Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamından, bir hemşehri olarak, tarihe ve tarihi şahsiyetlere sahip çıkılmasını ve adlarının yaşatılmasını düşünen bir yurttaş olarak Rauf Denktaş ve Atilla Altıkat’ın Adana metropolünde adlarının yaşatılması için gereğini yapmasını istiyorum.

O Rauf Denktaş ki, geçtiğimiz günlerde Kıbrıs toprağının bağrında sonsuzluğa yolcu ettiğimiz ve 88 yıllık ömrünün neredeyse 80 yılını Kıbrıs Türklüğüne adamış bir Devlet Adamı, bir Milli Kahraman ve bir gazidir.
O Rauf Denktaş ki, bütün bir ömrü cephede geçen Mücahittir. Bu dünyadan göçerken geride, azim, şeref, şan ve fazilet dolu bir destan bırakmıştır. Haklı davasında sadece Kıbrıs değil, bütün Türk Dünyası için örnek bir şahsiyet olmuştur.

Bugün Kıbrıs Türklüğü yaşıyorsa, bayrağımız özgürce dalgalanıyorsa, bağımsız bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti varsa ve her gün Kıbrıs semalarında beş vakit ezan sesi duyuluyorsa bunda en büyük payın her zaman ve her halükarda Anavatan Türkiye’nin desteğini alarak mücadelesini yürüten Rauf Denktaş’a ait olduğunu söylemek boynumuzun borcudur.
Rauf Denktaş, tıpkı Atatürk gibi bir Bozkurttu. Atatürk’ü örnek alarak kurucusu olduğu Türk Mukavemet Teşkilatının simgesini de Bozkurt olarak seçmişti.
Atatürk gibi O’nun da temel karakteri bağımsızlıktı. Bu temel karakteri doğrultusunda Kıbrıs Türklüğünün bağımsız Devletini kurmuştur. Kıbrıs Türk halkının hür ve bağımsız olarak sonsuza kadar yaşaması ülküsünü savunmuştur.

Belki O’nun haklı davasını ve mücadelesini sağlığında tam olarak anlamadık veya anlayamadık ama Milli Kahramanların değeri daha ziyade öldükten sonra anlaşılmaktadır.

Rauf Denktaş da bu tarihsel gerçeğin aynasındadır ve O’na Türk Milleti olarak sahip çıkmak sorumluluğundayız.
Bütün bu gerçeklerin ışığında Büyükşehir Belediye Başkanlığı kurumsal kişiliğinden Adana’daki bir Bulvara adının verilmesini talep etmekteyim. Kalem olarak belki yalnızım ama arkamda benim gibi düşünen geniş kitlenin varlığının farkındayım.

Uzak değil çok yakın zamanda Adana’daki Bosnalılar Derneğinin girişim ve isteği doğrultusunda Büyükşehir Belediye Meclisi, Gürselpaşa Mahallesindeki bir bulvara Alia İzzet Begoviç adını verdi. Elinize mikrofonu alıp, sokağa çıksanız ve insanlara Alia İzzet Begoviç’i sorsanız belki %10 ‘u doğru yanıt verebilir. Aynı kişilere Rauf Denktaş’ı sorsanız %50’nin üzerinde kim olduğuna dair doğru cevap alabilirsiniz.

   Adanalıların ve Türkiye’nin tanıdığı ve mücadelesini takip ettiği Rauf Denktaş’ın Adana’da önemli bir Bulvara adının verilmesi yerinde ve zorunlu bir karar olacaktır.

O nedenle ve öncelikle Adana’da güçlü bir Sivil Toplum Kuruluşu olan ve arkasında çok geniş bir kitle ve cemaatin desteği bulunan Akdeniz Yörük Türkmenler Federasyonu Başkanı Sayın İsmail Demirdüzen’e sesleniyorum.
Sayın Demirdüzen, bu kampanyanın bayraktarlığını yapmak size düşmektedir. Adana’daki Kardeş Dernekler Topluluğu Platformunu, Adana Milli Duruş Platformunu ve Federasyonu oluşturan Yörük-Türkmen Derneklerini de yanınıza alarak bu kampanyayı yürütebilirsiniz.

Büyükşehir Belediye Meclisinin Şubat Ayında yapacağı ilk Meclis oturumunda, tesis edilen bu Güçbirliği ile hazır bulunup, bir baskı grubu oluşturabilirsiniz. Belediye Meclisi Üyelerine tek tek veya bir brifing halinde konunun önemi anlatılarak onların ortak bir karar ile konuya sahip çıkmasını sağlayabilirsiniz. Böylece Adana’da üzerimize düşen bir milli vazifeyi yerine getirmiş olmanın gurur ve huzurunu, şehir halkı olarak hep birlikte yaşamış oluruz.
Buraya kadar Rahmetli Rauf Denktaş’tan söz ettim. Oysa Belediye Başkanlığına iletmek istediğim talebimde Atilla Altıkat adının da yaşatılması vardı.
O Atilla Altıkat ki, Kanada’nın başkenti Ottava’da Ermeni Diasporasının kurdurmuş olduğu Asala Örgütü tarafından katledilen bir Şehit Askeri Ataşe’mizdi.  
Şahadetinden sonra Adana’daki Banka Şubelerinin ortak girişimi ile Ziyapaşa Bulvarı üzerine yaptırılan üst geçit köprüsüne adı verilmişti. Altıkat Köprüsü deyince herkes buranın neresi olduğunu biliyordu. Altıkat adı, Adana’da yaşatılmaktaydı. Ama ne hikmetse 2011 Şubatında yıkılmaya başlandı ve köprü ortadan kaldırıldı. Önce Ziyapaşa Bulvarı, Turhan Cemal Beriker Bulvarı’nda sona erdirildi, bir anlamda “çıkmaz bulvar” haline sokuldu ve sonra yapılan yanlışlığın farkına varılarak Bulvarın devamı sağlandı ve ışıklı kavşağa dönüştürüldü.

Şimdilik Adanalılar oraya halen Altıkat Köprüsü civarı olarak adlandırıyor ama bir müddet sonra elbette olmayan köprü anılmayacak ve insanlarımız da Atilla Altıkat adını zaman içerisinde unutacaktır.

Şimdi ben diyorum ki, Ermeni Diasporosu, Türk Milleti tarafından yapılmayan bir soykırım hadisesini bütün dünyanın gündeminde canlı tutmak ve Türk Milletin mahkum etmek uğruna var gücüyle çalışırken, bizim Ermeni tedhişçiler tarafından katledilen ve onlarca elçilik görevlilerinden birisi olan Atilla Altıkat’ın adını ortadan kaldırmaya, unutturmaya hakkımız var mı.?

Ve bu meyanda bir teklifte bulunuyorum ve destek bulacağını umuyorum: Işıklı Kavşak haline getirilen göbeğin ortasına bir sütun dikilmesini ve üzerine büyükçe bir küre yerleştirilmesini (Ankara’daki Atakule şeklinde) ve kürenin ışıklandırılarak Atilla Altıkat’ın adının yazılmasını öneriyorum. Zaman içerisinde buranın adı da Atilla Altıkat Kavşağı olarak anılmaya ve yaşatılmaya devam edecektir.

Kamuoyunun takdirlerine ve ilgililerin bilgisine arz ediyorum.