Evet bir Mutemet Bey aranıyor.

Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden kaçan akıl hastalarını toplayıp tekrar hastaneye getirebilmek için formüller aranırken; Hastane Başhekimi Mutemet Bey devreye girer ve "bana bir düdük ve beş altı personel verin" der.

Şehrin dört bir tarafına dağılmış ruh hastası insanları toplamak ve tekrar hastaneye getirmek kolay iş değil.Doktor soyunur ve hastaneden kaçan hastalar gibi giyinir.Ağzında düdük ve beş altı personel ile kara tren gibi çuf çuf çuf dolaşır;şehrin ücra köşelerini bir lokomotif gibi çuf çuf çuf diyerek.Sesi duyan hasta kardeşlerimiz birer vagon gibi ara sokaklardan veya saklandıkları yerlerden lokomotifin arkasına vagon gibi dizilirler.Yetkililere sayın bakalım der Başhekim Mutemet Bey ve eksik olduğunu öğrenir.Bir iki tur sonra sayı tamamlanır ve "hastanenin kapısını açın geliyoruz" der ve girerler hastaneye.Hasta sayımı tekrar yapılır ve 412 olması gereken sayının 612 olduğunu öğrenirler; işlem tamamlanır.

Kıssadan hisse mi derler veya teşbihte hata olmasın mi derler, kimse üstüne alınmasın mi derler....

Biz Karaisalılı delileri değil, "Karaisalı Delilleri"ni nasıl toplarız onu yazacağız.

Evet bizde Mutemet Bey kim..?

Veya Mutemet Bey kim olmalı...?

Sanırım bu sorunun cevabı bulunduğunda problem çözülür.Ancak diğer bir soru akla gelebilir.Bizde Mutemet Beyler çok olduğundan Mutemet Bey ortaya çıkar mı..?

Siyasilerimiz, bürokratlarımız, iş adamlarımız,stk...v.s.

Evet havasını teneffüs ettiğimiz, katkı sunduğumuz, içinde yaşadığımız şehrimizde neden bir KARAİSALI DELİSİ çıkmıyor.

Nedir bu neme lazımcılık veya ben nasıl olsa şimdilik koltuğa oturdum veya benim işim iyi...Kimsenin parasında, pulunda,makamında gözümüz yok;ancak; yeri geldiğinde ben bu memleketin delisiyim diyoruz,diyorsunuz.

Delisi olduğumuz memleketimize; içinde yaşadığımız şehirde; neden ikinci sınıf muamelesi yapılsın; bir temsilcimiz neden yok; diyecek bir Mutemet Bey bekliyoruz.

Vatan şairi Namık Kemal ülkemizin içinde bulunduğu durumdan  nasıl kurtulacağını şöyle ifade etmişti.

"Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini

Yok mu kurtaracak bahtı kara maderini".

Kurtuluş Savaşında büyük önder ve Lider Atatürk milletine güvendiğini ve mutlaka bir kurtarıcının çıkacağını belirtmek için cevaben şu sözü söyler;

"Düşman dayasın vatanın bağrına hançerini

Bulunur kurtaracak elbet bahtı kara maderini".

Bu itilmişliğin, kakılmışlığın sebebi olmak istemeyen ve de kendilerini sorumlu hisseden vicdanlar; elbette yine ben murtçuyum diyen,bu şehrin kurtuluşunu ilçemizde başlatan Atatürk gibi bir Kuvayı Milliyeci ruhlu hemşehri bekliyoruz.

Üzerimizdeki ölü toprağını  silkeleyecek ve murtçu ruhunu şaha kaldıran Mutemet Beyi bekliyoruz.

Birlik beraberlik için, bir olmak;iri olmak;diri olmak için, birlik başarıyı getirir demek için,bilmem neye karşı, kimlere karşı olmak ve meydanı memleketin asıl sahibi kuvvacılara vermek için yeter artık gel be yahu Mutemet Bey.Biliyoruz herkes aynı dertten muzdarip;ancak kimse kendisinin Mutemet Bey olduğunun farkında değil.

Birliğimizin, gücümüz olması dileklerimle; yeni yılınızı tebrik ederim.