Geçenlerde Kıbrıs Rum Kesimi'nin artık sokaklarda arabası kendisi içinde otururken tekmelenen pek muhterem Devlet Başkanı Hristofyas "direksiyon elimde" buyurmuşlar.

Oldukça tehlikeli bir söylev. Çünkü dündürüyor herkesi ve bu Hristofyas'ın aleyhine!

Kamuoyu yoklamalarına bakacak olursak Kıbrıs Rum Seçmeni Hristofyas ve eski Stalinist günümüzün modern komünist (ne demekse) partisi AKEL'e değil "direksiyon" araba "anahtarı" bile vermek niyetinde değil.

AKEL'in kurduğu bir azınlık hükümeti ile "halk beni istemiyor ama ben koltuğumu çok seviyorum" sloganıyla iktidarda kalmaya çabalayan Hristofyas ve partisi AKEL hala "sanki iktidar kendi kontrollarındaymış" gibisinden demeçler vererek durumu idare etmeye çalışmaktalar.

Oysa artık "kaybedenler" safında olduklarını kabul etmelerinin zamanı geldi de geçiyor. Hristofyas Kuzey Kıbrıs'ta eski yoldaşlarından birinin çok tartışmaya neden olan "bizim ölümüz bile yeter" havasında olsa da Rum Halkı ve artık çoğunluğu oluşturan muhalefet "cenazeyi kaldırmaya" hazırlanmaktalar.

Ülkede ekonomi her geçen gün kötüye gidiyor.

Elektrik yok. Olan da "made in TRNC".

Su azalıyor. Çünkü elektrik eksikliği suyun arındırılmasını da zorlaştırıyor.

Vergiler yükseltiliyor. Çünkü rezervler erimeye yüz tuttu.

Akdeniz'in Doğusu sürekli ısınmakta. El yakıyor.

Mısır'da sorunlar bitmedi. Lübnan karışık. İsrail tarihinin en büyük protesto mitinglerini yaşamakta.

Suriye'de eli kanlı Esad Diktatörlüğü tarihin çöplüğüne atılmadan her diktatörlük gibi son katliamlarını gerçekleştirmekle meşgul.

Bütün bu gürültü, patırtının ortasında "iğdiş edilmiş" AKEL ve Hristofyas "varolmanın dayanılmaz hafifliği" içinde dünya politikasında "en önemsiz ve de güçsüz" konumlarıyla bir de Türkiye'yi kızdırmakla meşguller.

Evlerindeki lambayı yakamayanlar Akdeniz'de gaz ve petrol arayacaklarını duyuruyorlar. Sanki beceriksiz bir kabare oyunun oyuncuları gibiler.

Türkiye'yi dünya kamuoyuna şikayet ediyorlar. Oysa dünya kamuoyu "beceriksiz" Yunanlılardan ve "sürekli mızıkan" Rumlardan bezmiş ve bıkmış bir durumda.

Bunu bile göremeyecek kadar vahim haldeler!

Sonra da Hristofyas Hazretleri "direksiyon elimde" buyurmakta!

Söz direksiyondan açılmışken hemen belirtmekte yarar görüyorum. Keramet direksiyonu elde tutmakta değil.

Girne'de Alsancak'ta Şehirler Anıtı'nın yakınında bir Rum Savaş Araçları Hurdalığı pardon Müzesi var. Orada 1974 yılının Rum Askeri kamyonları var. Onların da direksiyonu var ancak tekerleri yok.

Ya da aklıma Girne'li sempatik bir arkadaş geliyor. Lütfen bana kızmasın o sempatik Girneli arkadaşımızı sevimsiz Hristofyas'a benzettiğim için.

O arkadaşımızın da elinde bir direksiyon var. Girne caddelerine çıkıyor ve direksiyonu ile turluyor. Hatta arabalarını, otobüslerini ve kamyonlarını süren yani dört tekere hükmeden direksiyon tutanlar bile ona saygıyla fren yapıp yol veriyorlar.

O da "direksiyon elimde" diyor.

Bilmem anlatabildim mi? Hristofyas'ın da bir direksiyonu olabilir ama arabasının tekerlerini görememekteyiz!