Başlangıçta doğal tepkilerle başlayan gezi parkı eylemi, yerel yönetimin ve emniyet yetkililerinin hatalarıyla maalesef bu duruma geldi. Sokaklarımız yine hareketli. Geceleri tencere, tava düdük çalma eylemleri var. Yerel yönetim diyorum çünkü ilk başta yapılan yol genişletme çalışması sırasında tepki gösteren eylemcilere yapılmak istenen tüm hatlarıyla anlatılsaydı, hatta tüm halkımıza çalışmaya başlamadan önce yerel yönetim tarafından bilgi verilseydi olay bu noktaya gelmezdi sanıyorum. İkinci olarak olayların büyümesine neden olan eylemcilerin kurduğu çadırları bir sabah boşaltıp yakan emniyet yetkilileridir. Zaten bu yakma olayından sonra olay gazetelere ve televizyonlara düştü, sosyal medyada hızla yayıldı. Taksime gelen eylemci sayısı artmaya başladı. Polisin basınçlı su ve biber gazı kullanımı sonucunda fırsat bekleyen provakatörlerinde kışkırtmasıyla olaylar büyüdü. Bildiğiniz gibi diğer illerimizede sıçradı. Yeşile sahip çıkma olayından çok mevcut iktidara tepki, ayırt etmeksizin yakıp yıkma etrafa zarar verme olayına döndü. Yoksa yeşili seven ve yeşil konusunda bu kadar hassas olan insanlar etraflarına bu denli zarar veremezler. Yani bu eylemlere katılan iki grup var. Gerçekten samimi yeşili doğayı sevdiği için tepki gösteren iyi niyetli grup. (Bu grubun içinde AK Parti dahil her kesimden insanların olduğuna inanıyorum.) İkinci olarakta olayları fırsat bilip yakıp yıkmaya yönlendiren gruplar. Burada net olarak şunu söyleyebiliriz konu ana hedefinden saptırılmıştır. Yoksa bu ülkede hemen hemen hepimiz yeşil konusunda hassasız. Doğa söz konusu olunca bu işin partisi ideolojisi olur mu Allah aşkına siz söyleyin.

Şunu da söylemek gerekir ki; bu olaylar gösteriyor ki iktidara dolayısıylada AK Partiye bir tepki söz konusu. Bir toplumda herkes tek tip düşünemez. Bu yaratılışın bir gereği olduğu gibi demokrasilerde çok seslilik olaya renk katar. Herkes düşüncesini özgürce dile getirmeli, tepkisini göstermelidir. Evet sonuçta siz ülkeyi yönetenleri tasvip etmeyebilirsiniz. Buna tepki gösterebilirsiniz. Yalnız bu tepki demokrasi çerçevesinde olması gerekir. Yoksa polis araçlarını, medya araçlarını, belediye otobüslerini devirip barikat yaparak, sağı solu dükkanların vitrinlerini kırıp dökerek tepkimi gösteriyorum diyemezsiniz. Başkalarına zarar vermeye başladığınız anda demokrasi ortadan kalkar. Ben kendi hakkımı arıyorum diye başkalarının haklarına zarar veremezsiniz. Bu basit bir demokrasi kuralıdır. Sonuçta halkın yarısının oyunu alarak gelmiş bir iktidar var. Bu iktidarın yaptıkları yanlışsa bunu demokratik yöntemlerle insanlara anlatıp çözüm üreterek ikna edersiniz. İnsanlarda zamanı gelince önlerine sandık konulduğunda gereken tepkisini gösterir. Yani seçimle gelen seçimle gitmelidir. Yoksa burada şu akla gelir. Bazı çevreler insanların sorunlarına çözüm üreterek, siyaset yaparak iktidarı deviremeyeceklerini anladıkları için mi demokrasi dışı yöntemleri seçmişlerdir? Bu sonucu büyük tehlikelere yol açacak bir düşüncedir. Hükümet istifa, halka rağmen iktidar olunmaz dediğiniz hükümet, tekrar hatırlatıyorum halkın yüzde ellisini almış bir hükümettir. Soruyorum size hükümet istifa edecek yerine tepeden inme yeni bir hükümetmi kurulacak bu nasıl bir demokrasi anlayışı? Demokrasi dışı demeçler vererek eylemler yaparak aslında belli bir kesiminde tepkisi alınmakta ve iktidarın da oyu düşünülenin tam tersi artmaktadır. Ortada bir yanlışlık var ise bunun cevabını Türk halkı zamanı gelince sandıkta verecektir hiç şüphesiz. Demokrasi dışı çözümler arayarak sokakta insanlarımız karşı

karşıya getirilmek istenmektedir. İşte tam bu noktada MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi kutlamak istiyorum. Kendisi hızlı bir şekilde olayları analiz ederek, ülkücülerin bu olayların dışında durmasını söylemiş, provakasyona gelmemelerini istemiştir. Sayın Bahçeli demokrasiden yana bir duruş sergilemiştir.

Buna karşın iktidarda yapılan bu eylemlerle verilmek istenen mesajı almalı. Kendisine oy vermeyen kesimi yok saymamalıdır.

Sonuç olarak, Devlet yetkililerinin, siyasi parti yetkililerinin, sivil toplum örgütlerinin ortamı gerici açıklamalardan uzak durmaları gerekmektedir. Hangi düşüncede olursak olalım demokrasi çerçevesinde bir kez daha düşünüp olayları ona göre yorumlamamız gerekmektedir. Çünkü demokrasi bu ülkede herkese gereklidir.