Kirlenen dünyanın en temiz köşesi demiştim,güzel ilçem Karaisalı  için.Hala da diyorum,diyorum da neyine böyle diyorum diye sorduğumda hep bardağın boş tarafını görüyoruz gibi geliyor bana.Bardağın dolu tarafından bakıp kendimizi sigaya çekebilmenin erdemli insanların yapabileceği bir hareket olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Kendi içimizde empati ve tartışma yani İSTİŞARE kültürünü oturtamadığımız geliyor aklıma.Hep "ne derler"diye hayatımızı başkaları için yaşıyoruz.Ne derler,"ne derlerse desinler".Yaptığın iş veya savunduğun fikir akıl süzgecinden geçtikten sonra kimseyi hedef almıyor,topluma rehberlik yapacak bir hareketse olsun gitsin.Bir insan tamamen iyi veya tamamen kötü olamaz.Kendi penceremizin camı kirli ise dışarıyı hep kirli görürüz.Veya pencere camı temizse güzel görürüz.Velev ki; temiz pencereden kirli bir bahçe gördük, yalan mı söyleyeceğiz; "temiz", diye.Evet empati kültürünü ve istişareyi bu bağlamda daha gerçekçi bir şekilde kullanıp "teşekkür etmek"varken,veya "pardon anlayamadım"; demek varken;veya, bir insan olarak eksikliğimizi neden kabul etmeyiz.Ulaşamadığımız ciğer murdar değildir elbette.Başkaları bilgili,donanımlı ise ciğere ulaşabiliyorsa elbette ciğer murdar değildir.Hele birde lider konumunda biri isek.Daha çok kazanacağımızı düşünerek; düzelteceklerimizi neden düzeltmeyiz.Ha; bunları yazan veya söyleyen senin köylün olmaya bilir ha.Karşı takımda oynuyor da olabilir.Senin ekibinde de olabilir.

Küçücük bir hata veya şahsımızı ilgilendiren bir doğru için neden kızarız. Hatasını kabul edebilen insan büyük adamdır.Yarınını düşünen kahraman olamaz derler ya,yalan külliyen yalan.İnançlı insan,lider insan,zararsız insan elbette yarınını düşünerek hareket eder.Bir ısırıldığı yerden ikinci kez ısırılmaz.

HOŞGÖRÜ, SAMİMİYET VE TEVAZU bizlere çok şey kazandırır ve inancımızın da gereğidir.Bu üç kelime yaşantımızın mihenk taşı olmalı.Ha bir de Tebessüm ve teşekkür para ile değil biliyor sunuz değil mi?

Selamlar