Sanırım sizlerde çoğu zaman şahit olmuşsunuzdur, Adana’ lılar herhangi bir ortamda bir araya geldiklerinde söz dönüp dolaşıp siyasete gelince, bir bakanımızın olmadığından şikayet ediyorlardı. Geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kabinede dört değişiklik yaptı. Bu değişiklikle Adana Milletvekili Ömer Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na getirildi. 

Ertuğrul Günay’ ın yerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’na atanan Ömer Çelik, 22. ve 23. dönemde Adana Milletvekili seçildi. TBMM Çevre Komisyonu üyeliği kapsamında çalışmalarını sürdüren Çelik, bunun yanı sıra 2002 yılından beri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Danışmanlığı görevini yürütüyor. Aynı zamanda AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi olan Çelik, Mart 2010 tarihinde AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı seçildi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in daha önce bulunduğu görevler, tecrübeleri ve gazeteci kimliği düşünülecek olursa aslında bu göreve pek de yabancı değil. Ömer Çelik’in bakan olması Adana için bir şans diye düşünüyorum.

Adana olarak bugüne kadar hepimizin bildiği malum nedenlerden dolayı istediğimiz atılımları bir türlü gerçekleştiremedik. Sanayide özlediğimiz yerlere bir türlü gelemediğimiz gibi sahip olduğumuz bir çok doğa güzellikleri olmasına rağmen, bunların  tanıtımını yaparak turizme açamadık. Tabi bunları söylerken, malum nedenlerden dolayı derken, bu olumsuzluklardan sadece bir kişi, yada bir grup sorumlu demek istemiyorum, bu olumsuzluklarda maalesef az yada çok hepimizin yani tüm Adana’ lıların payı var. Geçenlerde bir sohbet ortamında konuşulurken duydum, bir beyefendi arkadaşına 40 yıldır Adana’dayım Karaisalı’daki Alman Köprüsünü hiç bilmiyordum, sinemada 007 James Bond Skyfall filmini izlerken dikkatimi çekti, böylede bir köprü mü varmış? Dedim. Meraktan çocuklarımla hafta sonu köprüyü ziyarete gittik. 100 yıllık bir köprüymüş tam bir şaheser diyordu. Bu sözlerin devamında aynı beyefendi sözlerine şöyle devam ediyordu; Ya aslında aynı sokakta oturduğum ve samimi olduğum beş tane Karaisalı ’lı olan komşum var onlarda hiç bu köprüden bahsetmedi, çok ilginç. Hayretle bu sözleri sarf eden beyefendinin karşısındaki beyde önemsemez bir ifadeyle cevap olarak; Üstad belkide onların da haberi yoktur. Dedi. Yukarda anlattığımız bu küçük konuşma dahi bu konularda hassasiyetimizin ne derecede eksi yönde olduğunu ortaya koyuyor sanıyorum. Kendi memleketimizde bulunan tarihi bir eseri Adana da kırk senedir bulunan biri, maalesef yabancı bir film vasıtasıyla öğreniyor.  Hem de bu şahsın komşuları Karaisalı’ lı. Başka bir şey söylemeye gerek yok sanıyorum.

Yine benimde severek takip ettiğim Adana basın camiasından, yazarlarımızdan biride köşesinde samimi bir ifadeyle diyorki “  36 senedir Adana da yaşayan ben, Karaisalı da bulunan doğa harikası kapıkaya kanyonu ve Alman köprüsü gibi bir şaheseri daha yeni keşfettim.”

 Karaisalı’lar olarak yada genelde Adana’lılar olarak tanıtım ve turizm faaliyetlerini kendimize angarya iş olarak görüyoruz yada fedakarlık gerektiren bu işlerde taşın altına elimizi koymayı sevmiyoruz. Çevre illerde yapılan çalışmalar başarıya ulaştıysa bunun sebebi mutlaka planlı çalışma ve özveridir. Bizler ise her şey kendiliğinden olsun istiyoruz. Bunun daha ötesinde kendimiz bir şeyler yapmadığımız gibi, bir şeyler yapmak isteyenlerin de önünü kesmeye çalışıyoruz.

Bu çerçeveden baktığımızda Doğu Akdeniz’in turizm bölgesi yapılması çalışmalarının konuşulduğu bu günlerde Sayın Ömer Çelik’inde Kültür ve Turizm Bakanı olması yerinde olmuştur. Elbette ki haklı olarak Adana’ lıların Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik’ ten büyük beklentisi var. Bir takım atılımları yapabilmemiz için Sayın Bakanımızın önderliğine ve desteklerine ihtiyacımız var. Bunun yanında da biz Adana’ lılarada büyük görevler düşüyor. Şehrimizin yöneticileri, bürokratlar, iş adamları, sivil toplum örgütleri ve halkımız top yekün, fedakarlıkla,  canla başla çalışarak Adana’yı ayağa kaldırmamız gerekir. Bu bilinçle hareket edilirse başarı kendiliğinden gelecektir.