Daha şehitlerimizin acısı dinmemiştik ki Van ‘dan 7,2 şiddetinde bir deprem olduğu haberi geldi. Ülkemiz bir kez daha üzüntüye boğuldu. Depremden sonra yapılan bazı yorumlar bizi biraz korkutmuştu açıkçası. Depremin doğudaki vatandaşlara verilen ilahi bir ceza dır! doğunun tamamı yıkılsaydı! daha beter olsunlar! gibi yorumlar yapıldı. Ancak kısa bir sürede görüldü ki Van’a yardım için Ülkemizin dört bir yanında vatandaşlar seferber oldular. Herkes elinden geldiğince yardımda bulunmaya çalıştı.Yediden yetmiş yediye tüm vatandaşlar üzüntü içinde yardım kolileri hazırlamaya başladılar. Van’a giden  kolilerin içinde tek tük de olsa taş, sopa, bayrak da çıktı ama dışlayıcı kesimin çok çok  azınlıkta kaldığı görüldü. Bu milletin mayasının bozulmadığı bir kez daha ortaya çıktı.. Tarih te olduğu gibi bugün de Türk milleti yardım severliğini gösterdi. Kardeşlerine sahip çıktı. Yardımlar bölgeye aktı.

 

Sayısız yardım örnekleri var ama bunlardan biri beni çok duygulandırdı. Mutlaka duymuşsunuzdur ama kısaca tekrar paylaşmak istiyorum. Van’a yardım amacıyla gönderilen mont’lardan birinin cebine gönderen arkadaş “geçmiş olsun kardeşim, ben de Gölcük’te senin yaşadıklarını yaşadım. Maddi manevi ne sıkıntın olursa bana 05………..  numaralı telefondan ulaşabilirsin, hiç çekinme”  diye bir not yazmış. Montu alan ise karşılık olarak cep telefonuna “Allah razı olsun kardeş, şu anda senin sayende ısınıyorum. Bir gün sende düşersen söz ben de seni kaldıracağım” diye mesaj atmış. İşte bu örnek kardeşlik adına her şeyi anlatıyor sanıyorum.

 

Geçmişten beri bu millet, kendinden olsun olmasın insani yardımlar söz konusu olduğunda hep ön sıralarda yer almıştır. Doğal afete, haksızlığa, zulme uğrayana daima sahip çıkmıştır. Yakın zamanda Somali örneğinde olduğu gibi. Somali’ye kitaplar dolusu örnek daha ekleyebiliriz. Ancak bugünlerde gösterimde olması nedeniyle Türk Pasaportu adlı belgesel filme de değinmeden geçemiyeceğim. Filmde,  ikinci dünya savaşı sırasında Fransa’da nazi zulmüne uğramasın diye binlerce Yahudi’nin Türk Pasaportu verilerek Türkiye’ye gönderilip kurtarılmaları anlatılıyor. Ayrıca olayı birebir yaşayanlarla , Türk diplomatların çocuklarının görüşlerine de yer veriliyor.  Bu millet dünyada kim olursa olsun haksızlığa uğramışsa ona yardım etmek için elinden geleni sonuna kadar yapmıştır. Sayısız yardımlaşma örnekleri sergilemiştir. (Bu filmin bir bölümü Karaisalı’mızda çekildi ve tarihi Alman Köprüsü’de  yani vardıha köprüsü de filmin afişine konu oldu. Sayın Vahit Şahin karaisalıhaber.net sitesinde haber yapmıştı, bu vesileyle kendisine de teşekkür ediyorum.)

 

Bu arada Cumhuriyet’imizin 88. yılı nedeniyle Cumhuriyet Bayramı’nızı kutluyor , Mustafa Kemal Atatürk ile  silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.