Attila Aşut dobra dobra yazıncılardan biri. Onun,  Kasım-Aralık 2013/286 sayılı Kıyı dergisinden “Fidanlar ve Çınarlar” adlı mayıs 2013 günlüklerini okudum. Dergi kitap gibi bir dergi. Her zaman okunabilir.. önce de okumuştum.. Aşut önemli konulara değiniyor. Söz gelimi İnci Aral’ın Cumhuriyet’teki “Mektup Öldü mü” yazısını ele alıyor. Hani, “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” diyor  ya Köroğlu; cep telefonu, bilgisayar çıktı, mektup bitti. İçinde bulunduğumuz çağ, bu yazın dalını sonlandırdı! Kimse eşe, dosta, arkadaşa, ana, baba sevgiliye mektup yazmıyor, kart göndermiyor. Varsa yoksa telefon internet, bilgisayar, basıyorsun düğmeye sevgili karşında, konuş, söyle, ne söyleyeceksen. Yalnız bunlar mı, us alıcı işlemler de bu teknolojiyle yapılıyor. 

Cumhuriyet gazetesinin dil yanlışlarını eleştiren yazısını, “Çağdaş Türk Dili” dergisine gönderiyor. Yazı beğeniliyor ama, Cumhuriyet’in desteği yitirilir gerekçesiyle dergiye koymuyorlar. Doğru bir şey mi? Yanlış. Bu yazıyla, Cumhuriyet gazetesine hizmet vermek istediği unutuluyor Aşut’un! Böyle ünlü bir gazetenin dil yanlışlarını en aza indirmesi, ya da yok etmesi gerekmez mi? Keşke yayınlasaydı bu yazıyı Türk Dili, kendi ilkelerine de ters düşmezdi…

Bir başka konu da şu; “Kapı çalındı açtım, karşımda düzgün giyimli, bakımlı, orta yaşlı bir kadın, elinde CHP kitapçıkları; ‘Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun size selamlarını getirdim’ dedi. Beni nerden tanıyacak Kemal Bey?  Sayın Genel Başkanımız demenizi de yadırgadım, daha içten ve yalın davranamaz mısınızz? Bürokratik biçeminizi çok itici buluyorum dedim, kadıncağız neye uğradığını şaşırdı…”

Demek CHP’li kadınlar bu konuda da, eğitilmeli, bilinçlendirilmeli.  Yoksa bir yazıncı karşısında zor duruma düşebilir. Hem sonra herkes CHP’li değil ki. Bir siyasetçi sosyolojiyi de iyi bilmeli.

Söz konusu yazısında, dünyamızdan ayrılanlara da değinmiş. Bunlardan biri de Halit Çelenk. 6 Mayıs’ta toprağa vermişler onu. Büyük anlamlı bir gün 6 mayıs. Denizlerin dünyamızdan ayrıldığı gün.

Bu sene büyük bir yaprak dökümü oldu.

Dostlarla da ayrıldı bir bir…

Acımız solda…