Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam397
Toplam Ziyaret1781492
Hayrullah Güven
hguven@karaisalihaber.net
BÜNGÜŞ KÖYÜ
09/08/2024

      Babam, beni ortaokula yazdırmamıştı ama köy hocasında okumamı istiyordu. Yaz mevsiminin sonlarında, Büngüş (Kaya Önü)nde bulunan Muhacir Ali (Çetin) Efendi hocaya götürdü.  Hoca, Mustafa ve Hilmi Çetin Beylerin babasıydı. Şu anda hocam ve Mustafa ağabey hayatta değiller, Allah'ın rahmeti üzerlerine olsun.

     Hocanın yazlığı, köyün bir kilometre kadar doğusunda küçük bir tepenin üzerinde basit bir çardaktı. Benimle birlikte 7-8 öğrenci yatılı kalıyor, diğerleri Büngüş köyünden geliyorlardı. Hocanın hanımı yoktu, yatılı öğrencilerin yemek, bulaşık gibi tüm işlerini kendisi yapıyordu. Su getirmek, odun toplamak gibi basit işleri de biz yapıyorduk.

Burada yediğim ilk yemeği hiç unutamam. Hoca ve biz öğrenciler genişçe bir yer sofrasının etrafına oturduk, aynı kaptan yemek yemeye başladık. Sofrada başka bir tabakta ne olduğunu anlayamadığım bir yemek vardı. Tavuğun göğüs etlerini ditmişler (ufalamışlar) diye düşünüyordum. Yufka ekmekten bir kürek (lokma) yapıp sahana uzandım. Ancak lokmamın içine bir şey alamamıştım, yemeğin tadını ve ne olduğunu da anlayamadım. Biraz sonra ikinci lokmayı hazırlayıp tabağa daldım! Bu yemeğin tavukla bir ilgisi yoktu. Hiç tanımadığım bir tat ki midem bulandı ama utancımdan lokmayı ağzımdan da çıkaramadım. Sonra arkadaşlardan öğrendim ki o yemek rendelenmiş, üzerine sirke dökülmüş turp salatasıymış. Turpu çok iyi tanıyordum ama rendelenmişini ve rendeyi hiç görmemiştim. Sirkeyi ise ilk defa tadıyordum. Ben sirkeyi biliyordum ama benim bildiğim sirke başka bir şeydi. Genç neslin bilgi sahibi olması bakımından küçük bir açıklama yapayım: Asalak bir böcek olan bit yumurtalarına sirke, yumurtadan yeni çıkmış bit yavrularına da yavşak denirdi.

       Kış yaklaşınca köye taşındık. Aynı zamanda mescit olarak kullanılan genişçe, tek göz bir binada kalıyorduk. Köylülerle berabar cemaat olup birlikte namaz kılıyorduk. Uzak, yakın köylerden yatılı öğrenciler geliyorlar. Bazıları fazla kalmayıp gidiyorlar, yerlerine başkaları geliyordu. Bizim köyden Cumali Karsandık, Etekli'den Nuh Doğan, Filikli’den Ziya Yürekli,  Sofudede’den Kuddüs vardı .Bunlar yaşça benden epey büyüktüler.

       Bir gün tüm öğrenciler odun toplamaya gittik. Hemen hepimizde kuş lastiği( sapan) var. İmamoğlu taraflarından bir köyden gelmiş, benden epeyce büyük Rasim adındaki abi, kuş lastiğiyle bir karatavuğa yaklaşmaktaydı. Biz onu seyrediyorduk, kuş bizim epey uzağımızdaydı. Ben elimdeki lastiği bütün gücümle gerdim ve içindeki taşı kuşa doğru gönderdim. Amacım; Rasim varmadan kuşu kaçırmaktı. Tesadüf bu ya; taş varıp kuşa değdi ve kuş olduğu yerde patırayıp kaldı. Çok uzaktan karatavuk gibi büyükçe bir kuşu vurduğum için sevindim. Eğer attığım taş kuşa değmeyip kuş uçup gitseydi, kesinlikle Rasim abi bana çok kızar, belki de beni döverdi. Düşünüyorum da çocukluğumda hayli yaramazmışım.


107 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KUŞLAR - 06/08/2024
KUŞLAR
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM - 26/07/2024
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 10/07/2024
GEÇMİŞTEN GELECEĞE
H A L İ M E A B L A - 18/06/2024
H A L İ M E A B L A
S A K I Z O L A Y I - 11/06/2024
S A K I Z O L A Y I
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç - 03/06/2024
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç
Ç İ Ğ D E M - 29/05/2024
Ç İ Ğ D E M
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 28/05/2024
GEÇMİŞTEN GELECEĞE
GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER (3) - 07/02/2013
üz gelip te havalar serinleyince herkes köye göçerdi. Kış için odun getirme telaşı başlardı.
 Devamı
AlışSatış
Dolar33.865834.0015
Euro37.658837.8097