Karaisalı’da Engelsiz Yaşam ve Rahabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etmek istedim. Müdür Yusuf İyi beye başsağlığı dileyememiştim. Hem Yusuf Beyi hem de Cumali Deli’yi görür ümidiyle telefon açtım. Yusuf Hoca beklediğini söyledi. Ama orada bir hareketlilik vardı. Bir baktım AK Parti Karaisalı İlçe Yönetim Kurlu üyeleri Aziz Özcan, İsmail Demirkeser de geliyor. Kapıya yöneldim AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Sami Öveç ve diğer partililer ile karşılaştım. Sordum. Danışma Meclisi toplantısı varmış. Şansa bak dedim. Yusuf Hoca’nın yanına çıktım. İçerisi kalabalık. Toplantı ile ilgili olarak gelmişler. Adana’dan da partili misafir vardı. Sonra içeriye İlçe Başkanı Sayın Ünal Işık girdi. Hoş geldin dedi, kucaklaştık. Beni toplantıya davet etti, açıştan sonra toplantıya basına kapalı olarak devam edeceklerini söyledi. Kabul ettim. Toplantı başladı. Sağ olsun Ünal Bey, benimle ilgili övgülü sözler etti.Teşekkür ederim. Açış konuşmalarını beklemedim, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nı hep birlikte söyledikten sonra salondan ayrıldım.

Ama aklıma hep takılan bir şey vardı. Toplantının yapıldığı yer resmi kurumun salonu. Ancak iktidar partisine sürekli tahsis edilen bir yerdi. Burada bir terslik vardı. Ama neyse dedim içimden.

  Tekrar Yusuf iyi hocamın yanına çıktım. Başta tarih olmak üzere engin bilgilerinden yararlandım. Rahmetli Babası, Karaisalı’nın siyaset üstatlarından Hüseyin Amca ile ilgili sohbetimiz sürdü. Zaman ne kadar geçmiş bilmiyoruz ama AK Parti’nin toplantısının da bu arada bittiğini öğrendik. Yusuf İyi ile vedalaşıp ilçe merkezine çıktım.

  Bir-iki ziyaretim daha oldu. Cuma namazı bitmişti. Karaisalı’nın kulis merkezi çay bahçesine gitmek üzere belediye önünden yürürken Karaisalı Belediye Başkanı Babacan Durak Abi ile karşılaştım. Hoşbeşten sonra koluma girerek Belediye Başkanlık makamına çıktık. Babacan Beyi çok sağlıklı gördüm. Yemesine içmesine dikkat ediyor. Özellikle öğle yemeklerini hafif yiyeceklerle geçiriyor. Sıcak simit ve ayran ikram etti. Belediye personeli ile oturup hep beraber yedik. Makamına yeniden geçtik. Babacan Bey her zamanki gibi (haklı olarak) belediyenin gelirleri ve giderlerinden bahsetti. Ben de “Başkanım, tamam sorun belli de, çözüm ne, bir sorun varsa çözümü de vardır. Size göre bu sorun nasıl atlatılır? “ diye sordum. Başkan, çözümü ile ilgili birkaç şey söyledi. Ona daha sonra değineceğim. Kızıldağ Yaylasındaki kaçak yapıları yıkmadıkları için haklarında soruşturma açılmış. Bana belgelerini gösterdiler. Bürokratlarını da çağırarak konuyu enine boyuna konuştuk. Haber olarak sizlere sunduğumuz için bu konuda bir şey söylemek istemiyorum. Başkandan müsaade isteyerek ayrıldım.

  O arada AK Parti Karaisalı İlçe Başkanı Sayın Ünal Işık beni uzaktan görmüş, telefon açtı, yanına vardım. Bir bardak çayını içerken, kendisine teşekkür ettim. Yüzüme baktı. Ben devamla, “Başkanım son günlerde bizim sitede yazdığım eleştirel yazılara, haberlere ve onlara gelen lehte ve aleyhte yorumlara kızmadınız” dedim. Ünal beyi bu demokrat tavrından dolayı tebrik ettim. O da yönetime geldiği ilk günlerde aramızda geçen küçük, olumsuz tartışmayı hatırlattı.

  Evet değerli okurlarımız.  Bir gazeteci bir kişiyi eleştiriyorsa, bize kızılmaması lazım. Çünkü gerek yazdığımız yazılar, gerek yorumlar ve gerekse sorularımızdan kimse rahatsız olmamalıdır. Aksine, bizim ağzımızdan çıkan her soru veya yazdığımız her yazı ve yorumlardaki gibi yüzlerce, binlerce kişinin aynı şeyleri düşündüğünü akıllarından çıkarılmamalıdır diyoruz.

  Biz yine uyarıcı, yol gösterici, yapıcı ve bazen de sert eleştirilerimizi herkese karşı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu bizim mesleki görevimiz. Halkımıza karşı olan sorumluluğumuzdur.

  Ayrıca, taş ocaklarını unutmadık, unutturmayacağız. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. 

  Saygılarımızla…