Biz politikacılar gazetecileri, gazeteciler de biz politikacıları "eminim" çok severiz!
Ben hem politikacı hem de gazeteci kimliğim ile galiba "bizi çok sevmeme" rağmen bugün dost acı söyler diyerek belki bazı CHP'lileri kızdıracağım. Ancak belki de çok sayıda CHP'linin düşünüp de söyleyemediklerini "dobra, dobra" dile getireceğim.
Adanalı olan ben son bir yıldır tam Adanalı oldum ve Adana'dan haberdarım. Gözlemlerimi paylaşacağım. Bakalım haklı çıkacak mıyım?
Adana'da AK Parti'nin Ömer Çelik gibi hem Adanalı tarafından çok iyi tanınan hem de politika arenasında "güçlü" bir "Bir Numarası" var. Ömer Çelik üniversitede konferans verdiğinde "bir entellektüel", Sarıçam'da kahvede bir "içimizden biri" ve seçim afişinde "bir dinamik ve karizmatik resim". Hepsi bir araya geldiğinde AK Parti için yarışın başında "bir avantaj".
Adana'da MHP'nin eğer MHP bu şansı iyi kullanmasını bilebilirse Seyfettin Yılmaz'ı var. Adana Orman Bölge Müdürü ve ardından ASKİ Genel Müdürü olarak sadece tüm muhtarlar tarafından çok sevildiğine şahit olmadım Seyfettin Yılmaz'ın. Adanalı onu "az laf çok iş" şiarına uygun "adam gibi adam" olarak tanıdı. Kendisine güveni olmayan yöneticiler elbette Seyfettin Yılmaz'a yönelik övgülerin altında ezilirler. Adana'da da öyle oldu. MHP'nin adayı olarak tam bir "joker" konumunda. Tabii MHP'nin Türkiye genelinde TBMM dışı kalmaması şartıyla.
İşte bu koşullarda CHP'nin "ilk beşi" çok önemli. CHP eğer büyük bir hata yapar da "Adana nasıl olsa çantada keklik" diyerek ilk beşi yeterince dinamik, karizmatik ve de tanınmış olmayan (hatta sevilmeyen) adaylardan oluşturursa "dörde razı olmak" zorunda kalabilir.
CHP aday adayları aslında çok şanslılar. CHP Genel Merkezi'nde Adana aday adayları elemesini yapan üç kişilik ekip ideal bir "objektif üçlü". Üçünün de Adana'da "ahbab, çavuş ilişkisi" yok. Üçü de titiz olmakla namlı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaaddin Yüksel çok başarılı bir politikacı ve iş adamı olarak İzmir'de çok sevilen bir şahsiyet. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu CHP içinde yeni bir yüz olduğundan objektif olması hiç zor değil. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ise titizliği ve zor seçiciliği ile tanınıyor.
Bu üç isim ilk elemeyi yapacaklar. Adana'da kahve içerken en çok dile getirilen CHP Aday Sıralaması'na göre birinci sırada Faruk Loğoğlu, ikinci sırada Tayyibe Gülek ve üçüncü sırada Soner Çetin var. Dördüncü sırada ön görülen ismi ise yazmamayı tercih ediyorum.
Bu listeyi kim üretti bilmiyorum ama bu sıralama hatasıyla tam bir "Kamikaze" listesi. "Tora, tora, tora, CHP'yi muhalefete yolla!" planı kapsamında işe yarayabilir.
Değerli dostum eski Büyükelçi Faruk Loğoğlu benim yazacağımı en iyi anlayacak kişi olduğundan onun ismiyle başlayacağım. Onun ilk dörtte olması CHP için bir kazanım. Ancak onun birinci sıraya yerleştirilmesi taktik hata olur. Birinci sıradaki adayın sürekli Adana'da yaşayan ve Adanalı tarafından tanındığı için sevilen ve de kahve , kahve gezecek aday olma zorunluluğu bir olmazsa olmaz ise Faruk Loğoğlu'nun listenin ikinci ya da üçüncü sıradaki "ağır topu" olması da başka bir olmazsa olmazı olmalı. Tayyibe Gülek CHP için her halukarda bir kazanım. "Ancak onun ikinci sıra yerine beşinci sıra da olması CHP'nin beşinci sırayı zorlaması için bir şans olmaz mı?" diye sormadan edemiyorum. Tayyibe Gülek eminim Adana'nın ayak basmadık köşesini bırakmayacaktır. "O ve Gülek soyadı" CHP'ye "beşinci" milletvekilliğini getirebilirler.
İkinci sırada mutlaka genç bir yüz ve bayan olmalı. Doğa Çiğdemoğlu örneğin. CHP modern avrupalı bir sosyal demokrat parti olduğunu göstermek istiyorsa "eski tas eski hamam" aday listelerinden kaçınmalı. Doğa'da Adana sokaklarında ve en ücra mahalle köşelerinde Gençlik Teşkilatı'nın neferleri ile 12 Haziran'a kadar gençlere umut olduğunu göstermeli.
Ali Tekin gibi eski milletvekili arkadaşlara da "uğruna savaşıldığı takdirde kazanılacak" sıralarda şans verilmesi listenin gücünü arttıracaktır. Adana özelinde "altıncı sıra" bile usta bir liste taktiğiyle "mucize" olmaz.
Birinci sıra en önemli vitrin köşesi ise o zaman çok özen gösterilmeli. Bence oraya Soner Çetin yakışır. CHP'nin Deniz Baykal diktatörlüğünün hatalarından arındığının kanıtı olur böyle bir karar. Adanalı böyle bir kararı "vaktiyle haksızlığa uğrayan bizden biri o" diye alkışlar.
Listenin geri kalanı da çok önemli. Bir partiden diğerine zıp zıp zıplamış ve Adana'nın yarıdan çoğunu kendine düşman etmiş ve de üstüne üstlük tüm Baykal desteklerine rağmen seçim kaybetmiş adayları iddialı sıralara yerleştirmek beraberinde "CHP hala aynı CHP" dedirtir ki bu da "Adana'da dörtten fazla hedefine" zarar verir.
İşte size Adana dışından bir Adanalı'nın seçim gözlemleri.