Bugün AK Parti Karaisalı İlçe Binasına gittim.

Ünal Işık dönemşnde ilk kez ziyaret ettiğim partide Yönetim Kurulu üyesi Yağbasanlı Fikret Güven vardı. Bugün o nöbetçi imiş. Her gün bir yönetcisi nöbet tutarmış. Tabi ki silahlı değil, normal koğuş nöbeti.

Bir bayan girdi içeri.

Bir çırpıda derdini anlattı, çocuğuna iş bulunmasını istedi.

Bir başka yaşlı amca girdi içeri o da aynı dertten muzdaripmiş.

O da derdini anlattı gitti nöbetçiye.

Burası her gün böyle imiş.

İsrail'de ki ağlama duvarı aklıma geldi.

Belki bilenler bilyordur ama ben yinede blmyenlere anlatayım:

Ağlama Duvarı,Kudüs'te bulunan ve Yahudilerce kutsal sayılan, Büyük Tapınağın ayakta kalan Batı duvarıdır. Bu sebepten dolayı Batı Duvarı adıyla da bilinmektedir. Yahudilerin, Süleyman'ın Kudüs’te yaptırdığı Beyt-ül-Makdis'ten kaldığına inandıkları ve kutsal kabul ettikleri duvar.

Yahudilerin ha-Kotel ha-Ma’aravi (Batı Duvarı) dedikleri bu duvar zamanla Hıristiyanlığın tesiriyle "Ağlama Duvarı" olarak adlandırılmıştır. Yaklaşık 485 m uzunluğunda olan Ağlama Duvarı, toprak seviyesinin üstünde yirmi dört büyük taş sırası ile yer altında kalan on dokuz taş sırasından meydana gelir. Yüksekliği toprak seviyesinden itibaren 18 m olup 6 metresi mabed alanının seviyesini aşmaktadır. Taşlardan bazılarının uzunluğu 12 m, yüksekliği 1 m, ağırlığı ise 100 tondan fazladır.

Karaisalı AK Parti İlçe binasınıa çıkınca içeri girerken bir duvar var.Merdivenin tam karşısı. Bence vatandaşlarımız, eli ile gözlerini kapamalı, başını da elinin üstüne koymalıi, duvara yüzükyun yaslanarak hem ağlamalı hem de derdini anlatmalıdır.

Bence daha etkili olacaktır.

Hiç kimse yapmaz ise ilk önce ben derdimi anlatacağım.