Hayrullah Güven
hguven@karaisalihaber.net
Ç İ Ğ D E M
29/05/2024
Komşu çocuklarıyla birlikte evimizin
yakınındaki çamlığa çiğdem kazmaya giderdik, tekesakalı dediğimiz, kök kısmı
mini bir havuç büyüklüğünde ama rengi beyaz olan bitkiyi bulursak çok
sevinirdik. Yemlik dediğimiz, yaprakları tekesakalına benzeyen bir bitki daha
vardı ki bu yenmezdi. Amcaoğlu bir tekesakalı bulmuş ama ayırt edemediği için
beni yardıma çağırdı. Bu tekesakalıydı ama ben” yemlik” diyerek kandırdım. Çiğdem
kazma faaliyetine son verip eve doğru gelirken aşıt bir yerde “Siz gidedurun,
ben ayakyoluna (tuvalete) gideceğim” diyerek geri dönüp tekesakalını kazdım. Eve
doğru yaklaştığımız sırada sallanma hissettik, meğer o zaman Adana’da büyük bir
deprem olmuş. Ben kötü bir çocuk muydum
acaba? Amcamın oğlunu kandırmıştım. Zira buna benzer bazı kurnazlıklarım daha olmuştu. O D U N T O P L A M A 1 Benim küçüklerim Emine ve Sultan’la odun
yükleneceğimiz ipleri alıp çamlığa gittik. Odun toplamaya başladık ama çok
geçmeden “off” diyerek oturup sol dizimi tuttum. Kız kardeşlerim koşarak yanıma
geldiler, ne olduğunu anlamak istiyorlardı.
“Dizim çıktı” dedim. Dizimi uygun bir pozisyonda tutunca dizkapağımın
sağa sola oynadığını biliyordum. Siz de bakın deyince baktılar, gerçekten
oynuyordu ama pek inanmamış gözüküyorlardı. Dizkapaklarına bakmalarını söyledim,
baktılar, kendilerinki oynamayınca inandılar. Benim odunları da topladılar.
Odunları yüklenip eve döndük. Yaptığım bu hilenin sonradan farkına vardıklarını
sanmıyorum. O D U N T O P L A M A 2 Benden
5 yaş büyük Yusuf abimle, eşeğimizi alıp kış hazırlığı için köyün karşısındaki dağın
eteğine odun getirmeye gittik. Kalınca olanlardan biraz topladık, çoğunluğu
meşeydi. Çatal yardımıyla eşeği yükledik. Abim, bir kütüğü göstererek “Ben
gelene kadar bunu böl” dedi. Bünyem çok zayıftı, işi zorsunurdum, bu yüzden
babam, bana “Sen adam olmazsın!” derdi. Babamın “adam olma” ölçüsü iyi iş
yapabilmekti. Abim eşeği önüne katıp köye gitti, odunu yıkıp bir saat kadar
sonra dönecekti. Yorgundum, oturup bir plan yaptım. Oyun oynarken yapardık; birkaç taze çam yaprağını (ibre) koparıp sivri
uçlarını birleştirip uçları biraz dışarıda kalacak şekilde bir avucumuzda
sıkıca tutarak bu uçları burun deliğinin içine sokar, diğer elimizle alttan
hafifçe vururduk ve burnumuz kanardı Kütüğe birkaç balta vurduktan sonra bıraktım
ve planımı uyguladım. Akan kanın birazını baltanın sapına sürdüm, biraz da
dudağımın üstüne yaydım ve abim gelinceye
kadar oturdum. Abim geldiğinde kütüğün bölünmediğini görünce bana kızdı. Ben”
bölerken baltanın sapı karnıma değdi, ağzımdan burumdan kan geldi” dedim.
Ağzımdaki, baltanın sapındaki kanı görünce inandı ve kütüğü böldü. Allah rahmet eylesin, Yusuf abim çok çalışkan
ve güçlüydü ama çok da saftı. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BÜNGÜŞ KÖYÜ - 09/08/2024 |
BÜNGÜŞ KÖYÜ |
KUŞLAR - 06/08/2024 |
KUŞLAR |
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM - 26/07/2024 |
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 10/07/2024 |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE |
H A L İ M E A B L A - 18/06/2024 |
H A L İ M E A B L A |
S A K I Z O L A Y I - 11/06/2024 |
S A K I Z O L A Y I |
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç - 03/06/2024 |
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 28/05/2024 |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER (3) - 07/02/2013 |
üz gelip te havalar serinleyince herkes köye göçerdi. Kış için odun getirme telaşı başlardı. |
Devamı |