok başkanlar geldi, geçti. İsimlerini bile hatırlamıyorum çoğunun. Tamamı olmasa da çoğu şimdi olduğu gibi derneği bir siyasi partinin arka bahçesi haline getirdi.

Siyasi ve ekonomik rant aracı haline dönüştürülen Karaisalılılar Derneği, son yıllarda ise iki partinin kuyruğuna takıldı, gidiyor. Dernek, partilerde bir yere gelmek için araç olarak kullanılıyor.

Derneklerin siyasetle ilgilenmeleri yasak ve suçtur. Ama bizim dernek bir bakıyorsun MHP’li olmuş, bir bakıyorsun AK Parti’li.

Son yapılan anayasa referandumunda evet cephesinin lokomotifi AK Parti, Karaisalı’da bir toplantı yapacak. Yavru parti de destek veriyor. Ve bizim dernek bir davetiye bastırıyor, ya da AK Parti’nin bastırdığı davetiyeye imza atıyor. Davetiyenin sol üst köşesinde AK Parti amblemi, sağ alt köşesinde ise derneğimizin amblemi yer alıyor. Nedir bu? Derneğimizi siyasete alet etmek değil midir?

İkinci olay ise bu sene yaşandı.

AK Parti’nin Karaisalı’da Danışma Meclisi toplantısı yapılacakmış. (Bu tip toplantılarda kimseye bir şey danışılmaz aslında) Nereden öğreniyoruz? Karaisalılılar Derneği Başkanı Sadi Çetin Bey, tüm üyelerimize SMS atıyor. Attığı bu toplu mesajda biz üyeleri AK Parti’nin Danışma Meclisi’ne davet ediyor.

Nedir bu? Derneğimizi siyasete alet etmek değil midir?

Bir değerli büyüğümüz “ulan” dedi diye fırtınalar koparılırken, derneğin başkanı ve yönetimi otursun kendi hallerine baksınlar.

Dernekte kültür yok, sanat yok, faaliyet yok. Faaliyet raporu dahi yok. Dernek, başlattığı Kızıldağ futbol turnuvasında devre dışı kaldı. Karaisalılılara sahip çıkamıyor.

15 günde bir araya geliniyordu, artık o da yok. Katılanlar bir elin parmaklarının sayısı kadar. Yapılan tek şey, siyasileri ağırlamak, onlarla pasta yemek, çay içmek, derneği kullanmalarına olanak sağlamak.

Dernek, dernek olmaktan çıktı, AK Parti ile MHP’nin arka bahçesi oldu.

Nedeni ise siyasi ve ekonomik ranttır.

Bu yazdıklarımın arkasındayım.

Bu yazım üzerine beni de üyelikten çıkarırlarsa hiç şaşırmam. Ama doğruları da yazmaya mecburum.

 “Ulan” kelimesinin ardına sığınıp, halen siyaset yapıyorlar.

Bana göre artık bu dernek Karaisalılıları temsil etmiyor.

Yazık…Yazık…Yazık…