Bir çok hatalar yapıldı.

Sustum.

Tarafsız kaldım. Objektif olmaya çalıştım.

Ama kırılma noktasındaydım.

Ve Andımızın kaldırılması benim için bir kırılma noktası oldu.

* * *

Adana yörük Türkmenlerin çoğunlukta yaşadığı bir kenttir. Karaisalı’nın yüzde 100’ü Türktür.

Türkiye’nin yüzde 95’i öyledir.

Yetmiş altı yıldan beri ilkokullarda her sabah söylenmekte olan ve 23 Nisan 1933'te Türk çocuklarına armağan edilen Andımızdan PKK rahatsız olmaktaydı.

Oluşturulan Akil Adamlar raporlarında bu andımızın kaldırılmasını da istediler. Sayın Başbakan da, sözde bu talebe olumlu cevap vererek Andımızı kaldırmaya çalışıyor.

Ve bu konuda dünkü Adana mitinginde Andımız üzerinden muhalefete yükleniyordu. Ve bunu da alandaki vatandaşlar ki- içlerinde Yörük Türkmen çocukları olanlar da alkışlıyordu.

Evet bu sözde temel atma töreni ve açılışıydı ama, aslında AK Parti’nin mitingiydi.  Başbakan burada , ““Her sabah çocuklarımızı sıraya dizip soğukta slogan attırmak milliyetçilik değildir. Türküm’ dediler, ama Türkiye’nin itibarını yerlerde süründürdüler. ‘Doğruyum’ dediler Türkiye’yi yolsuzluğa mahkum ettiler. ‘Çalışkanım’ dediler, yıllarca yan gelip yattılar" dedi.

Buraya katılan Karaisalılı Türkmen çocukları, siz bu sözleri nasıl alkışladınız? Vicdanınız sızlamadı mı?

Ey Fatoş Gürkan,

Ey Sıtkı Polat,

Ey Ünal Işık,

Ey Kemal Işık,

Ey Yusuf iyi.

Ey Ayhan Işık,

Ey İsrafil Avcu,

Ey Durdane Çopuroğlu,

Ey Dost Meclis’nde AK Partili olanlar,

Size sesleniyorum.

Başbakan’ın bu sözlerini, bu politikasını doğru buluyor musunuz?

** *  

Danıştay'a açılan ‘Andımız'ın iptal edilmesi ile ilgili davada, Danıştay Sekizinci Dairesi, "… Yeni nesillere Türk devletinin ve milletinin bir ferdi olma onurunu duymaya ve hazzını yaşatmaya yönelik…" gibi bir gerekçeyle anayasa ve yasa maddelerine aykırılık bulunmadığını ifade etmiş…
Birçoğunuz benden büyüksünüz. Yaşım 53. Bundan 46 yıl önce 5 yılda her gün ben:

"Türk'üm
Doğruyum,
Çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak,
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe,
Durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk'üm diyene!"

Şeklinde onurla söyledim. Sizler de söylemişsinizdir. Danıştay’ın dediği gibi, Türk devletinin ve milletinin bir ferdi olma onurunu duyduk ve hazzını yaşadık hep beraber.

Bu andı biz küçükken içtik. Şimdi ettiğimiz andı, yeminimizi inkar mı edelim?

Lütfen aklınızı başınıza devşirin.

Yerel seçimlerde birçoğunuz aday adayısınız. İçlerinizden belki de birileri aday olacaktır.

Hiç kusura bakmayın, kendini bilen, menfaat peşinde koşmayan hiçbir Yörük Türk çocuğu ülkeyi bölmeye, laik demokratik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı hedefleyen bir partiye oy veremez, vermemelidir. Çünkü, bu yerel seçimde AK Partinin başta ilçede başarılı olması halinde, bölünmenin önünü açılacak ve hızlanacaktır.

Mezardan rahmetli Babam çıkıp AK Parti adayı olsa bile oy veremem. Kendimle çelişirim. Andımıza, yeminimize aykırı davranamam.

20 torba kömür, içinde makarna, pirinç, 500 gram çay,1 kilo sıvı yağ ve kuru fasulyeye olan bir koliye hiç kimse kendini kandırmasın.

Aklı başında, sağduyulu Yörük Türk çocukları artık kendinize gelin.

Yeterse yeter artık.

Önce ben demeyi bırakın.

Menfaatinizi düşünmeyin.

Öncem ülkem deyin.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun dediniz çocukluğunuzda, bu andınıza, yemininize sahip çıkın.

Yoksa eliniz kırılır.