Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi72
Bugün Toplam566
Toplam Ziyaret1823256
Vahit Şahin
karaisalihaber@hotmail.com
HAYDİ ABBAS VAKİT TAMAM
22/05/2014

 Bizim Karaisalılılar uzun yazıyı okumayı pek sevmez ama Abbas Yolcu, gündemden düşmüyor. Onun için bu yazıyı uzun tutmak zorunda kaldık. Özür dileriz.

 Abbas yolcu deyiminin anlamı; Yola çıkması gereken ya da yola çıkma hazırlığı yapan kişiler için kullanılır.

Örnek;

•Artık gideyim gayrı. Abbas yolcu yolunda gerek.

Bu deyim ölmek üzere olan kişiler içinde kullanılmaktadır.

Örnek;

•Ünal’ın yakalandığı bu hastalığın tedavisi yok. Galiba abbas yolcu.

ABBAS YOLCU DEYİMİNİN HİKAYESİ

Abbas Hoca, Abbas Molla olarak ta bilinen Azerbaycan’ı, İran’ın pek çok yerlerini, Hindistan’ı, Arabistan’ı, Mısır’ı ve Kafkasya’yı dolaşmış bir halk şairidir. Gittiği ve gezdiği yerlerde, güzel sohbetinden hoşlananların, bir süre daha kalmasını istemelerine karşılık: “Olmaz, kalamam. Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz” der ve yoluna devam edermiş.

BİR DE ABBAS YOLCU ŞARKISI VAR.

Barış Manço’nun söylediği şarkının sözleri şöyled:

Denizlerde okyanuslarda

Dalgaların koynunda bir ömür tükettikten sonra

Su için boğulmak varsa

 

Çöllerde kızgın kumlarda karlı buzlu dağlarda

Bir ömür tükettikten sonra

ÇUKUR'da kaybolmak varsa

 

Korkunun ecele faydası yok

Bu koşuşma niye

Abbas yolcu soran yok

Yolculuk nereye kim kaldı geriye

 

Taş üstüne taş koya koya

Yarattığımız dünyanın

Çöktüğünü görmek bir yana

Bir de altında kalmak var ya

 

Sana uzatılan elleri

Görmek istemesen de

Bir gün o eller üstünde

Bu dünyadan göçmek var ya

 

ABBAS OĞLU ABBAS

Cahit Sıtkı Tarancı'nın yazdığı şiirin de bir hikayesi var tabi, o da şöyle:

Cahit Sıtkı, askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere birliğine gider. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan her yedek subaya emir eri verilmektedir.

Birliğine gittiğinde bölük yazıcısından künye defterini ister.

Sırayla isimlere bakmaktadır, bir isim dikkatini çeker. Abbas oğlu Abbas. Sakat çolak eli yüzünden ÇÜRÜĞE ayrılmış biridir Abbas.

Gel bakalım evlat

Talim bitiminde askerin yanına gönderilmesini ister.

Öğle saatlerinde kapı çalınır.

Karşısında civan, mert, yiğit biri selam çakıp; "Abbas oğlu Abbas emret komutan!" der.

Aralarında söyle bir konuşma geçer.

- Nerelisin?

- Memleket Mardin, kaza Midyat komutan.

- Sen benim emir erim olur musun?

- Sen bilir komutan!

Askerden eşyalarını toplamasını ve kendi evinin altındaki boş yere taşınmasını ister. Zamanla askerin zekiliği sıcakkanlılığından etkilenir.

Abbas her sabah erkenden kalkar Cahit Sıtkı'ya kahvaltı hazırlar. Öğle yemeğini sormadan hazırlar. Tüm ihtiyaçlarını karşıdan bir istek gelmeden düşünüp yerine getirir. Erkenden kalkıp Cahit Sıtkı'nın kıyafetlerini ütüler, hazırlar ve evin temizliğini yapar.

Akşam olunca Cahit Sıtkı'nın sevdiği yemek ve mezeleri hazırlar.

Zamanla aralarında komutan asker ilişkisinden daha güçlü bir dostluk bağı oluşur. Bu saf ve temiz Anadolu çocuğundaki sadakat ve temiz yürekten etkilenmiştir Cahit Sıtkı...

Zaman zaman karşısına alıp dertleşir ve bu Anadolu çocuğunun ruhunda gizli şeyleri keşfeder...

Akşamları rakı sofrası kurup en güzel kızartma ve mezeleri hazırlar Abbas... Aralarındaki duygu bağları güçlenir. Böyle bir keyif geçesi akşamında alkollü Cahit Sıtkı sorar; - Sen İstanbul'u bilir misin Abbas?

- Bilir komutan.

- Orda bir Beşiktaş var bilir misin?

- Bilir komutan!

Ben orda acemi birlikteydim.

- Orda benim bir sevgilim var. Sen bana kaçırıp onu getirir misin?

- Elbet komutan!

Sabah olur Cahit Sıtkı bakar ki.

Abbas yeni asker kıyafetleri giymiş, tıraş olmuş hazırlanmış.

Cahit Sıtkı sorar; - Hayırdır Abbas neden böyle hazırlık yaptın?

- Ben istanbul'a gidecek komutan!

- Ne yapacaksın sen İstanbul'da?

- Sen söyledi bana. Ben gidecek sana sevgiliyi getirecek!

Gözlerindeki hüznü ve gözyaşlarını gizlemek istercesine arkasını dönüp kapıyı çarpar ve çıkıp gider Cahit Sıtkı...

Fakat bu mert askerin, yüreği sevgi dolu Anadolu çocuğunun samimiyeti ve sıcaklığından duygulanır.

Akşam olur. Ağaç altında rakı sofrası kurdurur ve Abbas'ı karşısına oturtur. Birlikte yer içerler ve Cahit Sıtkı o meşhur şiirini kaleme döker!

CAHİT SITKI’NIN ŞİİRİ

Haydi Abbas, vakit tamam;

Akşam diyordun işte oldu akşam.

Kur bakalım çilingir soframızı;

Dinsin artık bu kalb ağrısı.

Şu ağacın gölgesinde olsun;

Tam kenarında havuzun.

Aya haber sal çıksın bu gece;

Görünsün şöyle gönlümce.

Bas kırbacı sihirli seccadeye,

Göster hükmettiğini mesafeye

Ve zamana.

Katıp tozu dumana,

Var git,

Böyle ferman etti Cahit,

Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

 

Şimdi bu yazılanların Karaisalı ile ne alakası var diyeceksiniz tabi. Aslında bir alakası yok ama bizim ilçemiz mutlaka bir mana çıkaracaktır. Bugünlerde Abbaslar çoğalıyor da…



3685 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KARAİSALI ARŞİVİMDEN (8) - 24/06/2024
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (8)
KARAİSALI'DA ‘’MEMMED GİBİ’’ OLMAK!!! - 21/05/2024
KARAİSALI'DA ‘’MEMMED GİBİ’’ OLMAK!!!
KARAİSALISPOR KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR - 16/05/2024
KARAİSALISPOR KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR
“KUTSAL TOPRAKLARA” KISA BİR YOLCULUK - 15/05/2024
“KUTSAL TOPRAKLARA” KISA BİR YOLCULUK
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (7) - 17/12/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (7)
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (6) - 15/10/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (6)
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (5) - 13/10/2023
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (5)
BABACANOĞLU İLE İKİ SAAT - 28/09/2023
BABACANOĞLU İLE İKİ SAAT
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (4) - 26/09/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (4)
 Devamı
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028