Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi78
Bugün Toplam355
Toplam Ziyaret1823045
M. Demirel Babacanoğlu
karaisalihaber@hotmail.com
GELENEKTEN ÜRKMEK
08/09/2014

 

Nisan Çelik’in, Salih Bolat’la gerçekleştirdiği “Atların Uykusu” konulu söyleşiyi 10.7.2014/1273 sayılı Cumhuriyet Kitap’tan okudum. Edindiğim bilgiler özetle şöyle:

Sayın Şair Salih Bolat kırk kuşağı şairlerinden etkilenmiş, biçemini geliştirmiş, ilk kitabı “Yaşayan”a yansımış. İkinci kitabı “Bir Afişin Önünde”, duyarlılıklar açısından önceki kitabın süreri olmuş. “Sonsuz”da somut bir dil kullandığı için üst düzeylikle eleştirilmiş. “Karşılama, Uzak ve Eski, Gece Tanıklığı” adlı kitaplarını, tiyatro, mitoloji, tarihsel söylem biçimleriyle oluşturmuş. “Açılmış Kanat, Kanıt, Atların Uykusu” kitapları bu ışıkla ortaya çıkmış.

Türk Şiiri’nin niceliğe ağırlık verdiğini, niteliği kavrayamadığını; bu yüzden şiirimizin modernleşmesini geciktirdiğini belirtirken gelenekten ürktüğünü, gelenekçiliğin modernizme karşı olduğunu da söylüyor…

Bu görüş ve düşünceler dünden bugüne tartışılagelen konulardan biri; dahaca sonuca bağlanmış değil..

Gelenek nedir sorusu geliyor akla şimdi?

İnsanlar var olduklarından beri yaşamlarını kolaylaştırmak için sayısız kurallar belirlemişler. Dünya yaşadıkça da belirlenecektir. Bu kaçınılmaz kuralları kenara itebilmek için dinsel yasalar, dünyasal yasalar, anayasalar yapılmış; ama hiçbir yasa geleneklerin önüne geçememiş. Yaşamakta olan yığınlar, budunlar, devletler geleneklerden kopamamışlar.

Şairler nasıl kopacaklar?

Şiirlerini geleneğe dayandırmadan nasıl yazacaklar?

Belki yazarlar(!).

Ayakları yere basmayan, dayanağı, dayangası olmayan hangi üreti yaşabilir? Gelenekleri kaldırabilir miyiz?

Şimdiye dek böyle bir şey görülmemiştir.

Ancak, bir geleneğin yerine geçecek güçlü bir gelenek koymamız gerekir. Sözgelimi; gelini atla götürürken, şimdi tekerlekli otolarla, ya da uçan araçlarla götürüyorlar.

Atlarsa, koşu hayvanı olarak kullanılıyor.

Atları çok iyi tanıyan şair, atları bilme geleneğinden geliyor. Bu nedenle atların ayakta uyuduğunu da yakından tanık.

“Atların Uykusu” adlı kitabının kökeni buradan gelmiyor mu?

Peki, şair atlar geleneğinden neden ürkmüyor diye bir sorumuz olabilir?

Sanıyorum şairin kaygısı nitel olarak, şiirin şiir olmasıdır. Yoksa derdinin gelenek olduğunu sanmıyorum.

Nice kitaplar diyorum şaire



1165 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ATATÜRK ÖLDÜ MÜ - 09/11/2024
Yazan: M. Demirel Babacanoğlu
GEÇMİŞTEKİ BEN…/ Öykü - 24/10/2024
GEÇMİŞTEKİ BEN…/ Öykü
OKULLARDA TEMİZLİK - 19/10/2024
OKULLARDA TEMİZLİK
CEM SULTAN - 09/10/2024
CEM SULTAN
UYKUSUZLUK ÖYKÜSÜ - 06/10/2024
UYKUSUZLUK ÖYKÜSÜ
YAŞAM BU BUDEĞİL Mİ - 05/08/2024
YAŞAM BU BU DEĞİL Mİ
ÜZÜM VE YARARLARI - 29/07/2024
ÜZÜM VE YARARLARI
İNSANLIK SAVAŞLA DENENMEZ - 20/07/2024
İNSANLIK SAVAŞLA DENENMEZ
MADIMAK - 03/07/2024
MADIMAK
 Devamı
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028