YEREL SEÇİMLER GENEL SEÇİM HAVASINA GİRDİ

11/09/2013 tarihinde Yerel Seçimler, Olası ittifaklar başlıklı yazımın bir bölümünde şöyle demiştim;

Bu işbirliğinin asıl amacı elbette belediye başkanlıklarını almak. Bir diğer amaçta 2014 yerel seçimlerinin hemen ardından gündeme gelecek ve ilk defa halk tarafından seçilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, AK Parti'ye karşı bir blok oluşturmak. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça, giderek ayrıştıran ve zamanla duvar haline gelen bloklaşmalara şahit olacağız gibi görünüyor.12 Eylül 2010'da yapılan referandum öncesi ne tür ittifaklar söz konusu olduysa, Bu seçimler öncesinde de bu ittifaklar olacak sanıyorum.”

Fakat son günlerde çeşitli nedenlerle oluşturulan gerilimler nedeniyle, ikili kutuplaşma giderek artarsa, seçmenin oy verme davranışı da buna bağlı olarak değişecektir. Sonuçta yarış belediye başkanı seçme değil de, ülkeyi kim yönetecek yarışına dönüşebilecektir. “

Bugün görülüyorki o zamanki tahminlerimiz hemen hemen doğru çıktı. Aslında biz yaklaşan Yerel Seçimler dolayısıyla bu seçimlerde Karaisalı’mıza kimlerin hangi projeleri hazırlayarak aday olduğunu, nasıl fayda sağlayacağını konuşmamız gerekirken, gelinen noktada Türkiye genelinde olduğu gibi 17 Aralık ve yansımalarını konuşuyoruz. Yani ülkemizde 30 Mart ‘ta yerel seçimler yapılacak ancak 17 Aralık sonrası doğal olarak gerginleşen ortam ve yapılan açıklamalardan sonra yerel seçim adeta genel seçim havasına girdi.

Çeşitli vesilelerle bulunduğumuz ortamlarda hep benzeri konuşmalar yapılıyor. Yerel seçimlerden çok genel durumdan konuşuluyor. Hatta geçenlerde bir sohbet esnasında arkadaşımın biri şöyle dedi;

“Ben daha önce Belediye Başkanlığı için adayın şahsından dolayı kendi partimin dışındaki başka bir partinin adayına oy veriyordum. Bu seçim beni çok kızdırdılar şahsa değil partime oy vereceğim. “

Buradan da anlaşılacağı üzere daha önce seçmenlerin bir çoğu adayın şahsı nedeniyle kendi partisinden olmasa da adaya oy veriyordu. Ancak bu seçimde oluşan hava nedeniyle bu tip seçmenlerin sayısı azalacak gibi.

Ayrıca gözlemlerim ve şu ana kadar yapılan araştırmalara göre konuşacak olursak, tahmin ediyorum kendi partisine kızıp başka partiye giden seçmenlerin partiler arası oranları birbirine çok yakın. Örneğin AK Partiye kızıp başka partiye yönelen seçmenlerin oranıyla, başka partiden AK partiye yönelen seçmenlerin oranı çok yakın. Bu örneği diğer partiler içinde kullanabiliriz.

Sonuç olarak, Türkiye genelindeki bu seçim sonuçlarının önceki seçimlerden çok büyüyk bir farkı olmayacak gibi.