2 yıldır hiçbir faaliyeti olmayan, bir araya gelemeyen, toplanamayan, adeta kağıt üstünde yaşamını sürdüren, pasif olan, yeni moda deyimle çevrim dışı Karaisalılılar Derneği’nin, bir yönetim kurulu üyesi beni aradı.Kendisini çok sever ve sayarım. Benim yanımda çok özel bir yeri vardır.

Biliyorsunuz sitemizde yayınlanan her türlü haberi Karaisalı Haber Sitesi facebook sayfası başta olmak üzere Karaisalılılar Derneği facebook sayfası ve bazı facebook sayfalarında paylaşırız. Bazan da whatsaplardaki gruplardan. Neden? Çünkü haberlerimizin daha çok kesim tarafından okunmasının sağlanması için.

Pasif derneğin başkanının kimlerle ne tür sorunu var bilemiyorum ama (aslında biliyorum) hıncını sitemizden almaya karar vermiş ve sitemizin haberlerinin, özellikle de siyasi haberlerin linkini yayınlatmama kararı almış. Ortada yönetim kurulu kararı yok, sadece kendi kararı. Yönetim kurulu karar alabilmesi için toplanmaları gerekir. Corona öncesi toplanamayan bir yönetim corono günlerinde zaten bir araya gelemez.

Neyse sözü fazla uzatmayalım.

Kelimelerin sonu yoktur…

Karaisalılılar Derneği Başkanı Sadi Çetin başta olmak üzere dernek yönetim kurulu üyelerinin tamamını ve tüm üyelerini ayrımsız seviyorum. Hiç birisi ile sorunumuz yok.

Sitemize konulan ambargoya da saygı duyuyorum. Canları sağ olsun.

Dernek için 27 Ekim 2019 tarihinde yazdığım yazının arkasında olduğumu, aynı görüşü savunduğumu belirterek, yeniden yayınlayarak, ambargoya ufak bir tepki olarak kabul edilmesini istiyorum:

Belki seçilecek yeni yönetim kurulu ve başkanı bu ambargoyu kaldırır.

KARAİSALILILAR DERNEĞİ’NDE KAN DEĞİŞİMİ ŞART OLDU

27/10/2019

Sanırım 1984 veya 1986 yıllarında kuruldu. İlk Başkanı emekli Albay Ali Gür’dü. Her yıl en az 20 öğrenciye burs veriliyordu.

Bir ara rahmetli Selahattin Baysal döneminde aylık dergisi bile vardı.

Zaman zaman geceler de düzenleniyordu.

Ben de Sayın Esat Köse’nin başkanı olduğu dönemlerden ikisinde yönetim kurulu üyesi olarak görev almıştım. O zamanlar yönetim kurulu 7 kişiydi.

Sonra gelen yönetimler, katılımcılık adına, yönetim kurulu üye sayısını tüzük değişikliği ile 15’e çıkardı. Ne olduysa ondan sonra oldu ve bir gerileme dönemine girildi. 7 kişi ile bir araya gelemeyen yönetim kurulunda 15 kişi olursak çoğunluk sağlanır sanıldı, ama ne gezer.

Son aldığım duyumlara göre bizim dönemimizde her Çarşamba günü toplanan Karaisalılar Derneği Yönetim Kurulu, toplantı günlerini Perşembeye almış. Yaz boyu bir araya gelemeyen yönetim kurulunun yeni sezona güçlü bir şekilde girmesi beklenirken ilk toplantıya 4 kişi katılmış, ertesi Perşembe günü ise 5 kişiye çıkmış.

Karaisalılılar Derneği son yıllarda giderek hantallaştı. Köylerarası futbol turnuvasının kurucusu olan dernek son 3 yıldır devre dışı kaldı.

Yerel yöneticilerle istenilen sıcak ilişki bir türlü kurulamadı.

Siyasi iç çekişmeler dernek yönetimine de yansıdı. Dernek siyasetten uzak durması gerekirken maalesef birilerinin arka bahçesi olması istendi ama o da becerilemedi. Çünkü o siyasiler birbirine düştü. Aynı partililer neredeyse birbirinin gölgesine kurşun sıkacak hale geldi.

Ben yazık diyorum. Bunca emeğe, geçmişe, sahip çıkılamadı. Başta başkan olmak üzere herkes kendi açısından nasıl haklı olduklarını savunacaklardır. Artık senin, benim doğrularım dönemi bitti. Önemli olan insanlığın doğruları.

O nedenle Karaisalılılar Derneği daha fazla gerilemeden, çok da aktif olmayan ama o günlerini bile özlediğimiz dönemlere geri dönmesini arzu ediyoruz.

Karaisalılılar Derneği tabiri caizse şuan yoğun bakımda, ağır hastadır. Acil taze kana ihtiyaç var. Başta başkan olmak üzere yönetim kurulu üyeleri olağanüstü bir kongre ile değişmeli ve yeni bir yönetim kurulu oluşturulmalıdır.

Yeni başkan ve yönetim kurulu ise, ekonomik ve siyasi beklentilerden uzak duran birilerinden oluşmalıdır.

Siyasi ve ticari beklentisi olanlar yönetime girmemelidir.

Karaisalılar Derneği bir kültür-sanat derneği olmalıdır.

Karaisalılılar Derneği sosyal bir dernek olmalıdır.

Karaisalılılar Derneği, Karaisalılılık bilincini, ruhunu oluşturmalıdır.