(Bu bir çağrıdır)

Evet değerli hemşehrilerim;hani diyorlar ya "şapkanı önüne koy ve düşün"sanırım biz bu duraktayız.

Bir yıl oldu  seçim atmosferinden çıkalı.Tüm seçilmişlere tekraren başarılar diliyoruz.Rabbim çalışmalarını insanımızdan yana,devletimizden yana ve milletimizden yana çevirsin.Memleket bizim,devlet bizim,insanımız bizim.Kesinlikle insanları şuralı-buralı,şucu-bucu,şöyle-böyle gibi ayrıştırmak veya ötekileştirmek gibi bir niyetimiz yok.Başarı çalışanların;bir olanların ve de birlik olup " KALBE DOKUNANLARIN"dır her zaman.

Biz Adana gibi bir şehirde Murtçular olarak çeşitli renklerden oluşan mozaik taşlarının en koyu;en belirgin ve de en büyük, en renkli taşıyız .En büyük renkli taşız fakat; üzerimize basıp geçenlerin dikkatini çekemiyoruz nedense.Veya üzerimize basıp geçenler bizim genlerimizi,kimyamızı iyi biliyorlar.Şu da olabilir; bizim özelliklerimizi ve güzelliklerimizi bilmiyor,bilemiyorlar bilmek istemiyorlar veya biz mi kendimizi gösteremiyor muyuz acaba.

Adana'da en renkli TAŞ,en kaliteli BAŞ ve en güvenilir VATANDAŞ olacaksın ama;kaynadığın tencerenin içinde pişen yemeğe tat olamayacaksın.Sizce burada bir yanlışlık veya bir sorun yok mu dostlar.

Şeker oluyorsun,un oluyorsun,yağ oluyorsun da; neden iyi bir aşçı olup helva olamıyoruz.

Eveeet şapkamızı önümüze alıp düşünme vaktindeyiz.Şimdiye kadar bu fikirleri dillendirdiğimizde falan siyasetçiye rağmen;filan başkana rağmen olmasın deniyordu.Şükür şimdilerde  kimsemiz yok;yani "rağmen"yok.Biz bizeyiz.Nereden başlamalıyız,nasıl başlamalıyız da "BİR OLALIM,İRİ OLALIM;DİRİ OLALIM".

Sivil toplum kuruluşlarımız,ak saçlılarımız,kanaat önderlerimiz,gönüllülerimiz,köşe taşlarımız,ağabeylerimiz,bilgelerimiz,derneklerimiz,belki de gençlerimiz ve de samimi siyasetçilerimiz deseler ki"SİLKİNELİM VE KENDİMİZE GELELİM,AYNI DELİĞE İ..MEYİ BECERELİM VEYA BİZ NERDE YANLIŞ YAPIYORUZ".Herhalde yansız,tarafsız,hesapsız birileri bu işi bir çay sohbeti ile başlatabilir.Murtçu Kardeşliği bizi bir araya getiremiyor,Karaisali Sevdalılığı bizi bir araya getiremiyor,Kızıldağ Köylerarası Futbol Turnuvası bir araya getiremiyor,Kızıldağ Güreşleri bizi bir araya getiremiyor ve maalesef Çukurovada Kuvayı Milliye ateşini yaktığımız ve düşmanı birilikte kovduğumuz 1 Nisan kutlamaları dahi bizi bir araya getiremiyor.Kısacası OLDUĞUMUZ YERDE YOKUZ.Yeniden dernekleşilir mi,platfom mu oluşturulur,meclisler mi oluşturulur, lobileşilir mi,çeşitli toplantılar,v.s...Ha ön ayak olanlara veya olmak isteyenlere "BUNLAR NEREYE KOŞUYOR VEYA NEREYE OYNUYOR"demesin kimse.

Unutulmasın ki beş sene sonrasının ilk bir yılı geçti.Başka bir deyişle; 60 ayın onüçü gitti, kaldı 49 ay.Sayılı günler çabuk geçer.Bu defa balığı büyütmeyelim;çünki kaçan balık büyük oluyor.Ne dersiniz...?

Zaten Karaisalılılar Derneğinin olağan seçimleri de nisan ayında yapılacaktı.Adaylar lobi çalışmalarını telefon trafiği ve sosyal medya aracılığı ile başlatmalılar diye düşünüyoruz.(Koronavirüsten dolayı)Ne dersiniz.Biz bir parti değiliz.Bir gönüllü  toplum kuruluşuyuz.Yasalar çerçevesinde kurulmuş bir sivil toplum kuruluşuyuz.Kimsenin kimseye  darılmaya  veya alınmaya hakkı da yok, yetkisi de yok.Hal böyle olunca bugünlerde zamanı iyi değerlendirip birlikte güzel işler yapmayı planlayabiliriz.Karaisalılıların kaybettiği tek şanssızlık herkesin birer lider olması.

Geliniz bu derneği siyasetten,işçi bulma kurumu olmaktan ,falancılardan filancılardan kurtarıp  içimizden çıkacak bir arkadaşımızın etrafında kenetlenerek hemşehrilerimize hizmet etmek, KARAİSALI kültür ve sanatını ön plana çıkaracak çalışmalar yapacak, yeni bir takım ruhu oluşturalım. Tekrar bir olalım, birlik olalım,birlikte olalım.

Nerede kalmıştık,ne dersiniz...