İnsanlar yeryüzüne geldiğinden beri çevrecilik başlamıştır. Ancak 05. Haziran 1972 yılında, İsveç-Stockholm’da  Birleşmiş Milletler Dünya Çevre Gününü görüşebiliyorlar.  O gün Dünya Çevre Günü kabul ediliyor.  Ülkemizde de o günden beri çevrecilik yaygın konumda bulunuyor! Yaşadığımız sürüce her gün çevre günü…

Çevrecilik deyince çok düşünmemiz, gerekir. Çünkü çevrenin temiz, sağlıklı olması yaşamayı kolaylaştırır. Ama ilk girişimde insanlara bunu kabul ettirmek kolay değil!… Hepiniz tanık olmuş görmüşüzdür! Sözgelimi bir insan çerezciden fındık veya çekirdek almış, oturmuş parkta keyifle kırıp yiyor;  afiyet olsun. Bir de bakıyorsunuz kabukları yerde. Kim temizleyecek? Hiç düşünmüyor. Usunun kıyısından bile geçirmiyor! Elinde kağıt çöp onları da yere atıyor Kirletiyor çevreyi. Bu konuda, daha birçok örnek verilebilir.

Atom denemeleri, kimyasal denemeler, ev, orman, fabrika yangınları, sanayi bacaları, ev bacaları dumanları göğümüzü yaşanmaz hale getiriyor, zehirliyor canlıları, toprağı, bitkileri… böcekler, kuşları… Keklik kalmadı, turaç kalmadı ovalarda, dağlarda, tilkiler, çakallar nere gitti? Yılan bile yok….

Haydi diyorsunuz üç beş arkadaş kır’a çıkalım, kır yemeği yiyelim, mangal filan götürmüşsünüz, yaymışsınız yaygıları, oturmuşsunuz. Sazınız da eksik değil, çalıyorsunuz darbuka eşliğinde, oynuyorsunuz, eğleniyorsunuz. Mangal yanmış, etler pişmiş, salata soğan yeşil biber yanında yiyorsunuz, bir de yanında… Yarasın. Akşam oluyor, artık eve gitme zamanı. Kalkıyorsunuz, yaygıyı kaldırıyorsunuz. Mangal, yem yiyecek atıkları kalıyor ortada; kim temizleyecek?… Yeni gelene oturacak temiz yer yok… Çevre kirlenmiş kokuyor…

Daha neler? Geçtiğimiz günlerde İstanbul Boğazı’nda yapılan temizlikte, akla gelmeyecek atıklar çıkarıldı. O canım deniz ne hale getirilmiş, bir hayal edin, düşünün! Kumsal (plaj)’a gidiyorsunuz, orası da öyle. Kumların içi izmarit dolu…

Askerde, her sabah çevre temizliği yaptırılırdı. Okulda da öyle. Belediyeler, çevre gönüllüleri durmadan bu işle uğraşıyor. Çöpçüler, temizlikçiler çalışıyor, başa çıkamıyor! Yağmur yetişiyor imdada, yuyup, yıkayıp temizliyor yeryüzünü… Bir gün sonra bakıyorsunuz yine aynı… İnsanısak bize görev düşüyor. Bir ata sözümüz  şöyle diyor: Herkes evinin önünü temizlerse temizlikçiye, çöpçüye gerek kalmaz. Haydi çevreciliğimizi öne çıkaralım.

                                12.06.2023, Çamlıyayla