Bizim Karaisalı bazen çok üretken oluyor. Bu üretkenlik ekonomiden ziyade dedikoduda ve siyasette oluyor.

  Örneğin bu yıl üretilen ve Karaisalı siyaset literatürüne giren “Güneşin batışını izleriz” cümlesi gibi. Bir de şimdi “Çukura Düşmek” diye bir cümle üretildi. Benim bildiğim çukura düşmek, kendiliğinden oluşan veya kazılan bir çukurun içine bilmeyerek düşülür. Bir de mecazi anlamı var bunun.

  Bir değerli dostum, abim, bir gün bana dedi ki: ”Benim için ne diyorlar?” Ben de, “Sizin için Çukura düşmüş” diyorlar dedim. Önce gülüştük. Sonra bunun ne anlama geldiği üzerinde konuştuk. Ben daha çok mecazi anlamını söyledim kendisine. Aslında bana kalırsa çok kötü bir deyim değil ama herkes bunu benim gibi düşünmüyor.

  Bu kadar ön yazıdan sonra isterseniz direkt konuya girelim. Karaisalı’nın Çukur Köyü var. Bir de birkaç köyünün içinde bulunduğu Çukur Çömelek bölgesi var. Bu bölgeden ve bu köyden olanlara “Çukur Çömelekli” derler.

  Şimdi, AK Parti Adana Milletvekilimiz Çukur Çömelekli.

  AK Parti İlçe Başkanımız da Çukur Çömelekli.

  Bir Belediye meclis üyemiz de buralı.

  Ayhan Işık kardeşim de Çömelekli.

  Bu güçlü dörtlü ile hareket edenlere de bu gözle bakılmakta ve “Çukura düştü” denilmektedir.

  Ben ise, Çukur’a düşmemek için dikkat ediyorum. Çukuru önceden görüp, etrafını dolanıyorum. Ne kadar dikkat etsem de, bu da hiç çukura düşmeyeceğim anlamına gelmiyor.

  Çünkü herkesin bir ayağı çukurda.