Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi69
Bugün Toplam409
Toplam Ziyaret1823099
M. Demirel Babacanoğlu
karaisalihaber@hotmail.com
Yeni Adana gazetesi
02/01/2013

 

25 Aralık, Yeni Adana gazetesinin doğum günüydü.

Kutlandı kendi binasında.

Başında Çetin Remzi Yüreğir, Yalçın Remzi Yüreğir vardılar.

Yeni Adana dostları oradaydılar.

Yaşattılar Kuvayi Milliye ruhunu.

Bundan büyük sevinç duydu Yeni Adana..

Konuşmalar yapıldı, nice yıllar dilendi.

Yeni Adana bir okuldu. Ben de okudum bu okulda sekiz yıl.

Şair, yazar, gazeteciyim.

Ben de katıldım böylece, Kuvayi milliye içine.

Dün düşmanı kovduk, çıkardık Çukurova’dan..

Haklı onurunu yaşıyoruz şimdi..

Hiç heves etmesin düşman, Çukurova’yı alırım diye..

Duruyor Kuvayi Milliye ayakta..

Çukurova Kurtuluş Savaşı Destanı adlı kitabımda

Ayırdım Yeni Adana’ya büyük bir bölüm..

Sunayım size.

YENİ ADANA (*)

 

Güneş eğilmişti

Uzamıştı gölgeler

İkindiydi zaman

Tarih 1918, 21 Kasım

Girdi Adana’ya Fransızlar

Yerleşti Eski İstasyon’da

Şimdi adı İstiklal olan

Bir Alman Okulu’na

 

1915’te zorunlu göçle giden Ermeniler

Döndüler geriye

Silahlandılar

Kurdular öç alaylarını

Canavar gibi saldırdılar üstümüze

Genç öğretmen Ahmet Remzi Yüreğir

Mülkiyeli Avni Doğan

Karar verdiler

Bir gazete çıkarmaya

 

25 Aralık 1918

Yayınladılar “Adana” gazetesini

Eleştirdiler Fransız’ı, Ermeni’yi.

 

Dediler

Sanmasın

Çukurova kalacak kendilerine

 

 

 

 

Ürktü Fransız

Görevlendirdi Andre Konti’yi

Çağırdı sahiplerini gazetenin

Serdi önlerine altınları

 

Ahmet Remzi Yüreğir

Avni Doğan

Karşı koydular

Satılacak yürek yok bizde

Dediler

 

Yaaa, öyle mi dedi Fransız

Kapattılar gazeteyi

Yılmadı gazeteciler

Pahalı da olsa pabuç

İzin alıp Vali Nazım’dan

Çıkardılar ‘Yeni Adana’yı

Ammaaaa..

Yine karşılarında buldular

Fransız’la işbirlikçi ‘Ferda’yı

1920, 16 Nisan

Memiş Paşa Camii’nde Hafız Mahmut

Ağzı kara, içi kara

Bıkmadan, usanmadan bağırıyordu

‘Yalandır, cinnettir, yağmacıdır Kuvayi Milliye’ diye

Hafız Mahmut ki..

Anadolu’yu düşmana açan

‘Hürriyet İtilaf Partisi’nin

Adana şubesi başkanıdır

 

1920, 19 Nisan

 Okunur demeçler

Ali İlmi’nin ‘Ferda’sında

Eşkıyalıkla iş bitmez

Darıltmayalım Fransız’ı

Türk’ün dostu Fransız’dır

Giderse ne olacak?

 Bolşeviklik gelecek

Kalmayacak namusumuz

Kim kurtaracak bizi

Kuvayi  Milliye mi

Yeni Adana mı

Dediler

 

Hafız Mahmut yine

20 Mayıs sayısında ‘Ferda’nın

Ağzı köpüre köpüre

Eyyy insanlar, ey cemaat

Yunanlıları bile İzmir’den çıkaramayan

Kuvayi Milliye mi çıkaracak

Çukurova’dan Fransız’ı

Şeyhülislam Dürrizade Esseyit Efendi’nin

Fetvasına göre görüldüğü yerde

Tepelenmeli Kuvayi Milliye

 

 

Yılmıyordu Yeni Adana

Savaşıyordu düşmanla

Diyordu şöyle; yedinci sayısında

Avni Doğan

‘Eşeğin kuyruğu elimizdedir,

Kovulacak düşman

Eninde sununda’

Bu söz üzre

Fransızlar

Bir sabah vakti bastılar gazeteyi

Tutukladılar matbaa sahibi

Mücavirzade Mustafa Emin Efendi’yi

Ve Avni Doğan’ı

Sorguladılar 24 saat

Çıkardılar Adana dışına

Arıyorlardı Ahmet Remzi Yüreğir’i

Bulsalar, göreceklerdi hesabını

Örtülere büründü Ahmet Bey

Çıktı kentten

Koşa koşa vardı Toroslara

Nesi var, nesi yoksa soyuldu eşkıyalarca

Bu bela içinde ulaştı Boğazlayan’a

Kaymakamdı Avni Doğan

Kavuştular birbirlerine

Tellediler Mustafa Kemal’e düşündüklerini

İzniyle O’nun

Kayseri’de kurdular

Kuvayi Milliye Cemiyeti’ni

 

Ahmet Remzi Yüreğir

Gazetesini çıkarmak için yeniden

Erciyes gazetesi sahibi

Ahmet Hilmi’den

İstedi yardım

Hazırladılar ‘Adana’ya Doğru’ gazetesini

Amma fakat çekindi Vilayet Matbaası

Bildirdi basamayacağını

 

Umut bitmedi, bitemezdi

İhtiyat Zabitan Cemiyeti

Çıktı  destek

Basıldı gazete

Taşınınca Müdafaayı Hukuk Cemiyeti

 Niğde’ye

Son verildi çıkışına

‘Adana’ya Doğru’nun

Bütün isteği Remzi Yüreğir’in

Yakın olmaktı Adana’ya

Yayınlamak gazetesini

Dağıtmak Çukurova’ya

Savaşmak Fransızlarla

 

 

 

 

‘Ferda’

Devam ediyordu ihanetine

Yanında işbirlikçi

Hürriyet İtilaf Partisi

Türk’ün dostu Fransız diyordu

 

‘Ferda’ demek yarın demek

Yarınsız Ali İlmi Fani

Yüreksiz korkak demek

 

Kovulunca düşman Çukurova’dan

Kesildi başımıza millici

Kimse inanmadı ona

Çıkarıldı yüz elliklerle yurt dışına

Bir Nisan’da Karaisalı

Temizlenmişti düşmandan

Geldi Ahmet Remzi Yüreğir

Yayınladı gazetesini burada

İzmir susturulmuş

Ege susturulmuş

Adana, Konya, Antalya

Susturulmuş

Ses vermiyordu basın

Hemen çıkmalıydı Yeni Adana

 

Torosların eteklerinde

Küçük bir durak, Kelebek’te

Kör bir makasta duran

Kara bir vagonda

Dizildi harfler

Yayınlandı

Yeni Adana

 

Amma ve lakin

Zordu Yeni Adana’nın işi

İleri geri giderken tren

Dağılırdı hurufat(1)

Koşarlardı istasyona

Aman makinist bey derlerdi

Biraz yavaş

Gazete çıkacak

 

1920’nin 25 Temmuzunda

Dokuzuncu sayısı çıktı Yeni Adana’nın

Bir sevinç bir sevinç

Doldurdu Kelebek dağlarını

….

Verdun kahramanı(2)

Binbaşı Menil

Torosların başında

Yitiriyor savaşı

Kurtuluyor Pozantı

 

 

Yeni Adana

Karaisalı Matbaası

Taşınıyor Belemedik’e

5 Ağustos 1920

Başında  Mürettip Hamdi

Belemedik İstasyonu

Dağlar arasında

Çakıt akağında

Zümrüt ağaçlar

Parlayan raylarla

Kıvrılıyor Adana’ya doğru

….

Pozantı vilayet oluyor

Mustafa Kemal geliyor

Vagon çekiliyor

Yeni Adana yerini alıyor

Yayınlanıyor Pozantı’da

 

Kalıp yok

Kırıkhanlı Çiftçi Ali

Elinde çekiç işliyor mermeri

Çıkarıyor kalıbını gazetenin

 

Mürekkep yok

Çıra isine karıştırıp beziri

Yapıyorlar mürekkep

Yazıyorlar

Mustafa Kemal’in demecini

 

‘Kahraman Çukurovalılar

Karşı koydunuz düşmana

Gösterdiniz direnç

Bütün dünyaya

Yurtseverliğe örnek oldunuz

Etkilediniz dünyayı

Yardımlar geldi bize

Sovyet, Afgan, Hindistan’dan

Buruk Bölgesi Grup Komutanı

Ferit Celal Güven çağrıldı Pozantı’ya

Kuvayi Milliye Başkanlığınca atandı

Yeni Adana Yazı işleri müdürlüğüne

Yahya Nüzhet, Mavi Akverdi

Hacı Gülek ve yedek subaylar

Yazarı oldular gazetenin

 

9 Eylül, 1920 sabahı

Çıktı on birinci sayı

Yer aldı Yahya Nüzhet’in bir şiiri:

 

“Yad ele bıraktık güzelim yurdu

Düşmanlar  bağrına otağlar kurdu

Silaha sarılıp kim karşı durdu

Bu vatan kurtulmaz, kurban istiyor

Bayraklar solmuş, alkan istiyor

 

Adana bizimdir, ata ocağı

Ovası dağları ana kucağı

Bende hasret çeker her bir bucağı

Bu vatan kurtulmaz, kurban istiyor

Bayraklar solmuş, alkan istiyor

 

Vatan için ölmeyen yaşamaz bir an

Bu yurttan daha mı değerlidir  can

Biz Türk değil miyiz, bozuldu mu kan

Bu vatan kurtulmaz, kurban istiyor

Bayraklar solmuş, alkan istiyor”

Yeni Adana, at eşek sırtında

Semer palan, insan koynunda

Taşındı cepheden cepheye

Okundu elden ele

Kuvayi Milliye’nin başarısı

Duyuldu dilden dile

 

Gördü Fransız başı gazeteyi

Sordu;

‘Kim bastı, nerden çıktı bu gazete

Kim getirdi

Kapatmadık mı biz bunu’ dedi;

köpürdü

Açtı gazeteyi okudu;

Satır satır

“Adana Türk’tür, Türk kalacak

Kovulacak Fransız”

 

Korktu, irkildi Fransız başı

Öfkelendi iyice

Bağırdı, çağırdı çevresine

Çabuk bulun gazeteyi getireni

Getirin bana

 

Dağıldı Fransızlar

Aradılar fellik fellik

Bulamadılar

Gazeteyi getireni

 

Aradıkları Burdurluoğlu İsmail’di

Dağıtıyordu gazeteyi

Ulaşmıştı yüzlercesi

Sivillere, askerlere

 Okunuyordu şimdi

Şafak Kahvesi’nde(3)

 

Alışverişte şehirdeydi

Burdurluoğlu İsmail

Kağıt alıyordu dükkandan

Dolduruyordu heybesine

Ulaştırıyordu gazeteye

 

 

 

 

Daha bitmedi işi

Bulacaktı

Gazetenin muhabiri

Berduş Necip’i

 

Berduş Necip kalırdı

Halimoğlu Tekkesi’nde

Acırdı herkes ona

Gariban derdi

Oysa Necip

Kuvayi Milliyeci teymendi

Toplardı haberleri

Rapor ederdi

Verirdi Burdurluoğlu İsmail’e

Götürürdü gazeteye

Yayınlanırdı ertesi gün

 

Dellenirdi Fransızlar

Şaşırırdı ne yapacaklarını

Binerlerdi uçaklara

Çıkarlardı dağlara, köylere

Ederlerdi bombardıman

Bir de ‘Rehber’ gazetesi vardı

Sahibi kumarbaz

Selanikli Ata Derviş’ti

Üttürünce abone parasını

Kaçtı Kıbrıs’a

Kaybettirdi izini

 

Diğer gazete ‘Adana Postası’ydı

Sahibi Giritli İlhami

Vatan haini

Kaçmıştı ordudan

Fransız yanlısıydı bunlar

Hilafet kalkacak

Bolşeviklik gelecek diyorlardı

Zaferden sonra

Dürüldü defterleri

………………………………….

(1)     Harfler

(2)     Verdun:Fransa’nın kuzeyind Nancy’e yakın yer

(3)     Şafak Kahvesi, Taşköprü eski Kız Lisesi arasındaydı, şimdi yok.

(*)  M.Demirel Babacanoğlu-Çukurova Kurtuluş Savaşı Destanı, syf. 62, kendi y., aralık 2008, Adana



1757 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ATATÜRK ÖLDÜ MÜ - 09/11/2024
Yazan: M. Demirel Babacanoğlu
GEÇMİŞTEKİ BEN…/ Öykü - 24/10/2024
GEÇMİŞTEKİ BEN…/ Öykü
OKULLARDA TEMİZLİK - 19/10/2024
OKULLARDA TEMİZLİK
CEM SULTAN - 09/10/2024
CEM SULTAN
UYKUSUZLUK ÖYKÜSÜ - 06/10/2024
UYKUSUZLUK ÖYKÜSÜ
YAŞAM BU BUDEĞİL Mİ - 05/08/2024
YAŞAM BU BU DEĞİL Mİ
ÜZÜM VE YARARLARI - 29/07/2024
ÜZÜM VE YARARLARI
İNSANLIK SAVAŞLA DENENMEZ - 20/07/2024
İNSANLIK SAVAŞLA DENENMEZ
MADIMAK - 03/07/2024
MADIMAK
 Devamı
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028