Tarih, 18 Şubat 2014, Saat 17.00

Bu tarih, siyasi partilerin tespit ettiği Belediye Başkan adaylarının ve Belediye Meclis Üyeleri adaylarının Seçim Kuruluna bildirilmesi için verilen süredir.

Zaten Belediye Başkan adaylarının isimleri bellidir de Meclis Üyelerinin isimleri açıklandığında hemen hemen her siyasi partide çalkantılar, kırgınlıklar, küskünlükler ve hatta istifalar, parti değiştirmeler olacaktır.

Bir başka anlatımla bu akşam “dananın kuyruğu” kopacaktır veya kopmuş gibi bir görüntü oluşacaktır.

Karaisalı özelinde nasıl bir çalkantı ve deprem yaşanacak aşağı yukarı tahmin etmekteyim. Karaisalı insanının sosyolojik ve psikolojik yapısını bilen bir insan olarak şunu söyleyebilirim: Taşlar yerinden oynar ama en kısa sürede aynı taşlar, aynı yerinde kalır. Çünkü İlçemizde siyasi partiler akrabalar arasında paylaşılmıştır. Kaybeden kaybetmemiştir, kazanan da zaten zafer kazanmış değildir. Sadece danışıklı döğüşün belgelenmesi hadisesi vukuu bulmuştur.

Olmaz ama olduğunu varsayarak ben bir partiden Belediye Başkanı adayı olsaydım, öncelikle ahbap çavuş ilişkilerine kesinlikle izin vermezdim. Hak edeni hak ettiği yere koymak isterdim.

 Partimin İlçe Yönetim Kurulunu toplardım ve Meclis Üyeliği için aday olan aday adaylarını toplantıya çağırırdım. Her aday adayının eline bir kağıt verirdim ve “kapalı oy verme kabinine girmelerini ve üç dakika içinde, son üç yılda okudukları üç kitabın adını ve yazarını yazmalarını” söylerdim. Bu sınavda başarılı olanları sıralamaya alırdım. Ve sonra elbette eğitim durumunu, devlet tecrübesi varsa onu değerlendirirdim, yaşını, cinsiyetini ve siyasi tecrübesini de masamın üzenine koyardım ve bu tablodan bir Belediye Meclis Üyeleri listesi çıkarırdım.

Ama bu kriterlerin birinci maddesi mutlaka kitap okumak olurdu. Çünkü okuyan insan, insanı ve dünyayı tanır, her şeyin para ve çıkar olmadığını bilir. Değer ölçüsü farklı ve saygındır. Olayları ve yapılacak hizmetleri esnaf gözüyle değil, yurttaş gözüyle yorumlar.

Böyle bir sınav ve testi uygulayan Belediye Başkan adayı seçimi kazandığında mutlaka yöresi, yurdu ve Türk insanı adına faydalı hizmetlere ve başarılara imza atar.

Ben Belediye Başkanı adayı olsaydım, en azından daha işe başlarken farklılığımı halkımıza hissettirirdim.

Şimdiki Başkan adaylarımızın söyler misiniz hangisi hangisinden farklı düşünmektedir ya da hangisi farklı bir zemin inşa ederek gelmektedir? Seçilecek Başkan, halefinin kaldığı yerden devam edecekse, yani şehrin simgesi olan yılların okaliptüs ağaçlarını kesecekse, kahvede belediye çalışanını halkın içinde tekme tokat döğecekse, İlçenin tarihi şahsiyetlerine sahip çıkmayacaksa? İlçe Merkezinde yaşayanların köylerde ikamet edenlerin aleyhine eşitler içerisinde birinci derece eşit olduğunu kabul edecekse?

 Ha Hasanı seçmişsiniz ha Hüseyin’i ne fark eder?