Hayrullah Güven
hguven@karaisalihaber.net
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ESİNTİLER (2)
22/12/2012 İlkbahar gelince
Mulla Mustafa amcalar hariç herkes yazlığa göçer, köyde kimsecikler kalmazdı.
Evlerin anahtarları da kapının üstünde bir deliğe tıkılıp arkasına küçük bir
taş konurdu. Kesinlikle hırsızlık olmazdı. Biz çocuklar bu göçme işini çok
severdik.Ben sabah uykusunu çok sever, yataktan kalkmak istemezdim. Beni
kaldırmak için annem " Hadi kalkın, göçüyoruz" derdi. Bu sözü duyar
duymaz kalkardım. Annemin bu sözüne her defasında inanırdım, sonuncusu gerçek
olurdu. Dört-beş
yaşlarında olduğumu sanıyorum, Söğüt'e, dedemlerin yanına alaçık kurduk.Alaçık,
bir çeşit çadır. Önüne de meşe veya çınar dallarından hayma denilen gölgelik
yapılır. Emine teyzem, Hasan dayım da ben yaşlarda. Çadırların yakınında,
tarlanın içinde birlikte oynuyorduk. Kötü bir koku yayılınca Emine teyzemin
kaka yaptığını gördüm ve tokatlamış olmalıyım ki teyzem ağlayarak eve doğru
gitti, biz de arkasından gittik. Teyzem, dedeme beni şikayet etti. Dedem(Allah
rahmet eylesin): "Lan kızımı neden dövdün ?" diye beni azarladı. Ben,
dedeme cevabe: "Kendi de b...kunu sakızıma kokuduyooor." demişim.
"Demişim" diyorum, sözleri tam olarak hatırladığımdan emin değilim
ama olayı gayet net hatırlıyorum. Olay sırasında sakız çiğniyormuşum ve sakız
benim için çok kıymetliymiş. Kokudan rahatsız olanın burnum değil sakız
olduğunu düşünmüş olmalıyım. Bir yılda birkaç
yer değiştirirdik. Yazlığa göçme sebebi hayvanların, bilhassa ineklerin daha
iyi otlaması, tarlaların gübrelenmesi ve köydeki evlerin sıklat (sıcak)
olmasıydı. Genelde herkes
kendi tarlasına veya bostanı başına göçerdi. Ara sıra yağmur yağar derme çatma
alaçıklar akar, eşyalar ıslanır perişan olurduk. Böyle zamanlarda biz çocuklar
köye gelip yatardık. Bizim alaçık
kurduğumuz yerler: Karacin,Sofula, Dünyadibi, Çökek, Kiloluk,Sıçramaz Taşı'nın
çeşme tarafı, Camal emmimin telinin üst tarafı, Yusuf Çavuş'un çardağının
doğusu, Pancarlık( Boynuince Mehmet amcamın çardağının üst tarafı), Pıtılık. Bir küçük anı
daha: Sıçramaz Taşının yan tarafında 8-10 kadar alaçık vardı. Komşu kadınlar
bizim alaçıkta toplanmışlar, sohpet ediyorlardı. Sanırım ben 4 yaşlarındaydım.
Gökünün Kızı denilen kadının Meryem adında yetişkin bir kızı vardı (öldüyse
Allah rahmet eylesin, sağsa sağlıklı uzun ömür versin.). Bana
"nişanlım" diye takılır, beni kızdırırdı. Ben, alaçığın en
dibine yığılan yatakların üstüne çıkıp atlıyorum,sağa sola koşuyorum, aynı
şeyleri tekrar edip duruyordum.Annem, "hazelelik yapma" diyor, bir
kadın,"şirnime" diyor, ben tınmıyorum.Meryem abla sert bir sesle
"Şimdi seni şalvarımın içine katarım." dedi. Ben bu tehdide pabuç bırakır
mıyım, cevaben "Ben de cırmalarıııım."dedim. Kadınlar gülüştüler.
Niçin güldüklerini o zaman hiç anlamamıştım... |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BÜNGÜŞ KÖYÜ - 09/08/2024 |
BÜNGÜŞ KÖYÜ |
KUŞLAR - 06/08/2024 |
KUŞLAR |
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM - 26/07/2024 |
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 10/07/2024 |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE |
H A L İ M E A B L A - 18/06/2024 |
H A L İ M E A B L A |
S A K I Z O L A Y I - 11/06/2024 |
S A K I Z O L A Y I |
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç - 03/06/2024 |
İ L K B A H A R D A Y A Z L I Ğ A G Ö Ç |
Ç İ Ğ D E M - 29/05/2024 |
Ç İ Ğ D E M |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE - 28/05/2024 |
GEÇMİŞTEN GELECEĞE |
Devamı |