Hayrullah Güven
hguven@karaisalihaber.net
GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER (6)
24/06/2011 Yanılmıyorsam köyümüzde ilkokul 1946-1947 öğretim yılında açıldı. Ben okulun ilk öğrencilerindendim. Nedendir bilmiyorum ilk sene okula delikanlı öğreciler de kaydedildi. Belki öğrenci sayısını arttırarak öğretmen isteme hakkını elde etmek içindi. Bu öğrencilerden baziları yaz tatilinde evlendiler,çoğu ikinci yıl okula gelmediler. Bu yaşı büyük öğrencilerden hatırladıklarım: Zekeriya Karsandık, Çolak Mehmet Üğücü, İsmail Mehmet Üğücü, Çömekli'den Mehmetali İncetaş, Köşker Duran, Tılan Ömer, Güzin Özdemir....başka kızlar da vardı ama hatırlayamadım. Okulun yeni açılmış olması nedeniyle öğrenciler arasında yaş farkı çoktu. Mesela ben tam yaşımda (7) kaydolmuştum ama Raif Boynuince, İbrahim Boynuince( Çağlar), Resul Üğücü, Mansur Eşim, Ahmet Aksu... benden birkaç yaş daha büyüktüler. Üçüncü sınıfta öğretmenimiz Fuat Yüzbaş adında bir vekil öğretmendi. Sportmen biriydi. Öğrenciler, sırayla öğretmene yemek götürürdük. Bir sincap yavrusu büyütüp,kendine alıştırmıştı. Dördüncü ve beşinci sınıfta öğretmenimiz Yusuf Sevim'di. Lojmanda annesiyle birlikte otururdu. Kader,yıllar sonra Yusuf öğretmenimle aynı okulda bizi karşılaştırdı: Ben Ziyapaşa Ortaokulunda çalışırken Yusuf Bey, Lütfiye Kısacık İlkokulunda öğretmendi, bizim okulda ücretli derse girerdi. Bir gün öğretmenler odasında konuşurken; "Boynuz, kulağı geçermiş." dedi. Benim ortaokul, kendisinin ilkokul öğretmeni olduğunu söylemek istemişti. KIzlarından biri de aynı okulda benim öğrencimdi. 8-9 yıl sonra öğretmenimin kızı ile Sakıp Sabancı okulunda karşılaştık, o, ilkokul bölümünde ben de ortaokul bölümünde çalıştık. Köyde 5 sınıf birarada idik ve tek öğretmenimiz vardı. Tarım-İş dersi, ders saati olarak en fazla olanıydı ve benim hiç hoşuma gitmezdi. Tarım-İş dersi olduğu günler okula kazma kürekle giderdik. Okul bahçesinin cami tarafı ile doğu tarafını bahçeyi genişletmek için kazardık. Okul bahçesinin yol tarafını "barı" dediğimiz taş duvarla çevirirdik. Bugün Ziya Karsu( Karasu) nun dükkanının oradan eski mezarlığa kadar olan yoldan ve yol kenarından sırtımızla taş taşırdık. Çamlıktan çam fidanı getirip okul bahçesinin kenarlarına dikerdik ama hep kururdu. Okulun tam batısında, Deyyus tepesinin önünde bir tanesi tutmuştu, kocaman bir çam ağacı olmuştu. Sanırım yol genişletmek için ortadan kaldırılmış, az ilerdeki dut gibi. YUkarda adı geçen tepenin ucuna insanlar çömelerek dizilirler, gelip geçeni seyrederlerdi. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BÜNGÜŞ KÖYÜ - 09/08/2024 |
BÜNGÜŞ KÖYÜ |
KUŞLAR - 06/08/2024 |
KUŞLAR |
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM - 26/07/2024 |
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 10/07/2024 |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE |
H A L İ M E A B L A - 18/06/2024 |
H A L İ M E A B L A |
S A K I Z O L A Y I - 11/06/2024 |
S A K I Z O L A Y I |
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç - 03/06/2024 |
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç |
Ç İ Ğ D E M - 29/05/2024 |
Ç İ Ğ D E M |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 28/05/2024 |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE |
Devamı |