Genelde Cuma günleri Karaisalı’ya gitmeye çalışırım. Çünkü Cuma, Karaisalı için bayram sayılır.

Adana’dan Aydınlar Mahallesinden Karaisalı minibüsüne bindim. Yine sosyal mesafeye uyuldu, herkeste maske var. Salbaş ve Karaisalı yolu üzerinde ekinler sararmış, yarıya yakını biçilmiş durumdaydı. Bir haftalık sıcak, ekinlere yaramıştı.Ama öğleden sonra sağanak yağış tahmini vardı. Keşke yağmasa diyoruz.Çünkü daha yeni sararmış, biçilmeyi bekleyen ekinler çoktu.Ayrıca Cuma namazları açık alanda kılınacaktı.

Karaisalı için Cuma günü önemlidir. Pazar kurulur. Üreticiden direkt tüketiciye başta sebze, meyve ve temel gıda maddeleri olmak üzere tüm satışlar yapılır.

Karaisalı’da Cumali ismi çoktur. Çünkü ya kendileri ya babaları veya dedeleri Cuma günü doğduğu için yeni doğanlara Cumali adı verilir.

Karaisalı’da da sanki maske takan sayısı neredeyse yarı yarıya azalmıştı.

Koronavirüs salgını nedeniyle ibadethaneler kapatıldı. 74 gündür tüm Türkiye’de toplu ibadet etmek yasaktı. 29 Mayıs günü aynı zamanda Fatih’in İstanbul’a fethettiği gündür. Özellikle de o güne denk getirilip Cuma namazı serbest bırakıldı, ancak yeni kurallara uygun olarak.

Karaisalı’da üç yerde açık alanda Cuma namazı kılınması kararlaştırıldı. İlçede, özellikle de merkezde birkaç tur attım. Kızılay’a uğradım. Kızılay Temsilcisi İbrahim Efe oradaydı. Değerli büyüğüm Kızılay Koordinatörü Nevzat Özgün,ona yasak olmamasına rağmen,kendi olağanüstü halini ilan etmişti, yaşından dolayı sokağa çıkmıyor, evinden yönetiyordu her şeyi.

Daha sonra Belediye Başkanı Sayın Saadettin Aslan’ı ziyaret ettim. Murt Çayı ikram etti. Her zamanki gibi neşeli ve dinamikti. Sayın Kaymakam Mehmet Kaya’yı aradı. Nerde Cuma namazı kılacağını sordu. O da Karapınar Parkı’nda dedi. Evet, benim için haberin merkezi belli olmuştu.

Oradan ayrılıp CHP İlçe Başkanı Mustafa Eren ile telefonda görüştüm ve CHP ilçe binasına çıktım. Sağolsun beni her zamanki gibi büyük bir nezaketle karşıladı. Kahve ısmarladı. Soyadı Şeker olan genç kahvemizi yaptı. Sonra Başkan Mustafa Eren, ilçede ve köylerde yaptıkları çalışmaları anlattı. Özellikle bazı köylerin su sorununu çözmek için Büyükşehir ve ASKİ ile yaptıkları işbirliklerine değindi. Başarılı buldum…

AK Parti önünden geçerken partinin Gençlik Kolları Başkanı ve aynı zamanda meclis üyesi Turgay Bulut partiden iniyordu, Belediye Başkanı ile görüşürken o da yanımızdaydı. Bana yukarı çıkmamı, başkan Osman Kurdak’ın orada olduğunu söyledi. Ben de çıktım. Başkanlık makamında eski Başkan Cavit Namdar da vardı. Yeni başkan ile yan yana. Hoşuma gitti. Ayağa kalktılar, korona virüsten dolayı yeni modaya uyarak "Reis" gibi ellerimizi kalbimizin üzerine götürerek selamlaştık. Kurdak, Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir’in ilçeye tek kullanımlık seccade ile maske gönderdiğini söyledi ve teşekkür etti. Ben de seccadeden bir tane aldım, ben de teşekkür ettim. Daha sonra Cuma namazının kılınacağı Karapınar Parkı’nda görüşmek üzere oradan ayrıldım.

Merkez Cami’ye geldim. Kızılay masa kurmuş, İbrahim Efe, Kızılay Gönülleri Ahmet Bülbül, Emre Kırlangıç ve Satık Buğra Kızılay yeleklerini giymişler, ellerinde eldivenler ve masada camiye gelen cemaate dağıtılmak üzere maskeleri hazırlamışlar, bekliyorlardı. Burada da namaz bahçede kılınacaktı. Ona göre hazırlıklar yapılmıştı. Kolay gelsin diyerek Karapınar Parkı’na doğru yürüdüm. Yol kenarlarında sağda ve solda dut ağaçları vardı. Karadut ve beyaz dutlar olgunlaşmıştı. Dallarından tutarak taze dutlardan epey yedim.

Parka giderken AK Parti eski ilçe başkanlarından hatta kurucu başkan, 10 yıl süreyle görev yapmış Müslüm Öveç bir araçla geçerken yanımda durdular.  Sürücü Belediye Nikah Memuru Mustafa Öveç’le beni araca davet ettiler. Ben de spor amaçlı yürüyüş yapıyorum dedim, teşekkür ettim.

Karapınar Parkı girişinde iki masa kurulmuştu. Biri Yüreğir Belediye Başkanlığı tarafından gönderilen maske ve seccadenin olduğu masa, diğerinde ise Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan orada da dağıtılmaya başlanan eldiven ve maskeler vardı. Başlarında zabıtalar vardı. Ayrıca Yüreğir Belediyesi için parkın doğu tarafında da aynı şekilde masa kurulmuştu.

Az sonra Sayın Kaymakam Mehmet Kaya geldi. Selamlaştık, konuştuk. Kaymakam Bey, her iki masaya giderek dağıtılan ürünleri inceledi. Sonra namaz kılınacak alana gitti. Başkan Saadettin Aslan da geldi, o da namaz kılınacak alana geçti.

400 kişilik sosyal mesafeye uygun çizimler yapılmıştı. Herkes abdestli gelmişti, seccadelerini serdiler. Ezan okundu, namaza duruldu. Önce sünnet kılındı. Merkez Vaizi Fatih Gözüküçük hutbe okudu. Daha sonra 2 rekat Cuma namazı eda edildi. Namaz bitiminde hocamız, namaz sünnetlerinin evde kılınmasını istedi. Cemaat dağıldı.

Parkta Belediye eski Başkanımız Sayın Babacan Durak, oğlu Mustafa durak ile birlikte Cuma namazına gelmişlerdi. Sohbet ettik.

Ben yeniden yaya olarak yola koyuldum. Ama beni tanıyan ne kadar araç sürücüsü varsa, araçlarına davet etiler. Çok hoşuma gitti, ne kadar dostum varmış diye gururlandım. Ama yürümekte kararlıydım. Çünkü spor yapmaya ihtiyacım vardı. Bu salgın nedeniyle epey kilo alıp, göbeklenmiştim. Benim gibi aynı durumda olan çoktu tabi. Yolda herkesle selamlaştık, konuştuk.

Evde salça kalmamıştı, eşimin çok beğendiği salçanın da satıldığı Şahin Marketten biraz salça aldım. Yine Karaisalı Minibüse binerek Adana’ya geldim. Minibüsler yine korona virüs kurallarına uygun şekilde yolcuların alıp, getirdi.

Yolculuk, ziyaretler, görüşmeler, selamlaşmalar, toplu namaz kılınma, alış-verişlerden bahsederek sizlere Karaisalı'da Cuma gününün ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştım.

Her hafta Cuma günleri Karaisalı'da olmak dileğiyle...