1 Ekim 2011 günü itibariyle yeni meclis yeni yasama yılına başlamış oldu. Bu meclisin önünde tamamiyle sivil bir Anayasa yapma şansı var. Bu anlamda millet, temsilcilerine çok önemli bir misyon yüklemiştir. Bu misyonu başarıyla yerine getirebilirlerse tarihe geçeceklerdir.

            AKP geçen yılki Referandumla Anayasa da bazı değişiklikler yapmıştı. Bu değişiklikler daha çok yargıya yönelikti. Şimdi ise tamamen sivil bir Anayasa ya ihtiyaç vardır. TBMM Başkanlığına Sayın Cemil Çiçek’in seçilmesiyle,  yapılan ön görüşmeler sonucunda olumlu bir hava oluştuğu görülüyor. Komisyon kurulup çalışmalara hemen başlanırsa 2012 de yeni Anayasa nın hazırlanıp oylamaya sunulması mümkün.

            Tüm partilerin elbette olmazsa olmazları kırmızı çizgileri vardır. Sivil demokratik ve özgürlükçü bir Anayasa için bu çizgileri zorlamanın zamanı gelmiştir. Kırmızı çizgiler mümkün olduğunca zorlanıp ortak bir paydada birleşilmelidir. Türkiye’nin önünün açılması Dünyanın güçlü devletleri arasında yer alması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Avrupa birliği bunu bizden istediği için değil, kendi halkımızın demokratik ve özgür bir ülkede yaşaması ve yaşam standardının yükselmesi için bu değişikliği yapmalıyız. Siyasi partiler için de yeni Anayasa süreci bir imtihan niteliği taşımaktadır. Her fırsatta Demokrasiden özgürlükten eşitlikten ve halktan yana olduğunu söyleyen partilerin samimi olup olmadıkları bu süreçte ortaya çıkacaktır. Yani Ak ile Kara belli olacak halkımızda ona göre ilerde tedbirini alacaktır. Türkiye’nin önü açılmasında ayrıca Kürt kardeşlerimize önemli bir görev düşmektedir. Acaba kim gerçekten kendi sorunlarını samimi olarak çözmek istiyor. Her defasında barışa doğru tam adım atılmışken kim düğmeye basıp da barış sürecini baltalıyor, bunu çok iyi ayırt ederek hareket etmelidirler.

             Geçmişte oluşturulan suni sorunlardan dolayı halk çok acı çekti. Büyük kayıplar verdi. Artık tüm bunlara dur demenin zamanı gelmiştir. Kim halktan yana tavır alırsa o kazanacaktır. Mustafa Kemal Atatürk gerçek sahibi halk olduğu için egemenliği halka teslim etmişti. Zamanla halk tan çalınan bu egemenliği, tekrar gerçek sahibine vermenin vaktidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!

Bilal Özkaya 01.10.2011