25. Dönem Milletvekillerinin yemin töreninin büyük bir bölümünü TRT 3’ten izledim.

Dikkatimi çekenler şöyle:

AK Parti Milletvekilleri yemin ederken sanki ettikleri yemine bağlı kalamayacakları hissini verdiler. Sanki korkuyorlar gibiydiler. Ezik bir profil sergilediler. Aralarında yiğitler de çıkıyordu ama ara-sıra.

CHP Milletvekilleri ise tam tersi, anayasaya bağlı kalacaklarına, özellikle de “demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma” derken büyük bir coşku içinde söylediler.

MHP Milletvekilleri de aynı CHP gibi onlar da coşku içinde ant içtiler. Çanakkale Milletvekili İbrahim Kürşat Tuna ise, “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü” derken HDP sıralarına bakarak ses tonunu hafif yükseltti. “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma” derken de AK Parti sıralarına bakması ve ses tonunu yükseltmesi gözümüzden kaçmadı.

  HDP Milletvekillerinin tamamına yakını ise, ettikleri yemine bağlı kalmayacaklarının sinyalini verdiler. Çoğu, yemini hızlı ve “mızmız” bir şekilde okudu. İçinde ne bir coşku, ne bir heyecan ve ne de bir ruh vardı. Yeminden sonra milletvekillerinin, dolayısıyla da bizlerin yüzüne dahi bakamadılar. Osman Baydemir hariç. Yemin etmeyenin milletvekili sayılamayacağını bildikleri için, okumak için okudular.

Her ne şekilde okusalar da, “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim” dediler ya.

Buna da şükür.

Ama yukarıda izahına çalıştığımız gibi 25. Dönem TBMM’nin çok renkli geçeceğinin ipuçlarını verdi.

Bekleyip göreceğiz.