Nasrettin Hoca, Eskişehir-Sivrihisar’da 13. yy başlarında doğmuş, yaşamış, 1284 yılında ölmüş; güldürmen filozof bir halk adamı. Türk halkının güldüren düşündüren, konuşan, söyleyen, anlatan bileşkesi.  Her köyde, her kentte, her kasabada, her yolda, her  sokakta ona rastlayabilirsiniz! Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü; bazı ünlü güldürmenlerdir.

Aziz Nesin Adana’ya gelmişti; 12 Eylüllü günlerdi; “Korkudan Korkmayı” anlattı. Köpek havlıyormuş diyerek başladı söze; niye havlıyorsun demişler; “korkutmak” için demiş. Havlarken arkan gidip geliyor, ne olacak bu demişler; “korkumdan” demiş…

Her yıl Akşehir ‘de 5-10 Temmuz aralığında Nasrettin Hoca  şenlikleri yapılmaktadır. Doğrusu bu şenlikleri izlemek için orada olmak isterdim! Ama koşullarım uygun değil!

Nasrettin Hoca eşeğe ters binmiş, halkın arasında Akşehir Gölü’ne doğru gidiyor. Varınca bir tas yoğurdu göle döküyor, elindeki koca kaşıkla karıştırıyor. Ne yapıyorsun hoca diyorlar? Yoğurt çalıyorum yoğurt. Tutmaz ki demişler. Hoca; “Ya bir tutarsa” yaşadık demiş

Sürdürelim:

Hocaya sormuşlar, dünyanın ortası nere? Eşeğimin bastığı yer demiş. Nasıl olur hoca? İnanmazsanız ölçün...

Yağmur yağıyormuş şakır şakır, Hoca koşuyormuş. Sormuşlar ne koşuyorsun hoca? Allahın rahmetine basmayım, demiş.

Hoca ölmüş. Sala koymuşlar, mezarlığa götürüyorlarmış; yol ikiye ayrılmış, bir tarafı çamurlu; cenazeyi götürenler hangi yoldan gidelim diye tartışıyorlarmış; hoca kaldırmış başını tabuttan; çamurlu tarafı göstermiş, sağlığımda ben buradan giderdim demiş.

Hocayı götürmüşler mezara koymuşlar bir de pencere açmışlar. Gece gelen haramilerin katırları ürkmüş, malları yere dökülmüş, fincanları kırılmış.

Hocayı çıkarmışlar mezardan sumağını aldırmışlar… Hoca zor kurtulmuş, kaçmış, eve gelmiş. Hocaya sormuşlar öbür dünyada ne var ne yok? Fincancı katırlarını ürkütürseniz bol dayak var, başka bir şey yok demiş

Bir fıkra daha:

Hoca borçluymuş bir zengine. Her gün gelip istiyormuş. Hanımına demiş ki; ben yüklüğün ardına saklanıyorum; alacaklı gelirse; Hoca yola çalılar dikmeye gitti, Yörüklerin koyunları buradan geçerken,  yünleri takılacak, Hoca toplayacak, pazarda satacak, senin paranı ödeyecek demiş. Az sonra alacaklı gelmiş.Hocanın eşi, Hoca’nın dediklerini olduğu gibi anlatmış. Alacaklı gülmeye başlamış. Hoca saklandığı yerden; peşin parayı gördün ya gülersin demiş.

16.07.2023, Çamlıyayla