Kuvayı Milliye Anma Gününü Karaisalı’ya hediye eden başta o dönemin Kaymakamı Sayın Ahmet Narinoğlu olmak üzere emekli öğretmen tarihçi Hasan Şafak ve Karaisalı Lisesi Edebiyat Öğretmeni Hüseyin Seyirci’dir. Bu üçlü 1 Nisan’ı ortaya çıkarmışlardır. O yıldan sonra her 1 Nisan’da Karaisalı Cumhuriyet Meydanında kutlamalar yapılmaya başlandı. 27 Nisan Pazar Günü kutlanacak olan Kuvayı Milliye Bayramı’na bu üçlünün davet edileceğini öğrenince sevindim.

 X X X

Sinan Tekelioğlu, üç çocuğuna Seyhan, Berdan ve Örcün adını vermiş. Bunlardan kimsenin haberi yok iken Örcün Hanımın hayatta olduğunu, Ankara’da gazi Üniversitesinde Güzel Sanatlar Fakültesinde profesör olduğunu bize ilk söyleyen yazarımız Sayın Halil Atılgan olmuştur. 27 Nisan’a Sayın Atılgan’ın da davet edildiğini öğrendim, çok mutlu olduk.

 ÖRCÜN BARIŞTA KARAİSALI'YA NASIL GELDİ?

Atılgan’la konuşmamızdan sonra Örcün Hanımın Adana’ya davet edilmesi, Örcün Köyüne götürülmesi, fikri bende oluştu o zaman. Ben o gün Örcün Hanımı telefonla aradım. O kadar mutlu oldu ki, anlatamam. Telefonda ağladı. Karaisalı’dan ilk kez bir kişinin kendisini aradığını söyledi. Ben de sizi Karaisalı’da görmek isteriz hocam dedim. O da “Memnuniyetle gelirim, Karaisalılar ve Örcün Köyü babamı bağrına bastı. Onların ekmeğini yedi. Küçüklüğümde deve sırtında köyüme gelmiştim. Tekrar görmek isterim” dedi.

ADD REDDETTİ

 Konuyu Atatürkçü Düşünce Derneği’nin o dönem başkanına açtım ve bir etkinlik yapalım dediğimde; Sinan Tekelioğlu’nun Cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk ile ters düştüklerini, bu nedenle davet edemeyeceklerini söylediğinde üzülmüştüm..

ÇUKUROVA AYDINLAR OCAĞI DEVREDE 

 Aynı gün akşamı Çukurova Aydınlar Ocağı Başkanı olan Abim İdris Şahin’e anlattım. Abim hemen Örcün Hanımı aradı ve davet etti. Gün belirlendi. Çatalan Belediye Başkanı Ahmet Özen ve Örcün Köyü Muhtarı Mustafa Akkuş ile de temas kurduk. Karaisalı Belediye Başkanımız o zaman Sayın Babacan Durak ve Karaisalı Kaymakamımız Sayın Nevzat Korkmaz’dı. Onlarla da görüşülerek bir program hazırladık. Ve trenle Adana’ya gelen Örcün hanımı abim İdris Şahin ile İstasyon’da karşıladık. Örcün Köyüne getirdik. Köy süslenmişti. Okulun bahçesine Yörük çadırları kurulmuş, konuklara ayran sıkmalar veriliyordu.

Girişte Örcün Hanıma kurbanlar kesildi. Bütün köy 7’den 70’e sokağa dökülmüştü. Muhteşem bir karşılama töreni yapılmıştı.

Daha sonra Okula geçtik, bir sınıfta Örcün Hanım babasını slaytlar eşliğinde anlattı. Köylüye, “Ekmeğiniz yedik, suyunuzu içtik, hakkınızı helal edin” dediğinde herkes ağlıyordu.

KAYMAKAK NEVZAT KORKMAZ'IN DUYARLILIĞI

Köyden sonra Kaymakamlık Makamına ve Belediye Başkanlığına geçildi. Kaymakam Nevzat Korkmaz, Örcün Hanıma babasının bir rölyeften heykelini yaptırarak Örcün Köyüne dikeceğini söyledi. Bir sonraki 1 Nisan’da da açılışını gerçekleştireceği sözünü verdi. Dediği gibi de yaptı ve bir yıl sonra 1 Nisan’da Örcün hanımın da katıldığı muhteşem bir törenle anıt açıldı. O gündür bugündür Örcün’de 1 Nisan Günü kutlamalar yapılmaktadır. O dönemşn kaymakamı şimdinin MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz'ın da 27 Nisan'da aramızda olması da çok anlamlı olacaktır. 

 X X X

Daha sonra Örcün Çukurova ilçesine bağlanınca,Karaisalılar artık o köye gidip resmi kutlamalara katılmamaya başladı.

 X X X

Karaisalı’daki kutlamalar ise şenliklere dönüştürüldü. Bahar Bayramı oldu. Yörük Türkmen geleneği yaşatılmaya başlandı. 1 Nisan ve Kuvayı Milliye mücadelesi ve ruhu unutuldu. Sulandırıldı. İçi boşaltıldı. Hatice gibi yarı çıplak olmak üzere Kahtalı Mıçı gibi sanatçılarla kutlandı Kuvayı Milliye (!) şenlikleri.

 X X X

1 NİSAN 1 NİSAN’DA KARAİSALI’DA DA KUTLANMALIDIR

Nasıl ki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı ve diğer milli günlerimiz, hatta dini günlerimiz gününde kutlanıyorsa, 1 Nisan Kuvayı Milliyecileri anma günümüz de gününde kutlanmalıdır.

Yine yapılacaksa Yörük Türkmen Şöleni vs. ayrıca yapılmalıdır diye düşünüyorum.

 X X X

Artık yaşı gereği gelebilir mi bilemiyorum ama Örcün Barışta Hanım yeniden davet edilmelidir. Hatta yukarıda ismini saydığım diğer emeği geçenleri de unutmamakta yarar vardır.

 X X X

Zaman zaman siyasete alet edilmeye çalışanlar olduğunu da gördük. Bunlardan da ders çıkartarak, siyasilerin eline mikrofon verilmemelidir. Buna müsaade edilmemelidir.

 x x x

 Bu milli günümüz unutulmamalıdır.

Biz unutmadık, unutturmayacağız.